Gündem
15 Şub 2016 09:04 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:21

YPG'ye top ateşi İngiltere basınında!

Türkiye’nin YPG hedeflerine yönelik top ateşine başlamasıyla ilgili gelişmelere İngiliz basını geniş yer ayırdı.

Financial Times Türkiye’nin YPG hedeflerine yönelik top ateşine başlamasıyla ilgili haberinde Ankara’nın ABD’nin bombardımanı durdurması çağrılarını dinlemediğini belirtiyor ve “Bu durum, ABD öncülüğündeki koalisyonun Türkiye’yi tahrik etmeden Kürt milisleri özellikle de Halk Koruma Birlikleri’ni (YPG) destekleme çabalarını zora sokuyor” diyor.

Haber özetle şöyle:

‘NATO müttefiki Türkiye YPG’yi, ülkede 30 yıldır Türk devletine karşı ayrılmak için savaşan terörist grupların uzantısı olarak görüyor. Ankara bir yıldan uzun bir süredir, ABD’yi sınırın güneyinde geniş alanları ele geçiren Kürt milislere verdiği destekten rahatsız olduğu konusunda uyarıyor.”
“Adının yazılmasını istemeyen bir askeri uzman, ‘Defalarca uyarıldılar. Şimdi ateşkes varken, YPG daha fazla toprak gasp etmeye çalışıyor. Türkiye’nin harekete geçmiş olması kimseyi şaşırtmamalı’ diyor.”

“YPG, Suriye’nin kuzeyinde elinde olan toprakları birleştirmek için Azez’i almaya çalışıyor. Türkiye, bunun kendi Kürt nüfusunun sınırında bir otonom Kürt bölgesinin başlangıcı olmasından korkuyor.”
“Türkiye’nin top ateşi, Rusya’nın Kürtler dışındaki isyancı güçleri hedef alan saldırılarının yoğunlaştığı bir ortamda başladı. Rusya fiilen YPG’yi destekliyor. YPG Rusya ile eşgüdüm içinde olmadığında ısrar ediyor.”

'Türkiye savaşın içine daha da çekildi'

Guardian gazetesinde, “Kürtlerin bölgedeki siyasi boşluğu fırsat bilmesinden endişe eden Türkiye’nin Kürt mevzilerini vurarak Suriye’deki savaşın içine daha da çekildiğini yazıyor:
“Ankara, YPG’nin, sınırında otonom bir devletçik kurmasından endişe ediyor. Ülke YPG’yle yakın bağları olduğu söylenen ve terörist olarak kabul edilen ayrılıkçı örgüt PKK’yla savaşıyor.”
“Başbakan Ahmet Davutoğlu, YPG’den Halep’te kaos ortamında ele geçirdiği yerden çekilmesini talep etti. Üst düzey bir Kürt yetkili, Türkiye’nin Suriye’nin içişlerine karışma hakkı olmadığını söyleyerek bunu reddetti. Ancak önümüzdeki haftalarda Türkiye’nin rolünün artacağı anlaşılıyor. Suudi Arabistanlı bir askeri yetkili, IŞİD’e karşı operasyonlarını yoğunlaştırma hazırlığı için İncirlik’e savaş uçakları gönderdiklerini teyit etti.”

Independent gazetesinin haberinde de ‘ateşkes yürürlüğe girmeden önce Türkiye’nin Amerika’nın çağrılarını dikkate almayarak Kürt güçleri iki gündür top ateşine tuttuğu’ belirtiliyor.
Haberde, “Suriye’de beş yıldır devam eden savaş komşu ülkelere sıçramakla kalmadı ve uluslararası çekişme alanına dönüştü. Beşar Esad’ın müttefikleri Rusya ve İran ile hasımları ABD, Avrupa ve Suudi Arabistan karşı karşıya geldi” deniyor.

