Reklam PR
23 Mar 2010 17:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:10

YİĞİT ŞARDAN'A BİR İTİRAZ DA TVYD'DEN GELDİ!..

Türkiye'de yazılı ve görsel basın ile internet alanında toplam büyüklüğü 2 milyar dolar olan reklam pastasını dağıtacak tiraj ölçümleri konusundaki tartışma hız kesmeden devam ediyor.

Reklamcılar Derneği adına önceki hafta bir açıklama yapan Yiğit Şardan’ın gazete tirajlarının ABC Türkiye Tiraj Denetimi Platformu’nun lağvedilmesinden sonra denetlemediği iddiasına bir yanıt da Radyo Televizyon Derneği Yayıncıları Başkanı Hidayet Karaca’dan geldi. Şardan’ın açıklamalarına tepki gösteren Hidayet Karaca "Bağımsız kuruluşlarca denetlenen gazetelere denetlenmiyor denilemez" dedi. Türkiye’deki toplam reklam pazarının ülkenin ekonomisi ile doğru orantılı olarak 8 milyar dolar olması gerekirken ancak 2 milyar dolara yaklaştığını ifade eden Karaca, yapılan her açıklama ile reklam verenlerin zihinlerinde ‘yeterince denetlenmeyen yerlere reklam vererek iyi sonuç alamıyor muyuz’ sorusunun yaratıldığını söyledi.  Medya sektörünün giderek reklam almakta zorlandığını belirten Hidayet Karaca, şu tespitlerde bulundu: "Türkiye’deki reklam pastası Türkiye gibi bir ekonomiye sahip, önemli bir ekonomisi olan ülke için küçük bir pazar durumunda.

REKLAM PASTASI ÇOK KÜÇÜLDÜ

Yaklaşık 2 milyar dolar ile anlatılan bir reklam pastası var. Türkiye’de reklam pastası büyümüyorsa, bu reklam verenin kafa karşılığıdır. Reklam verenin kafa karışıklığını yaratan medya, ajanslar ve bu sektördeki insanların yönlendirmesidir. Reklam verenler ‘acaba yeterince sağlıklı ölçüm yapılmayan denetlenmeyen yere mi reklam veriyoruz’ diyerek reklam bütçelerini kısıyorlar. Sektörü yaralayacak açıklamalardan kaçınılmalı."

Şirketler yeni bir yapı oluşturulabilir

"Gazeteler Birleşik Dağıtım’la ya da Yaysat’la dağıtılıyor ve bunun için dağıtıcıya ücret ödüyorlarsa, yeni denetim mekanizması kurma yerine, satılan gazeteleri denetlesinler" diyen?Karaca, şunları söyledi: "Elbette şirketler bir araya gelip, rekabet kurallarına uygun yeni bir yapı oluşturabilirler, gazetelerin kaçının dağıtıldığını kontrol altına alabilirler. Herkes kendine uygun bir denetim mekanizması kurarak sektörü denetliyorum dediğinde sektör denetlenmiyor, daha da karışıyor. Herkes bir araya gelip, sağlıklı bir şekilde buluşacak. Aracı kurumlar, reklam ajansları bir sistem üzerinde anlaşmalılar. Yoksa gazeteler dünyanın en prestijli denetim mekanizmaları tarafından denetlenirken denetlenmiyor demek mümkün değil."

Hidayet Karaca: Reklam verenler korkutuluyor

Türkiye’nin reklam oranının ihracatı ve gelişmişliği ile orantılı olmadını savunan Hidayet Karaca, şöyle konuştu: "Reklamın Türkiye’deki önemi anlatılamamış. Çünkü krizde ilk kesilen bütçe reklam oluyor. Avrupa ve dünyada ise tam tersi bir durum var. Reklama daha çok ağırlık veriliyor ki ekonomi canlanarak krizden daha kolay çıkılsın. Ama bu kısır tartışma  le Türkiye’de reklam veren korkutuluyor."

Star