Medya
30 Kas 2010 08:01 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:50

WİKİLEAKS YOKSA DEVRİMCİ KARARGAH ÖRGÜTÜ ÜYESİ Mİ?

WikiLeaks, Türkiye saatiyle pazar gece yarısı diplomasi tarihinin en büyük sızdırma operasyonunu başlattı.

WikiLeaks yoksa Devrimci Karargah Örgütü üyesi mi?

Arkadaşlar ne diyordu Ergenekon soruşturması boyunca: ’Kayıtların yasadışı olup olmaması önemli değil, içeriğe bakalım.’ Diyelim ki bir arkadaşınızla telefonda konuşuyorsunuz, ’Öldüreceğim onu’ diye birinin adı geçiyor. Onların mantığına göre tutuklanmanız gerek! ’Minority Report’tan fazlaca etkilenenler şimdi fena yakalandılar. Çünkü o bumerang döndü dolaştı, onları da vurmaya başladı.

WikiLeaks, Türkiye saatiyle pazar gece yarısı diplomasi tarihinin en büyük sızdırma operasyonunu başlattı. ABD’nin dünyanın çeşitli ülkelerindeki konsolosluk ve büyükelçiliklerinin yazışmaları ortaya çıktı.
Bilindiği gibi en fazla belge sızan ikinci yer Ankara. Doğal olarak Türk siyasetini, günümüz Türk siyasetinin etkin figürlerini etkileyen çok önemli bilgiler, iddialar var.

Ancak ilk olarak WikiLeaks’i yıpratma kampanyası başlatıldı. Başbakan ’Güvenilir değil’ dedi bu site için.

Ancak ABD belgelerin varlığını, yazışma dilini kabul etti.
Kaldı ki WikiLeaks herhangi bir yorum yapmıyor, herhangi bir çarpıtmaya girişmiyor. Hükümetin de kabul ettiği belgeleri herhangi bir tartışma yaratmayacak şekilde yayınlıyor. Bir aracı kısacası.
Dünden beri bu belgelerle ilgili kopan fırtınaya bakıyorum. Basın sadece belgelerden AKP’yi ve Erdoğan’ın övüldüğü kısımları büyütüyor.
Bir de WikiLeaks’in güvenilirliği tartışılıyor. Komplo teorileri üretiliyor. Herkes fikir beyan ediyor, yorum yapıyor.

Her devlet arasında kurumlar çatışır ve devlet içerisinde de bir savaş varsa bu gibi belgeler sızar. Çeşitli nedenleri olabilir. Ama şimdi bir ’düşünce kirliliği’ yaratılarak sanki WikiLeaks’teki iddiaların tartışılması engellenmeye çalışılıyor.

Gelin şu yorumları bir kenara bırakalım da, Ergenekon soruşturmasında bazı arkadaşların dediği gibi ’içeriğe’ bakalım.
Zira iddialar görmezden gelinecek gibi değil:

- Faruk Özak üzerinden Trabzonspor’a örtülü ödenekten para aktarıldığı konuşuluyor...
- Başbakan Erdoğan’ın İsviçre’de sekiz banka hesabının bulunduğu...
- Cemaat’in AKP’de kaç üyesi olduğu...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Londra’da ’Doğan Grubu hisselerini satın, onlar gidici’ dediği...

Liste uzar da uzar... Ben sadece birkaç başlık sundum şimdilik. Dahası bu yazı yazılırken Wikileaks henüz 251 binden fazla belgenin sadece yüzde 1’ine yakın bir kısmını açıklamıştı. Kim bilir başka neler ortaya dökülecek...
Var mısınız iddiaları konuşmaya?

Gerçi bizim basının da, hükümetin de ’iddiaları’ tartışmak pek işine gelmez.
Bunu daha yakın zamanda Hanefi Avcı’nın kitabında görmedik mi? Wikileaks belgelerinde ’Sıkı Cemaat’çi’ olarak adı geçen Avcı’nın Fethullah Gülen ve Cemaat’i deşifre eden açıklamalarının kimse üzerine gitmedi. Adres ettiği delilleri kimse araştırmadı, basın bir süre bu kitabı görmezden geldi.

İsimsiz mektupları delil kabul eden savcılar, bu kitabın yazdıkları üzerine harekete geçmediler.

Onun yerine Hanefi Avcı’ya yönelik toplu linç kampanyası başlatıldı. İtibarsızlaştırılması için harekete geçildi. İçerik değil, yazan hedefe oturtuldu.

Sonunda da tarihin en tuhaf suçlamasıyla tutuklandı: Yılların muhafazakarı Hanefi Avcı bir anda solcu Devrimci Karargah Örgütü üyesi olmuş meğerse!
WikiLeaks kurucusu Julian Assange’ı susturmak için çeşitli ülkeler tedbir almaya çalışıyor. İsveç, bir taciz davasından dolayı hakkında soruşturma açtı.

Çok yakında Türkiye’de de hakkında bir tutuklama kararı çıkarsa şaşırmayın. Bir bakmışsınız o da Devrimci Karargah Örgütü üyesi çıkmış...

Oray EĞİN / AKŞAM