Gündem
24 Eki 2010 16:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:44

WİKİLEAKS WASHİNGTON'U BİR KEZ DAHA SARSTI

WikiLeaks adlı internet platformunun Irak savaşına dair on binlerce gizli belgeyi yayınlaması ABD'nde yankılanmaya devam ediyor.

ABD'de, kamuoyuna sızdırılan belgelerin ülkenin itibarını ne ölçüde sarsacağı tartışılıyor.Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'dan sonra Genelkurmay Başkanı Mike Mullen de askeri belgelerin ifşa edilmesini kınadı. Mullen internete aktarılan bilgilerin birçok masum insanın hayatına mal olabileceğini ve önemli bilgilerin düşmanlarının eline geçebileceğini söyledi. WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange ise ırak'ta işlenen savaş suçlarını gözler önüne sermek ve savaşta ölenlerin yüzde 60'ının sivil olduğunu dünyaya duyurmak için belgeleri yayınladıklarını açıkladı.

Amerikan medyası WikiLeaks'ın gizli askeri bilgileri yayınlamasına geniş yer veriyor. Ancak siyasi çevrelerden gelen tepkiler son derece cılız. Washington'daki siyasi çevreler aybaşında yapılacak Kongre seçimleriyle meşgul. Kimse ırak ile ilgili nahoş haberlerle uğraşmak istemiyor. Hele ırak savaşının ara seçimlerde hiç rol oynamadığı düşünülecek olursa.
Siyaset susmayı tercih ederken, Savunma Bakanlığı Sözcüsü'nün böyle bir lüksü yok. Sözcü Geoff Morrell, Amerikan askerlerinin, müttefiklerin ve ıraklıların hayatını tehlikeye attığı gerekçesiyle WikiLeaks'a veryansın etti. Morrell, internet sitesinde yayınlanan bilgilerin içeriğiyle ilgili ayrıntılara girmemekle birlikte belgelerin sanıldığı kadar yeni ve güncel olmadığını söyledi. Morrell, yayınlanan belgelerin harekat bölgelerinden alınan taktik raporlarla sadece ayrıntıları yansıtan anlık gelişmeleri kapsadığını belirtti.

6 yılda 109 bin Iraklı ölü
Amerikan medyası da büyük çoğunlukla yayınlanan belgelerin sansasyon niteliğindeki yenilikler barındırmadığı görüşünde. Ancak ırak savaşının birçok cephesiyle yeniden değerlendirilmesini gerektirecek hususların ortaya çıktığı da inkar edilmiyor. Örneğin savaşta şimdiye kadar kaç kişinin öldüğü. Belgelerde yer verilen rakamlar, Amerikan Savunma Bakanlığı'nın şimdiye kadar sivil can kaybı ile ilgili olarak verdiği sayının çok üzerinde. Amerikan gizli belgelerinden, altı yılda, üçte ikisi sivil olmak üzere 109 bin ıraklı'nın öldürüldüğü anlaşılıyor.

ABC televizyonunun haberinde, Arap medyasının WikiLeaks sitesindeki belgeleri abartılı bir şekilde işlediğini ve ölü ve yaralı toplamını yansıtan 285 bin sayısının sık sık toplam kayıplar olarak yansıtıldığını bildirdi.

İşkenceye seyirci kalınmış
ABD'de şimdi, gizli askeri belgeleri ifşa skandalının ne kadar zarar vereceği tartışılıyor. Gizli belgelerin ırak'taki Amerikan imajını ne kadar yıpratacağı merak konusu. Çünkü belgeler, Amerikalıların, esirlere ırak güvenlik görevlileri tarafından işkence edildiğini bildikleri halde müdahale etmediklerini de ortaya çıkarıyor. Savunma Bakanlığı Sözcüsü Morrell bu hususla ilgili olarak ırak'ın kendi ordusu ve yasalarıyla bağımsız bir devlet olduğunu, kendi görevlerinin ise harekete geçebilmeleri için, hadiseleri yetkili ırak askeri makamlarına bildirmek olduğunu söyledi.
Bu durumda da "işkence suçlamalarının sadece ıraklıları ilgilendiren bir konu mu olduğu" sorusu ortaya çıkıyor. New York Times gazetesi, bunun böyle olamayacağını, çünkü ırak silahlı kuvvetlerinin işler vaziyette olmasının, Başkan Barack Obama'nın bu ülkeden çekilme planlarının önde gelen unsurları arasında yer aldığını hatırlatıyor.

BM devrede

Öte yandan, 'sivil toplumun gizli servisi' olmakla övünen WikiLeak platformunun yayınladığı gizli Amerikan askeri belgeleri, Birleşmiş Milletleri de harekete geçirdi. Teşkilatın işkence özel raportörü Manfred Nowak Başkan Obama'dan işkence suçlamalarının soruşturulmasını talep etti.
Yayınlanan belgelerde ayrıca, ırak'taki Amerikan askeri kontrol noktalarında 680'den fazla sivilin öldürüldüğüne de yer veriliyor. Kamuoyundan gizlenen belgelere göre, asilere açılan ateş sırasında öldürülen sivil sayısı, öldürülen asilerden altı kat fazla. Kontrol noktasında dur işaretine uymayan araçlara ikazsız ateş açılması sonucu öldürülen üç yaşındaki çocuğun annesi oğlunu toprağa verebilmek için kendi yaralarını tedavi ettirmemişti.