Medya
01 Eki 2012 09:43 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:12

20 GAZETENİN ORTAK DEKLARASYONUNUN EKSİK TARAFI NE?

Sabah'ın Okur Temsilcisi Yavuz Baydar, 20 kadar gazetenin ortak yayınladıkları deklarasyona değindi.

Sabah’ın Okur Temsilcisi Yavuz Baydar, köşesinde Basının haklı sancısı başlığı ile 20 kadar gazetenin bugün yayınladıkları "Gazetelerin içeriği sadece gazetelerindir" başlıklı deklarasyona değindi.

"Yazılı basının en ciddi sorunlarından biri, gazetelerde her gün çıkan haber, yorum gibi unsurların görsel medya ve internette izinsiz kullanımı. Bu konu şimdi gündeme geliyor" diyen Baydar, köşesinde bir yandan gazetelerin bu çıkışıan hak verdi bir yandan da duyurunun eksik kalan noktalarına işaret etti.

İşte Baydar’ın yazısından çarpıcı bir bölüm:

MEDYADA YENİ BİR DÜZENLEME
"Bugün pek çok gazetede yer alan bir ortak ilan, medyada yeni bir düzenlemenin başlangıcını işaret ediyor. (...)
Konu, yazılı basında okura sunulan gündelik ürünlerin, haber olsun, köşe yazısı veya karikatür gibi yorum unsurları olsun, görsel medya (TV) ve internet siteleri tarafından alıntılanması ve "yeniden aktarılması" ile ilgili.
(...)

TV KANALLARINDA İZİNSİZ AKTARIM YOK
Toplam 20 gazetenin açıklaması şu anlama geliyor: Gazete içeriğinin temel pek çok unsurunun ne TV kanallarında izinsiz aktarımı söz konusu olacak, ne de internet site veya portallarında. Yani, eğer bu duyuruya uyulursa okurlar mesela sabah saatlerinde manşetlerden başlayarak gazetelerin tek tek, uzun uzun gözden geçirildiği, "tüketildiği" programları izleyemeyecekler. İnternet sitelerinde de gazetelere ait haber ve köşe yazıları yer alamayacak. Bir dönemece işaret eden bu duyurunun, bağımsız okur temsilcisi gözüyle ele alınması gereken yanları var.
Duyuruya baştan sona sinmiş olan sıkıntı çok haklı. Arka planı da şöyle: Türkiye’de insanlar haberleri genellikle TV kanallarından an an "bedava" alıyorlar. Gün içindeki bültenler, haber eksenli yorum ve tartışmalar ve akşam yaygın izleme kuşaklarındaki ana haber programları bu ihtiyacı ziyadesiyle karşılıyor. Türkiye, 20’ye yakın özel haber TV kanalı ve TRT ile, sayısal bakımdan dünya rekoruna sahip! Bu olağandışı tablonun, ülke yazılı basınını tiraj, maliyet ve okur sadakati bakımından ne kadar ciddi sıkıntıya soktuğunu tahmin etmek hiç güç değil. Medyanın belkemiği olan yazılı basın sürekli kan kaybediyor. Bu yüzden de haklı olarak kendisini, haklarını korumaya çalışıyor.

DUYURUNUN EKSİK NOKTASI ŞU
"Alıntı" yerini "çalıntı"ya bırakmış durumda: Aslına bakarsanız, dünyanın her demokratik ülkesinde gerek radyo ve TV kanalları, gerek internet siteleri, her sabah bir "basın özeti" yayınlar. Bu, habercilik geleneği ve sorumluluğunun bir parçasıdır.

(...)
Duyuruda eksik kalan bir nokta da şu: Aynı şekilde, pek çok gazeteye ait resmi internet sitesinin, TV kanallarının özgün üretimi olan, mesela video malzemesini, kendi sitelerine kopyaladıkları, bazılarının kaynak dahi göstermediği biliniyor. Yine aynı şekilde, gazete sitelerinin, internet haber sitelerinin özgün içerikli haber, mülakat veya çekimlerini kullandığı da herkesin malumu. Eğer temel kaygı emeğe saygı, fikir ve ürün hırsızlığına son vermek ise, taahhüdün karşılıklı ve tam kapsamlı olması gerekir.

Sonuç olarak: Bu çıkış gerekliydi, ayar zamanı gelmişti; ancak umudum, halkı haber alma hakkından da mahrum etmeyecek, dengeli ve sağduyulu bir orta yolun bulunmasında.

Yavuz Baydar’ın yazısının tamamı için tıklayın :