Medya
03 Haz 2012 15:16 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:44

ZEYNEP KURAY CEZAEVİNDEN 'KÖR VE DİLSİZ' YAZARLARA SESLENDİ!

KCK Soruşturması nedeniyle tutuklanan gazetecilerden Zeynep Kuray, Birgün'e neler yazdı?

’Kör’ ve ’dilsiz’ kalemlere


İddianamelerimiz elimize geçeli tam 1 ay oldu. Başbakan Erdoğan bizleri kastederek, “Bunlar gazeteci değil, hırsız, katil, terörist” dediği için Emniyet ve Savcılıktan çok daha sansasyonel bir performans bekliyorduk. Ama gördük ki, bize atfedilen suçlamalar yayınlanmış haberlerden, haber müdürleriyle yapılmış telefon görüşmelerinden, haber kaynaklarıyla buluşmalardan, hatta isminin gizli kalmasını isteyen bu kaynakların (gazetecinin haber kaynaklarının gizliliği ilkesi çiğnenerek) “şüpheli” sıfatıyla hedef gösterilmesinden ibaretmiş. Tornadan çıkmış gibi birbirine benzeyen ve film yapılsa gişelerde bir tek gün bile dayanamayacak kadar kötü olan bu senaryoları daha önce defalarca haber yaptığımız için, bu iddianame de bize ne şaşırtıcı ne de etkileyici geldi. Ancak basın faaliyetinin açıkça suç kategorisine sokulduğu bu hukuk faciası karşısında, muhalif gazeteler ve birkaç yazar dışında siz meslektaşlarımızın suskunluğu epey etkileyici oldu.
 
‘SİZ’ VE ‘BİZ’ HEP VARDIK VE AYRIYDIK
Ahmet Şık ve Nedim Şener’in haksız ve keyfi biçimde tutuklanmalarına olması gerektiği gibi bir tepki vererek, biraz da sizlere hiç dönmeyeceğini düşündüğünüz okları ensenizde hissetmeniz sonucunda, “Özgür basın susturulamaz!” şiarıyla sokaklara çıkmış, binler olarak yürümüştünüz. Ama nedense aynı oklar alışıldığı üzere Kürt basınına yönelince suspus kesildiniz. Peki bu sessizlik beni şaşırttı mı? Kuşkusuz hayır. Zira bu alanda hep “sizler” ve “bizler” vardık. Kariyerist bir endişeyle, ana akım medyanın içinde yerini sağlama almak uğruna ve kamuoyunu yanıltmak pahasına yıllarca yaşanan katliam ve zulümleri devletin dikte ettiği şekilde örtbas eden sizler; ve ne pahasına olursa olsun gerçekleri aktarmak uğruna infaz edilen, polis tarafından linç edilerek öldürülen, büroları bombalanan ve hapsedilen bizler vardı.
 
‘SİZ’İN TARİHİNİZ SESSİZLİKLE DOLU
Şimdi Wall Street Journal gazetecilik deyimiyle haberi patlatınca, “Ne güzel araştırmışlar, bak biz yapamadık” diyorsunuz. Doğrusu sevgili meslektaşlarım siz bunu zaten hiçbir zaman yapamadınız ki… Uludere Roboski’de çoğu çocuk 34 can katledilirken tam 12 saat boyunca sustuğunuz gibi, Pozantı cezaevinde çocukların tecavüze uğradığı haberi yankılanırken de kalem oynatmak için günlerce beklediniz. Biraz daha mı geriye gidelim? Haydi gidelim. Bölgede Kürt halkının dili yasaklanırken, kimlikleri inkar edilirken, toplu mezarlara gömülürken, helikopterlerden atılırken, köyleri yakılırken, JİTEM tarafından faili meçhul cinayetlerle kaybedilirken neredeydiniz? Peki siz gazetecilik oynarken, daha da kötüsü gerçekleri bildiğiniz halde yansıtmazken, bu haberleri kamuoyuna kim ulaştırdı? Hemen hatırlatayım: Şimdilerde haberlerini sık sık kes-yapıştır yöntemiyle kullandığınız, ama diğer yandan da bugün KCK basın komitesi adı altında hedef gösterilen, Gündem Gazetesi, Fırat Haber Ajansı (ANF) ve Dicle Haber Ajansı.
 