'Suriye savaşı tehlikeli bir aşamaya giriyor'

Daily Telegraph gazetesi başyazısında “Suriye savaşı tehlikeli bir aşamaya giriyor” diyor.
Yazı özetle şöyle:

“Suriye’deki savaş, halkı için acımasız ve trajik, milyonlarca mülteci ağırlayan komşuları için yıkıcı oldu. Ama şimdi savaş, çekim gücüne kapılan büyük güçlerin birbirleriyle karşı karşıya geldiği daha tehlikeli bir aşamaya giriyor. Türkiye ile Rusya arasındaki tarihi gerilim, kapılarındaki savaşla daha da şiddetlendi. Vladimir Putin’in Beşar Esad’a askeri desteğini artırma kararı, Şam’ı savaşı mutlak olarak kazanacağına inandırdı. Şüphesiz, Moskova’nın Münih’teki güvenlik konferansında, rejimin kazanımlarını sağlamak almak için ateşkese önayak olmasının nedenlerinden biri de buydu.
“Giderek daha tehlikeli bir hal alan, birbirine bağlı bu gelişmelere ilgisini kaybetmiş görünen Başkan Barack Obama, bölgede liderliği Rusya’ya bıraktı ve Putin’e Münih girişimini desteklediğini söyledi.”
“Suriyeli Kürtlerin Halep’te Rusya’nın desteğinde yapılan harekâtın ardından ilerlemesi sadece mülteci kriziyle baş etmeye çalışan değil, aynı zamanda Kürtlerin kendi devletlerini kurmasını engellemekte kararlı olan Ankara’da alarma neden oldu. Krizi kontrol altında tutma umutları Avrupa’ya İslamcı terörün ihracı ve göçmen akınıyla çoktan söndü. Jeopolitik çatışmaya, bu karışımı eklemek son derece kaygı verici. Büyük oyuncuların periferide görünen bir çatışmanın içine çekildiği ve büyük askeri güçlerin karşılıklı çıkarları olduğu Birinci Dünya Savaşı’yla paralellik kurmak etrafı telaşa vermek değildir. Geçen hafta Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, böyle bir olasılığı gündeme getirdi ve tüm tarafları “yeni bir dünya savaşı başlatmak yerine müzakere yapmaya çağırdı.”

'Cehennemin kapıları'

Times gazetesi, “Cehennemin Kapıları” başlığını taşıyan başyazısında “Türkiye ve Suudi Arabistan, karmaşık ve kanlı Suriye savaşına dâhil oluyor. Tüm tarafların IŞİD’i yenmeye odaklanması zamanı” diyor.

Yazıdan bazı bölümler şöyle:

“Geçici uluslararası ateşkes anlaşmasının mürekkebi kurumadan Suriye’ye savaş geri döndü. Türkiye 2 gündür sınırdan Kürt birliklerini bombalıyor. İncirlik’e Suudi savaş uçakları gönderiliyor. Rusya, dünya savaşı uyarısında bulunuyor. Bir Doğu-Batı hesaplaşması yaklaşıyor gibi görünüyor. Tüm taraflara savaşın ana amacının IŞİD’i yenmek olduğunu ve Suriye’nin parçalanmaması gerektiğini hatırlatma zamanı.”

“Türkiye bir NATO üyesi olduğunu ve IŞİD’le mücadelenin hayati önemdeki unsurlarından biri olduğunu unutmamalı. Türk hükümeti, Rusya’nın desteğindeki Suriyeli Kürtlerin Türk sınırında kendi mini devletlerini kurmak için karışıklığı fırsat bilmesini engellemekte kararlı.”

“Ancak Suriye’nin geleceği konusunda kaygılandığını iddia eden tüm güçlerin ana kaygısı Halep’in savunulması olmalı. Zira Halep’in, Rusya’nın hava, İran ve Hizbullah’ın da asker desteğini alan Esad’a bağlı güçler tarafından kuşatılıp, açlığa mahkûm edilmesi ve istilaya uğraması tehlikesi var. Türkiye bu tehdidin farkında olduğu için topraklarından silahlı 350 isyancının cepheye gitmesine izin verdi. Bu güçler, IŞİD, El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi ya da Batı tarafından desteklenen ılımlı muhalif gruplar arasında ayrım gözetmeyen Rus uçaklarına hedef olacaklar. Türkiye ve Rusya şimdi çatışma yolunda. Kılıçlar, Kasım’da Rus uçağının düşmesiyle çekilmişti. Rusya Suriye’nin kuzeyine yabancı askerlerin girmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu söylüyor. Türkiye’nin sınırlarındaki kavga yakında Suriyeli Kürtlerin kışkırtıcı bir saldırıda bulunmasına neden olabilir. Türkiye de NATO’yu yardıma çağırabilir. Bu durumda Rusya ve NATO’yla karşı karşıya gelir.