Güncel
03 Ağu 2017 16:27 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 00:34

"Laf cambazlığı yapma, 'ordu yönetime el koymuş' ne demek"

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 kişi hakkında açılan davaya sanık savunmalarıyla devam edildi- Kara Havacılık Komutanlığında görevli olmasına rağmen Akıncı Üssü'nden kaçarken yakalanan sanık eski kara pilot yarbay...

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 kişi hakkında açılan davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumlarındaki salonda görülen duruşmada, darbe girişimi sırasında karargahın kontrolünü sağlamak için cuntacılar tarafından görevlendirilen kursiyer teğmenlere silah dağıttıktan sonra, darbenin merkezi Akıncı Üssü'ne geçtiği belirlenen sanık eski kara pilot yarbay Yasin Candemir, savunma yaptı.

Candemir, darbe girişiminden bir gün önce sanık eski Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un kendisini aradığını, bir gün sonra yapılacak "komutana arz" çalışmasına destek için karargaha gelmesini istediğini söyledi.

Coşkun ile yaptığı görüşmeyi, tabur komutanı, bölük komutanları ve astsubaylara da ilettiğini belirten Candemir, ardından gerekli hazırlıkları yapmaya başladığını ifade etti.

İlerleyen saatlerde, Coşkun'un Genelkurmay Başkanlığı karargahına terör saldırısı yapıldığını söylediğini aktaran Candemir, "Coşkun, acil gelişmelerin olduğunu, bu nedenle taburun başına geçmemi istedi. Kışlanın belirlenen noktalarına kursiyerleri yerleştirmemi emretti. Komutan bana ne kadar biksi mermi olduğunu sorarak, olduğu kadarını göndermemi söyledi. Erdem yüzbaşıyla depoya giderek mühimmatı aldık. Okul komutanına silah ve mühimmat dağıtılması emrini kursiyerlere ilettim. Bunun üzerine onlar da silahlarını aldı." ifadelerini kullandı.

Daha sonra Genelkurmay çatı davası sanığı sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski albay Bilal Akyüz'ün kendisini arayarak, "Kara Havacılıkta kimseye ulaşamıyorum, Genelkurmay'da çatışma var acil helikopter lazım." dediğini bildiren Candemir, Akyüz'ün bu talebini Coşkun'a ilettiğini anlattı.

Karargah çıkışında karşılaştığı Yüzbaşı Emre'nin kendisine "Neler oluyor, darbe mi oluyor?" diye sorduğunu aktaran Candemir, "Ben de ona 'Olayları anlamaya çalışıyorum' dedim. Bunun üzerine bir kez daha Coşkun'un yanına gittim. Endişelerimi anlattım, o da bana, 'Siz işinize bakın, kursiyerleri kontrol edin' dedi." diye konuştu.

- JÖH'ler karargahı basınca Akıncı'ya kaçmışlar

Dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'ın dışarı çıkarılan askeri birliklerin kışlalarına geri dönmeleri için yaptığı çağrıyı televizyondan izlediğini söyleyen Candemir, "Ancak biz kışladaydık. Emniyette ama tetikte bekliyorduk. Kışla dışına çıkan personel olmamıştır. Ben ve emrimdeki askerler o gece yaşananlara pozitif bir katkı sağlamadan sabaha kadar bekledik." iddiasında bulundu.

Sabah saatlerinde Jandarma Özel Harekat (JÖH) timlerinin, iki teğmeni gözaltına aldığına dair bilgi aldığını anlatan Candemir, karargaha iniş yapmak isteyen helikopterlere jandarma tarafından ateş açıldığını söyledi.

Candemir, Jandarma birliklerinin karargaha girmesi üzerine sanık Coşkun'un birlikten ayrılmak için emir verdiğini savundu.

Coşkun'un kullandığı helikopterle Akıncı Üssü'ne geldiklerini belirten Candemir, "Helikopterde kaç kişi vardı bilmiyorum, 10 kişi ya da daha fazla kişi de olabilir. Akıncı Üssü'ne geldik. Burada ortam çok karışıktı, bir grupla tel örgülerden atlayarak uzaklaştık. Sonra bu grup üçe ayrıldı, biz buradan bir köye gelerek jandarmaya teslim olduk. O gece amirim Ünsal Coşkun'dan başka kimseden emir almadım, darbe girişiminde yer almadım." savunmasını yaptı.

- Çelişkili ifadeler

Çapraz sorgu sırasında Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, Candemir'in hazırlık aşamasındaki ifadeleri ile mahkeme huzurunda yaptığı savunması arasındaki çelişkilere dikkati çekti.

Başkan Dik'in, kışlaya girmek isteyen sivillere ateş etmesi için kursiyer pilotlara emir verdiğini hatırlatması üzerine Candemir, dışarıdan kışlaya girmek isteyenlere karşı askerin silah kullanma yetkisinin olduğunu, bunun kanunlarca teminat altına alındığını savundu.

Dik, Candemir'e Sulh Ceza Hakimliğindeki ifadesinde "ordunun yönetime el koyduğuna ilişkin bilgisinin" bulunduğuna dair beyanlarının olduğunu hatırlatarak, "Yönetime el koymak ne anlama geliyor" sorusunu yöneltti.

Candemir'in, birkaç kez tekrarlamasına rağmen aynı soruya cevap vermemesi üzerine Başkan Dik, "Bana laf cambazlığı yapma, kanlı bir darbe girişimi olmuş, sıkıyönetim ilan edilmiş. 'Ordu yönetime el koymuştur' ne demek, bunu açıkla. Bu ifade o gece kullanılmış." dedi.

Sanık Candemir, "Cümleniz açık, benim böyle bir bilgim ve belgem yok. Gelişmeleri televizyondan öğrendim." ifadesini kullandı.

İddianamede, Candemir'in eşinin "2010 KPSS sorularını çalınmasına" ilişkin devam eden davanın sanığı olduğu belirtildi.

Dava, sanık savunmalarıyla devam ediyor.