SAVAŞIN TANKLARINI İZLEYİNİZ
Hal böyleyken neden toplum bu kadar duyarsız ve unutkan oldu? Neden iki kutup haline geldi? Neden Uludere Katliamı karşısında dahi gereken reaksiyonu veremiyor? Bu sorularda, gelmiş geçmiş ve mevcut iktidarların statükosunun olduğu kadar, sizlerin de büyük bir payı var sevgili meslektaşlarım. Şayet kendinizle gerçek bir yüzleşme yapmak istiyorsanız, sizlere yönetmenliğini Sami Solmaz’ın yaptığı ve birçok gazeteci arkadaşın günah çıkarttığı “Savaşın Tanıkları” isimli belgeseli izlemenizi tavsiye ediyorum.
Bizim iddianame çıktıktan birkaç gün sonra, gözüm Cengiz Çandar’ın Radikal gazetesinde çıkan lig şampiyonluğu hakkındaki yazısına takıldı. Çandar, o gece çıkan kargaşada olay yerine gelen bir gazetecinin sırf Fenerbahçeli olduğu için polis tarafından darp edilerek atıldığı nezarethanede 3 gün boyunca çektiği eziyeti anlatıyordu. Peki 3 gün değil, 5 gün değil, tam 165 gündür sırf muhalif yayınlarda çalıştığımız için dört duvar arasında tutulan bizler adına söylenecek hiç mi bir sözünüz yoktu? Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu’nun, “Biz de mi tutuklanacaktık?” başlıklı yazısında, Cengiz Çandar’ın da içinde bulunduğu birçok gazeteci-yazarın Emniyetin hedefinde olduğu deşifre edilmişken, bu sessizliğin sebebi ne? Yoksa bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mı deniyor? Ama unutmayın ki evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor.

‘ŞİMDİ HERŞEY YOLUNDA’ YANILSAMASI
24 Aralık 2011 tarihinde tutuklandığımızda Vatan gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus, belki korkuya kapılarak belki de bırakılacağı umuduyla, muhalif basında yer alan bizleri kastederek, “Çok pişmanım. Bunlarla aynı havayı solumaktan utanıyorum” dedi ve erkek meslektaşlarımızın konduğu Kandıra F tipi cezaevinden Maltepe cezaevine gitti. Sonra ne oldu? Üzülerek belirtmeliyim ki, ona gardiyanların emriyle tuvalet temizlemek düştü.
Yönetmen Mathieu Kassovitz’in Paris banliyölerini bütün gerçekliğiyle beyaz perdeye taşıdığı “La Haine (Nefret)” filminde, başroldeki Afrikalı göçmenin (Hubert Koundé) fonda anlattığı hikaye beni hep çok etkilemiştir: Çok yüksek bir binanın tepesinden düşen bir adam katların önünden hızla geçerken içini rahatlatmak için sürekli “Şimdiye kadar her şey yolunda” diye tekrarlayıp durur, ancak bilmediği ve maalesef öğreneceği şey, asıl önem taşıyanın düşüş değil çakılma anı olduğudur.

Zeynep KURAY / BİRGÜN



        

Yabancının Türkiye’ye İlgisi Arttı, İstanbul’un Finans Merkezi Olabilmesi İçin Yasa Çıktı
İşte Yeni İstanbul Kentsel Dönüşüme Vergi Ayarı
Glow 3 Çekmeköy’de 223 Bin Lira! Bankalar 2b’den Pay Alma Telaşında
Dumankaya Lobi Çarşı’da 119 Bin Liraya! Atlantis City’de 285 Bin Lira’ya 3+1
Bahçe’n Eryaman’da 60 Ay 0.97 Faiz Crown Tower’da Son 40 Daire, 40 Ay 0 Faiz
Riskli Evler İfşa Edilecek Next Level’da 3.3 Milyon TL’ye Penthouse!
Cami Yaptırana Vergi İndirimi Newista Life 30 Aya 0 Faiz Uyguluyor
TOKİ’den Proton Hızlandırıcı Tesisi Aris Park Residence’da 999 TL Taksitle!
İnşaat Süreci İnternetten Canlı İzlenebilecek Japonya’dan Örnek Alınacak
Marmara Evleri 3’de 1.2 Milyon TL’ye Dükkan! Türk Şirketler Azerbaycan’ın Yeni Yüzünü İnşaa Ediyor
Antep’te Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Japonya’dan Örnek Alınacak
Etiler’den Altunizade’ye Teleferik Projesi Tapu Dairesine Gitmeden Ödemenizin Yapın !
Exen İstanbul’da 84 Ay Vade! 3 Haziran Son Gün 2 B Öncesi Rekor Satış
Arista Bomonti’de Ofisler 6 Bin 375 Dolara! Park Avenue’den Bina Aldı ABD’de Otelleri 3’lüyor
Şehrizar’a Çevreci Çatı Rings İstanbul’da 2+1 Daire 425 Bin Tl’ye!
Keten İnşaat Nişantaşı’na Hayat Veriyor! Sultan Konakları’nda 2+1daire 178 Bin Lira!
Libya’da Türk Şirketlerinin Varlıklarına El Konuldu Metropol İstanbul’da Formula 1heyecanı
268 Rakımlı Tepede Tüm İstanbul Görecek 216 Butik Çekmeköy’de 158 Binliraya!