Yılbaşı Gecesi’nin senaryosu çalıntı mı?

20 yıldır aynı komediyi satan isimler artık sinemaya gitme bahanesi olmaktan çıktılar, daha da fenası evde bile eğlendiremiyorlar.

15 Aralık’ta 1 aylık Disney+ aboneliği aldıysanız, ödediğiniz 66 TL ile normalde 10 milyon bilet sattıracak 3 filmi tek bilet fiyatına izlediniz demektir. Ailedeki diğer bireyleri sayarsanız fiyat daha da düşer. Şanslısınız!

Recep İvedik 7, Yılbaşı Gecesi ve henüz yayınlanmamış olan Bursa Bülbülü… Şanslısınız dememin sebebini sonra açıklayacağım. Önce biraz rakam vereyim. Pandemide geçen 2020 ve 2021 yılları sinema salonları için kabus zamanlarıydı. 2019 yılında satılan 60 milyon biletten sonra 2020’de 17 milyon, 2021’de ise 12 milyon bilet satıldı. Bir sürü salon kapandı.

Pandemiden çıktığımız yıl olarak kabul ettiğimiz 2022’de ise işler kötü ama enseyi karartmamak lazım. Cem Yılmaz’ın, Ata Demirer’in, Yılmaz Erdoğan’ın, Gülse Birsel’in, Şahan Gökbakar’ın salona film vermediği yılda 36 milyon bilet satıldı. Bu isimlerin toplam gişesi 20 milyon civarında yani ortalık dijital platformdan geçilmezken insanlar filmi bulduğu vakit koşa koşa sinemaya gitmiş. Bergen filmi ve Marvel süper kahramanları gişeyi sırtlamış.

Şanslısınız dedim çünkü salona film vermeyenlerin filmlerini salonda izleseniz canınız sıkılırdı. Cem Yılmaz’ı bu eleştirinin dışına çıkarıyorum çünkü Erşan Kuneri bir dizi projesiydi ve Yeşilçam arkeolojisine düşkün biri olarak izlerken gayet eğlendiğim bir iş oldu.

Yılbaşı Gecesi’nin senaryosu çalıntı mı?

Recep’ten yeterince bahsettiğim için artık hakkında cümle kurmak istemiyorum. Doğrudan Gülse Birsel’in Yılbaşı Gecesi’ne geçiyorum. Bu filmi niye izledik, hiçbir fikrim yok. Senaryo orijinal değil. Yine Gülse Birsel’in yazdığı Avrupa Yakası’nın 81. bölümünü az biraz devşirip Yılbaşı Gecesi yapmışlar.

O bölümde Aslı ile Cem'in nişanında bir kar fırtınası yolları kapatıyor, herkes evinde izole olunca arkadaşları yürüyerek geliyor, evde yapıyorlardı nişanı falan. Aynı şablon. Oyuncular artık izleye izleye sıkıldığımız isimler. Süresi uzun ve mizahı bayat. Tebessüm bile ettiremeden bitti gitti.

Daha da fenası Yılbaşı Gecesi hakkında bir intihal iddiası var. Yağmurlarda Yıkansam (2016) filminin yönetmeni Gülten Taranç, Yılbaşı Gecesi'nin senaryosunun kendisinden çalındığını iddia ediyor. Bir başka bağımsız sinemacı olan Banu Sıvacı da Gülten Taranç’ın bu iddiasına destek veriyor.

Böyle bir şey var mı bilmiyorum ama varsa da bizde genelde yapanın yanına kar kalıyor. Avrupa Yakası’nda da Seinfeld ve The Office dizilerinden pek çok ilham vardı.

Bursa Bülbülü’nün Eyvah Eyvah’tan farkı ne?

Geriye Ata Demirer’in Bursa Bülbülü adlı filmi kaldı. Fragmanından anladığım kadarıyla tipik Ata Demirer komedisi, Eyvah Eyvah’tan, Olanlar Oldu’dan, Hedefim Sensin’den farklı durmuyor. Cem Yılmaz’ın son gösterisindeki espriye malzeme bir iş daha ama şu zamanda vizyona girse rahat 3-4 milyon seyircisi vardı. Yazık oldu. BKM’nin içi rahat mı?

Birsen Altuntaş, son Recep filminden sonra Disney’in 1 milyon abone topladığını yazmıştı.

Hah, işte o 1 milyon abone Bursa Bülbülü’nü de izleyip toz olacak gibi geliyor bana. Disney bütün gişe isimlerini 1 ayda harcadı, gerisini getiremezse işi zor. Asıl kayıp ise Haziran ayında gerçekleşecek. Geçen yıl Türkiye’ye girerken yaptığı promosyon ile sattığı yıllık üyelikler bu yıl bu fiyatlar üzerinden güncellenecek gibi değil. Netflix gibi içerik bombardımanı da yapamıyorlar, üyeler arşivi yedi bitirdi. Bakalım ne olacak?

Asıl soru şu; salonda 15 milyon bilet mi, platformda 1 milyon abone mi? Dijital platformlar zarar etmek uğruna büyük paralar ödeyip bu işleri alıyorlar ama bu düzen devam ettirilemez. O zaman da platformlar kemer sıkacak, daha ucuz (ve daha komik) isimlerin peşine düşecekler.

Başa dönelim; 15 Aralık’ta 1 aylık Disney+ aboneliği aldıysanız, 3 gişe filmini tek bilet fiyatına izlediniz. Şanslısınız çünkü hiçbiri evden çıkıp o paraya bilet alıp salonda izleyecek film çekememiş, paranız cebinizde kaldı.

20 yıldır aynı komediyi satan isimler artık sinemaya gitme bahanesi olmaktan çıktılar, daha da fenası evde bile eğlendiremiyorlar.

Salonlar mı kaybediyor yoksa onlar mı, zaman gösterecek.

MURAT TOLGA ŞEN

murattolga@gmail.com