Medya
23 Mar 2021 09:06 Son Güncelleme: 23 Mar 2021 09:19

Yılmaz Özdil'den Merkez Bankası'na başkan önerisi

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın görevden alınıp yerine Şahap Kavcıoğlu'nun atanmasını köşesine taşıdı.

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Naci Ağbal'ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin olarak, "Solüsyonlu dolar makinesi pazarlayan arkadaşlardan birini Merkez Bankası Başkanlığı'na getirmekte fayda var!" yorumunu yaptı. 

Özdil'in bugünkü yazısı şöyle:

Kamerunlu bir işadamı, İstanbul'da müteahhitlik yapan bir mimara e-posta gönderir, “elimde kimyasal bir solüsyon var, banknot kağıtlarını bu solüsyona yatırıyorum, bekletiyorum, Amerikan dolarına dönüşüyor, solüsyonu Kamerun'dan Türkiye'ye getirebilmek için yardıma ihtiyacım var” der.

Müteahhit mimarın aklına yatar.

“Nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorar.

“Solüsyonu Togo'dan Fransa'ya göndereceğim, aracılara ödenmek üzere 30 bin dolar gerekiyor” der, mimar havale eder.

Bir hafta sonra “solüsyonu Fransa'dan Türkiye'ye göndereceğim, 70 bin dolar lazım” der, mimar gene havale eder.

Bir hafta sonra “solüsyon Türkiye'ye ulaştı, üç kimyagerle birlikte İstanbul'a geliyorum, masraflar için 110 bin dolar gerekiyor” der, mimar gene havale eder.

Beş ay geçer.

Kamerunlu yok.

Beş ay sonra yine e-posta gelir, “İstanbul'dayım, solüsyonu çoğaltmak için 300 bin dolar gerekiyor” der, mimarda nihayet jeton düşer.

Polise gider.

Haklı olarak diyeceksiniz ki, böyle akıllara ziyan bir teklif nasıl olur da mimarın aklına yatar?

Şöyle… İnternetten temas kuruyorlar, oltaya gelmeye meyilli olduğunuzu hissederlerse, randevu istiyorlar, alüminyum folyo kaplı bir kutuyla geliyorlar, dolar makinesi diyorlar, bu makinenin prototipinin Amerikan merkez bankasından çalındığını, gizlice üretildiğini anlatıyorlar, makinenin kapağını açıyorlar, çekmece var, para ebatındaki boş banknot kağıtlarını yerleştiriyorlar, kapağı kapatıyorlar, arkasındaki hazneye çamaşır makinesine sıvı deterjan koyar gibi solüsyon koyuyorlar, fişe takıyorlar, düğmesine basıyorlar, vouuvv diye bir fan sesi duyuluyor, üç dakika sonra kapağı açıyorlar, ıslak ıslak dolarlar çıkıyor. Çünkü… Kutunun içinde, içiçe kayan bölmeler var, düğmeye bastığında, hokus pokus, boş kağıt çekmecesiyle dolar dolu çekmece yer değiştiriyor.

Bir değil, iki değil, hiç kesintisiz 20 yıldır bu anlattığım yöntemle çalışıyorlar. İstanbul'dan İzmir'e, Bursa'dan Gaziantep'e, mucize solüsyona para ödeyen ödeyene… Polisimiz şebeke elemanlarını yakalamaktan bıktı, sayın ahalimiz ödemekten bıkmadı.

Peki, hakikaten Kamerunlu mu bunlar derseniz?

Kamerunlu var, Nijeryalı var, Kenyalı var.

“Senegal savunma bakanının yeğeniyim” diye temas kuran var, “Gana büyükelçisinin kardeşiyim” diye arayan var.

“Burkina Faso tarım bakanının oğluyum” diye Konya'ya gelenler daha enteresandı mesela… Beş yıldızlı otele yerleştiler, önceden temas kurdukları işadamıyla buluştular, 50 bin euroya el sıkıştılar, sadece solüsyonu değil, yukarda anlattığım makineyi komple sattılar, “bizim makinede kağıtların dolara dönmesi 24 saat sürüyor, kutuyu bir gün açmayın lütfen, kimyasal reaksiyon bitmeden bozulmasın, yarın açarsınız” diye tembihlediler. Sayın işadamımız hakikaten 24 saat bekledi iyi mi… Polisi anca ertesi gün arayabildi.

Sayın ahalimiz dolar'ı böyle bir şey zannettiği için, şöhretimiz Afrika'nın balta girmemiş ormanlarına bile yayılmış vaziyette yani.

Ve, şimdi sıkı durun lütfen…

2006 yılıydı.

Maliye bakanımız Kemal Unakıtan'dı.

Somali merkez bankası başkanı telefon etti, randevu istedi, randevu verildi, Ankara'ya geldiler.

Somali merkez bankası başkanının yanında bir Somalili, bir de Somali'de ticaret yapan Türk işadamı vardı, iki ülke ilişkileri açısından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanının da toplantıda bulunmasını rica ettiler.

Kemal Unakıtan hemen merkez bankası başkanımıza telefon etti, gelmesini istedi, merkez bankası başkanımız apar topar geldi.

Somali merkez bankası başkanı konuyu açtı, “Somali'nin uluslararası ödemelerini İsviçre üzerinden transfer ettiklerini, ama memnun olmadıklarını, bundan böyle Türkiye üzerinden transfer etmek istediklerini” anlattı.

Bizim taraf dinledi, çaylar kahveler içildi, Somali heyeti çıktı gitti.

Ertesi sabah rezalet patladı…

Somali heyeti sahteydi!

Somali'de merkez bankası bile yoktu.

Milli istihbaratın tespitlerine göre, toplantıdan sonra adeta buhar olan Somali heyetinde Somalili bile yoktu, ikisi Türk, biri Bulgar'dı.

Akp hükümetinin “para gelsin de nerden gelirse gelsin” felsefesi, “babalar gibi satarım” vizyonu, koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni işte böyle komik duruma düşürmüştü.

Sahte Somali heyetinin elbette bizim merkez bankasından bir kuruş bile alabilmesi mümkün değildi ama, maliye bakanımızla görüşme yapan resmi (!) heyet olarak, bu görüşmenin kendilerine kazandırdığı prestijle, kimleri nasıl tokatladıklarını Allah bilirdi!

Demem o ki…

Solüsyonlu dolar makinesi pazarlayan bu Afrikalı arkadaşlardan birini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanlığına getirmekte fayda var.

Dolar 8 lira değil, 88 lira bile olsa hiç döviz sıkıntımız olmaz.

Bas düğmesine, ver piyasaya.

Ha bu arada unutmadan… Elimde az kullanılmış Alaaddin'in lambası var, Etiyopya'da bir antikacıdan almıştım, ovalıyorsun, dolar fışkırıyor, meraklısına 20 bin euroya bırakırım.