Gündem
04 Mar 2022 09:21 Son Güncelleme: 04 Mar 2022 09:25

Yargılanan emekli amirallerden yeni 15 Temmuz uyarısı

Emekli amiraller, savunmalarında TSK içerisindeki yapılanmalara dikkat çekerek “olası 15 Temmuz’ların gerçekleşmemesi için uyarıda bulunduklarını” belirtti.

Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre, "Montrö" ve “cüppeli amiral” hakkındaki açıklamaları nedeniyle “suç için anlaşma” suçlamasıyla dava açılan ve savunma yapmaya başlayan emekli amiraller, “olası 15 Temmuz’ların gerçekleşmemesi için uyarıda bulunduklarını” belirtti. 

Davaya yazılı savunmasını gönderen bir emekli amiral, “TSK içerisinde bu yapılanmalar, 15 Temmuz hain darbesi gibi ülkemin güvenliğine ve bekasına tehdittir. Bu yapılanmalar uygun zamanı kollayıp yüce milletimin üzerine tereddütsüz kurşun sıkarlar. Örneği yaşanmıştır” dedi. Üniformanın, kendisi için “maddi ve manevi namus” olduğunu vurgulayan emekli amiral, “Manevi unsuru dürüstlük, onur ve şereftir. Bu unsurlara leke getirilemez. Maddi unsurunu kanun, yönerge ve yönetmelikler belirler. Burada belirtilenlerin haricinde şekilsel değişiklik yapılmaz. Hatta üniformalı iken çarşıda, pazarda alışveriş dahi yapılmaz, poşet, file taşınmaz. TSK’nin malı, devletin malıdır. Kimsenin malı ya da babasının malı değildir. Makamı, rütbesi ne olursa olsun hiç kimse devletin benzinini, arabasını ve hatta arabayı kullanan şoförünü kendi özel işi için kullanamaz” dedi.

"YARGILANMASI GEREKİR"

Bir emekli amiral de açıklamada, “15 Temmuz kalkışmasının temel sebeplerinden biri olan askeri disiplinin gerekliliğine vurgu yapıldığını” söylerken, başka bir emekli amiral ise cemaat ve tarikatlara işaret ederek “Bu tür oluşumların bir beka sorunu oluşturduğu yakın zamanda ödenen büyük bedellerle de görüldü” dedi.

Bir diğer emekli amiral de “komutası altında yüzlerce personel ve devletin kaynakları olan bir amiralin, makam arabası ile bir tekkeye gitmesinin, askeri üniforma üzerindeyken cüppe ve takke giyip, dini içerikli bir görünüm sergilemesinin, anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen 2. maddesi gereği laik bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nde kabul edilemez bir durum olduğuna” işaret etti. “Anılan amiralin yaptığı bu eylem, en azından devlet kaynaklarını kendi şahsi işleri için kullanması suçunu teşkil eder ve bu şahsın yargılanması gerekir” diyen emekli amiral, “Güvenlik zafiyetini ve anayasa ihlalini dile getiren bir duyuruya onay verdiğim için ‘devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç’ işlediğimi ileri sürmek, mantık ve vicdan açısından mümkün değil ve yasal dayanaktan yoksun bir durum” ifadelerini kullandı.