Medya
18 Eyl 2018 13:50 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:51

'Yalan Dolan'ın setinde yaşandı! Sahte profesörün ünlü oyunculara müthiş oyunu!

Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, usta oyuncu Demir Karahan’dan dinlediği meslek hayatına dair anıyı köşesinde paylaştı.

Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, usta oyuncu Demir Karahan’dan dinlediği meslek hayatına dair bir anısını köşesinde paylaştı.

Eyüboğlu, usta oyuncunun en ilginç ve en eğlenceli anısının Şafak Sezer’in aralıkta vizyona girecek ‘Yalan Dolan’ filminin setinde yaşanan olay olduğunu yazdı.

İşte Ali Eyüboğlu'nun bugünkü yazısından "Sahte profesörün oyunculara oyunu" başlıklı o bölüm:

'8’inci Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda 51 yıllık oyuncu Demir Karahan’dan meslek hayatına dair müthiş anılar dinledim.

Karahan’ın anlattıklarından en ilginci ve günceli, Şafak Sezer’in aralıkta vizyona girecek ‘Yalan Dolan’ filminin setinde yaşanan şu olaydı:

“Yıldırım Abi (Öcek), kilolarından kurtulmak için mide operasyonu geçirdi ama zayıflamayı durduramaz hale geldi. Her yerinde yaralar çıktı. Sezer, ‘Benim beyin cerrahı profesör bir arkadaşım var, çağırayım sete gelsin ve sana bir baksın. Bana da bir ilaç yaptı, ne şekerim kaldı, ne bir rahatsızlığım. Adam aynı zamanda Rockefeller Ailesi’nin damadıydı, yeni ayrıldı’ dedi. Şafak’ın aradığı profesör çok geçmeden siyah zırhlı bir Mercedes’le geldi. Karavana yemekler söylendi, sohbet başladı. Adam bir ara, çantasından evrak çıkarıp, ‘Kıbrıs Havalimanı’nı yaptım, Taş Yapı’nın sahibi Emrullah’tan 32 milyon euro alacağım var’ bile dedi.

Bir ara Yıldırım’a baktı, ‘Abi sen ölürsün. Çok yanlış yaptın’ dedi, hepimiz buz kestik. Rengi sararan Yıldırım Abi, ‘Ne yapacağım?’ deyince adam, ‘Seni bir daha ameliyat edeceğim. Şimdiye kadar 10 bin beyin ameliyatı yaptım, bir tane ex’im yok’ dedi, ardından ekibinden doktorları aradı.

‘Şekerimi yok etti’

Hocam, ‘Benim de şekerim var, insülin kullanmıyorum ama sabah akşam ilaç alıyorum’ dedim.

‘Bugün ilaçların hepsini bırakıyorsun. Sana yarın, beş litrelik pet şişe içinde bir ilaç yollayacağım, Şafak’a öyle yapmıştım,  sabah-akşam beşer damla içersin. Beş ay sonra baklava, börek, ne istersen yersin’ demesin mi?

Birkaç gün sonra hanımla televizyonda haberleri seyrediyoruz. Bir baktım bizim profesör elleri kelepçeli, yanında iki polis. Dolandırıcılıktan yakalanmış. Lise diploması bile yokmuş sahte profesör Cüneyt Turan’ın. Hemen aradım Sezer’i… ‘Abi sen bugün yedin bunu, biz beş senedir yiyormuşuz’ diye bastı kahkahayı.”

Dinleyen herkesi güldüren bu olay, yalancılıkta sınır tanımayanlara, ne kadar da kolay kandığımızın kara mizah filmi gibi değil mi?