Medya
16 Haz 2012 23:58 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:47

YALAN DÜNYA YALAN OLMUŞ!

Gülse Birsel uzun dizi yazmaktan sıkılmışa benzer... Yalan Dünya eskisi kadar güldürmüyor. Medyaradar Sinema-Tv yazarı Murat Tolga Şen yazdı.

Severek izlediğim iki dizi var. Leyla ile Mecnun ve Yalan Dünya… Leyla ile Mecnun’un serbest salınma hali hoşuma gidiyor. Her şeyin mümkün olduğu bir evrenden sadece komedi çıkarmıyor, insana dair şeyler de söylüyor. Yalan Dünya ise ilk sezonu olmasına rağmen başından beri ilgiyle izlediğim bir diziydi ancak festival çelebiliğim yüzünden son 2-3 bölümünü izlemek kısmet olmamıştı.

Dün gece tekrar ve iştahla dizinin başına oturdum. Game of Thrones (Taht oyunları)un ilk sezonunu iki gün içinde izleyip Stark’ların başına gelenlere kahrolduğumdan gülmeye, eğlenmeye ihtiyacım da vardı ama başından sonuna, TV’nin karşısında beton gibi sabit kalakaldım.

Tebessüm etmedim değil ama bu dizinin vaadi de tebessüm ettirmek değil kahkaha attırmak. Son bölümde izlediğim kadarıyla özellikle karakterler çok gereksiz bir abartı noktasına ulaşmış, sahneler kişisel performanslara güvenir şekilde eski zekâsını kaybetmiş ve gülmeceyi sündürürcesine uzamış. En iyi esprinin bile ömrü 10 saniyedir. Kurcaladıkça bozarsınız!

"Köprü trafiği" gibi Avrupa yakası'nda işlenmiş temaların ısıtılıp yeniden önümüze getirilmesi hoş değil. 

Kendisini koruyup, mimiklerini, jestlerini doğru bir yere taşıyan ve diziyi kurtaran isim ise Hakan Meriçliler… Benim gözümde ne Orçun ne de Selahattin Çakalel var. Çağatay Koçtuğ’suz bir Yalan Dünya Düşünemiyorum!

Gülse Birsel’in kalemine kuvvet, yaptığı hiç kolay bir iş değil ama son yazdığı bölümden biraz sıkıldığı izlenimini elde ettim. İyi bir tatilden sonra dizinin 2. Sezonunda her şey daha iyi olacaktır.


Yanlış Ödül Bağdat’tan Döner!

Yeşilçam Film Akademisi (YEFA) Aşk Tesadüfleri Sever’e verdiği “en iyi dijital efekt” ödülünü geri alarak, Gölgeler ve Suretler’in dijital efektlerini yapan Volkan Duran (Genius Park)’a vermiş. Daha önce de yazmıştım; Ömer Faruk Sorak durumu farkeder farketmez, sessizce ödülü iade etmeliydi. Dijital efekt içermeyen bir filmle ödül almak ne kadar saçma ise, o filmle ödüle başvurmakta o kadar saçma! “Biz o formu öylesine doldurduk” dedi ama nedense ödülü de iade etmedi. Şimdi verenler geri aldı ve ortaya iyice gücendirici bir durum çıktı.

Tavsiyem: Önümüzdeki 10 sene boyunca kimse ödül almasın, vermesin. Başvurmayı, değerlendirmeyi ve takdir etmeyi beceremiyoruz, bildiğin kötüyüz!

Yak, İşlet, Devret!

Perşembe akşamı, 1. Ayvalık Film Festivali için Balıkesir’in bu şahane ilçesine gidiyorum ama bu sabah okuduğum haberle yıkıldım. Güzelim Cunda’yı, muhtemelen butik, mutik zengin otelleri yapmak için yakıyorlar! Geçen hafta Mardin’deyken yeşilin değerini, ağacın güzelliğini daha bir anladım ve çok üzüldüm.

Yap usta... Orman yak, beton dök... Elimizde çekirdekler, seyrediyoruz biz nasıl olsa...

Murat Tolga Şen / murattolga@gmail.com