Medya
02 Eki 2014 15:34 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:47

Yeni Türkiye'nin "şaaaaane" özelliği: Beyefendi rahatsız olmasın sinemacılığı

Hürriyet gazetesi yazarı Kanat Atkaya, bugünkü yazısında Altın Portakal Film Festivali yönetiminin "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" filmini kendisini yargı yerine koyup yasaklamasını eleştirdi.

İŞTE KANAT ATKAYA'NIN BUGÜNKÜ YAZISI...

Beyefendi rahatsız olmasın sinemacılığı

REYAN Tuvi bir yönetmen.
Bir dönem Hürriyet Seyahat ekinde yayınlanan yazılarından hatırlayanlar da çıkabilir.
Reyan, Gezi Parkı günleriyle ilgili bir belgesel film çekti: "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek".
İstanbul Film Festivali, Adana Altın Koza gibi memleketin prestijli festivalleri de dahil olmak üzere farklı tarihlerde farklı yerlerde gösterildi.
Sıra geldi Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne; daha doğrusu gelemedi...
Altın Portakal'ın Ulusal Belgesel Film Yarışması'nın 3 kişiden oluşan ön jürisi, seçtiği 15 filmin arasına Reyan Tuvi'nin Gezi filmini de aldı.
Ancak yarışacak filmler listesi açıklandığında "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek"in festival yönetimi tarafından "ayıklandığı" görüldü.

*

Gerekçe olarak da filmin Türk Ceza Kanunu'nun 125'inci (Şerefe karşı suçlar) ve 299'uncu (Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar) maddelerine aykırı olduğu belirtilmiş.
Ön jüri demiş ki "Yapmayın, etmeyin. Sanat eserleri ceza kanunlarıyla değerlendirilmeye tabi tutulamaz".
Fakat "The Festival Yönetimi" Nuh da dememiş, peygamber de...
Bunun adı sansürdür, lafı Hollywood'dan Yeşilçam'dan aşırtmanın manası yok.
Oysa Antalya'nın -seçilemediği bir dönemi AKP'de Genel Başkan Yardımcısı olarak geçiren- belediye başkanı Menderes Türel "Gezi filmi de gösterilebilir mi?" sorusuna kısa bir süre önce şu cevabı vermişti:
"Sanat siyasetin üstündedir. Bizim kapımız herkese açık..."

*

"The Festival Yönetimi"nin kendisini bir yargı organı olarak görmesi ve savcı, hâkim, yüksek mahkeme vb gibi görevleri üstlenmesi de Yeni Türkiye'nin "şaaaaane" özelliklerinden biri olmalı.
Filmin niye gösterilmediğini, niye yarıştırılmadığını hepimiz biliyoruz aslına di mi?
Evlerden ırak; ya beğenilirse film?..
Hafazanallah ya ödül kazanırsa?..
Kim, nasıl açıklayabilir bu durumu "Beyefendi"ye?..
Menderes Bey ne yüzle bakabilir ustasının yüzüne?..
Ya "Daha da gelmem Antalya'ya?" derse?..
İşgüzarlık ve "Beyefendi rahatsız olmasıncılık" Yeni Türkiye'nin sanat ortamında böyle baş gösteriyor işte.
Bale sanatçılarına tayt giyme yasağının haber yapıldığı günlerde.
Yepisyeni Türkiye'de...
Hayırlı olsun.