Televizyon
28 Nis 2014 22:40 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:07

TRT ekranlarında yeni bir belgesel: İnci dişli kardeşim!

Çekimleri Zonguldak'ta yapılan ve yapım ve yönetmenliğini Gül Büyükbeşe'nin üstlendiği “İnci dişli kardeşim” adlı belgesel TRT ekranlarında...

7 Ocak 2013 günü sabah saatlerinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu Kozlu Müessesesi -630 kotunda,  galeri sürme çalışmaları sırasında ani bir gaz püskürmesi yaşandı. O esnada olay mahallinde 9 işçi çalışmaktaydı. “Degaj” yani ani gaz püskürmesi, birkaç yılın emeğiyle sürülmüş olan galerinin yaklaşık 500 metresini posta ile kapladı. 5 işçi açığa çıkan metan gazından boğuldu; 3 işçi de kömür, toz, taş ve topraktan oluşan postanın altında sıkıştı; öldüler.
Deneyimli madenciler bilir; metan gazı kömür madenciliği için sürekli mücadele edilmesi, tetikte olunması gereken bir unsurdur. Madencilik faaliyeti metan gazını göz ardı ederek yürütülemez. Jeolojik olarak metan gazı yüklü Kozlu ocaklarında çalışan TTK İş Güvenliği mühendisleri ise bu konuda deneyim sahibidir. 7 Ocak’ta Kozlu’da oluşan degaj, çok daha büyük kayıplara neden olmadıysa, bu TTK’nın deneyimli ekipleri sayesindedir.
7 Ocak’ta, mühendisler aniden yükselen metan gazı seviyesinin azaltılması ve çalışanların tahliyesi için gereken önlemleri aldı, yine kendi alanının en deneyimli ekiplerinden olan Kozlu Tahlisiye Ekibi hızla olay yerine ulaştı ve mucize eseri işçilerden birinin canlı olduğu anlaşıldı. Taşeron işçi Hayrettin Dağkıran, ekibin olağanüstü çabasıyla, kurtarıldı.
Ölen 8 diğer işçi de taşeron işçisiydi… Tıpkı 2010 yılında Karadon’daki grizu patlamasında ölen 30 işçi gibi…
Zonguldak’ta madencilik erkekler için kaderdir. Bu topraklarda, babası madenci olan işçinin oğlu da, muhtemelen madenci olacaktır.
Burada babalar, oğullar ve işçiler, başlangıcı 19.yy’ın ilk çeyreğine kadar uzanan bir büyük öykünün kahramanıdır. Yaşanan; tehlikeli, acımasız, sert bir öyküdür. Çünkü yerin yedi kat dibinde ekmeğini kazanmaya çalışan bu adamlar, kolaylıkla kaza kurbanı olabilir, ölebilirler.
Doğası gereği zaten güç bir meslek olan madencilik, 2000’li yıllardan bu yana, belki de en zor dönemini yaşamaktadır.
1980’li yıllardan sonra, esen özelleştirme rüzgârlarıyla eş zamanlı olarak Zonguldak Kömür Havzası’nda da kimi düzenlemeler yapılmaya çalışıldı. Ancak gerek kentteki sosyo- ekonomik, sosyo-kültürel ortam gerek ülkedeki ekonomik koşullar gerekse yasal sürecin henüz tamamlanmamış olması, buranın hızlı bir şekilde özelleştirilmesini, tek parça olarak elden çıkartılmasını engelledi. Çözüm  “rödövans” uygulamasında bulundu. Bu uygulamayla TTK’nın elinde bulunan madenlerin bir bölümünün işletme hakkı özel işletmelere devredildi. Yetmedi, TTK’nın kendi ocaklarında yaptığı asıl işin bir kısmı taşeron firmalara ihale edildi. Kamu müesseselerine taşeron firmaların girmesi, kömür madenciliğini olduğundan da daha tehlikeli hale getirdi. Özel firmalar, azami kazancın peşinde iş güvenliğine yatırım yapmadı, ocaklarda iş giderek hızlandı… Zaten tehlikeli olan madencilik ölüm saçar hale geldi.
İstatistikler her yıl meydana gelen iş cinayetlerinin, en çok inşaat, metal ve maden sektörlerinde çalışanları vurduğunu söylüyor.
Tüm yaşananlar ayan beyan gösteriyor ki, gerek iş güvenliği üretim teçhizatları gerekse işçinin hakkı olan ücret ve sosyal haklar ancak büyük yatırımlarla gerçekleştirilebilir. Yer altı kömür madenciliği ancak kamu eliyle yapılırsa, güvenlik önlemleri gerektiği gibi alınabilir, daha güvenli bir çalışma ortamı yaratılabilir.
Çünkü buralarda madenciler ölümle yüz yüze yaşar; çalışır.
Kaza geçirir; iyileşir ve çalışır.
İşten atılır; başka bir madende iş bulur, çalışır.
Madenci kimi kez de ölür.
Arkasından “güzel öldü!” diyenler çıkar.
Maden işçisini en çok yaralayan işte bu cümle olur.
“İnci Dişli Kardeşim” belgeseli Zonguldak maden işçisini ve çalışma koşullarını anlatıyor.
TRT Turizm ve Belgesel Kanalı
29 Nisan 2013
Saat: 20.05
Yapım-Yönetim: Gül Büyükbeşe
Görüntü Yönetmeni: Hayri Çölaşan
Danışman: Nevzat Ünlü
Kurgu: Nuri Leblebici
Ses: Fatih Aksop
Işık: Sami Demirci
Yapım-Yönetim Yrd: Melis Ezgi Yaman
Fotoğraf: Zafer Doğan, Ali Saltan
Müzik: Murat Gedikli