CineRadar
08 Kas 2013 12:25 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:44

VİZONTELE'Yİ ÖZLEYENLERE: HÜKÜMET KADIN 2

Hükümet Kadın 2 sinemaların en çok kahkaha attıran filmi mi olacak? Cineradar köşemizi okumadan sinemaya gitmeyin.

Sermiyan Midyat’ın yönettiği ve Demet Akbağ, Sermiyan Midyat, Mahir İpek ile Burcu Gönder’in oynadığı Hükümet Kadın 2, BKM Film tarafından vizyona çıkarıldı.

Xate ve Faruk, Hükümet Kadın 2’de de yine hiç beklenmedik bir anda, karşı karşıya. Üstelik bu kez, amansız mücadele, bir iktidar mücadelesi yaşanacak. Tek derdi kasabanın çocukları ve kendi çocukları ile ilgilenmek olan Xate, bu kez kendini Midyat seçimlerinde ön saflarda bulacak. Beklenmedik işlere soyunmak zorunda kalan Xate’nin karşısında yine Faruk var.

Murat Tolga Şen’den mini kritik: Hükümet Kadın 2, kahramanları da, kötü adamları da Kürtler olan bir film, o coğrafyadan güldüren hikayeler geldiğinde bir zamanların Sefil Bilo’larını falan hatırlattığından mı nedir, hoşuma gidiyor. Sermiyan Midyat bu defa kalemini biraz daha serbest bırakmış ve kimi zaman ortaya “absürt komedi” sınırlarında halay çekerek gezinen bir film çıkmış. Kim ne yazar bilmem ama basın gösteriminde herkese bolca kahkaha attırdığının altını çizeyim. Tabi ortada kendini tutamayıp fazlaca coşma hali de mevcut.

Hükümet Kadın 2, tipik bir BKM filmi olarak belli bir teknik standardı tutturan bir yapım, ancak bir şekilde bu yapımcının eski işlerine de benziyor. Vizontele ölmedi Hükümet Kadın’da yaşıyor da denebilir. Günümüzle pek çok benzeşme yakalayan hikayede bir Türk-Kürt çatışması hissedilmiyor. Türk öğretmen ve Kürt Xate’nin okulu yapabilmek için aynı hevese sahip olmaları, kaymakamın desteği bunun altını çizerken baskıcı yönetimden kaynaklanan sıkıntılar vurgulanıyor.

Hikümet Kadın 2’nin ilk film kadar, belki de daha fazla seyirci toplayacağını düşünüyorum. Işığı, müziği, oyunculuğu, yönetmenliği hiç fena değil. Ercan Kesal da filme başka bir hoşluk katmış.

Carrie: Günah Tohumu



Kimberly Peirce’nin yönettiği ve Chloe Grace Moretz, Portia Doubleday, Julianne Moore ile Alex Russell’in oynadığı Carrie: Günah Tohumu (Carrie), Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.

Yaşıtlarının dışladığı, aşırı dindar annesinin ise büyük psikolojik baskı yaparak yetiştirdiği utangaç bir genç kız olan Carrie White hakkındaki klâsik korku hikâyesinin yeni bir yorumu. Mezuniyet balosunda patlama noktasına getirilen Carrie White telekinetik güçler geliştirerek, yaşadığı küçük kasabada dehşet yaratıyor.

Murat Tolga Şen’den mini kritik: Carrie, “tüm zamanların en kötü yeniden çevrimleri” listesinde en başa oynayabilecek kadar iyi sadece. Başrol seçiminin yanlışlığı daha ilk sekansta çığlık attırıyor. Bir çizgi roman uyarlaması olan Kick Ass filmlerinde dikkatimizi çeken Chloe Grace Moretz, Carrie White rolü için fazla iddialı bir yüz. Hiç kimse bu kızın okulun en ezik kızı olduğuna inanmaz ama dananın kuyruğu meşhur mezuniyet balosu sekansında kopuyor ve film bir yeniden çekim olmaktan çıkıp parodiye dönüşüyor. Bunda da yeni Carrie’nin abartılı oyunculuğunun yanı sıra kullanılan TV dizisi ışığı ve yanlış kadrajlar etkili oluyor.

Filmde ikna edici bir performans gösterebilen tek oyuncu Julianne Moore… yeni film ergen kötülüğünü öne çıkarabilmek adına bu karakteri biraz kırpmış ki bu da yanlış bir karar. Carrie’nin yarattığı dehşeti büyüten en önemli unsur annesi ile arasındaki hastalıklı ilişkiydi ve Brian De Palma bu yakınlığı bir sürü görsel buluşla seyirciye geçirmeyi başarabilmişti. Eğer tele kinetik güçlerini saymazsak yeni Carrie’nin annesiyle olan ilişkisi sıradan bir ergen-ebeveyn çatışmasından daha ötesi değil. 2013’ün Carrie’sinin tek derdi yeni efekt imkanları ile finaldeki balo sahnesini çekmek ve bununla hava atmak, filmin buraya kadar olan kısmı bir geçiştirmeden ibaret.  

Ender’s Game: Uzay Oyunları



Gavin Hood’un yönettiği ve Harrison Ford, Asa Butterfield, Hailee Steinfeld ile Viola Davis’in oynadığı Ender’s Game: Uzay Oyunları (Ender’s Game), Medyavizyon Film tarafından vizyona çıkarıldı.

Düşman uzaylılar olan Formic’ler Dünya’ya saldırmıştır. Efsanevi Uluslararası Filo Komutanı Mazer Rackham’ın kahramanlıkları olmasaydı herşey yok olabilirdi. Bir sonraki saldırıya karşılık hazırlık yapan Albay Hyrum Graff ve Uluslararası Ordu, geleceğin Mazer’ını bulabilmek için yalnızca en iyi olan genç ve taze beyinleri eğitmektedir.

Popüler



Regis Roinsard’ın yönettiği ve Romain Duris, Deborah François, Berenice Bejo ile Shaun Benson’un oynadığı Popüler (Populaire), Calinos Films tarafından vizyona çıkarıldı.

21 yaşındaki Rose, Louis Echard’ın sekreter ilânına başvurur. İş görüşmesi felâket gibi geçse de, Rose’un özel bir yeteneği açığa çıkar: Olağanüstü bir hızla, on parmak daktilo yazmaktadır. Rose bu işi istiyorsa, daktilo yarışmasına katılmaya evet demek zorundadır. Antrenörü Louis eşliğinde, ülkenin ve dünyanın en hızlısı olma yolunda ilerlerken ikisi arasında da bir aşk filizlenir.

Mavi En Sıcak Renktir



Abdellatif Kechiche’nin yönettiği ve Lea Seydoux, Adele Exarchopoulos, Salim Kechiouche ile Aurelien Recoing’in oynadığı Mavi En Sıcak Renktir (La Vie d’Adèle – Blue is the Warmest Color), Kurmaca Film tarafından vizyona çıkarıldı.

Cinselliğe çekincesiz yaklaşımı ve gerçekçiliğiyle sansür ve sanat tartışmalarına yol açan Mavi En Sıcak Renktir, biri henüz lise öğrencisi diğeri ise mavi saçlı bir sanatçı olan iki genç kızın yıllara yayılan birliktelikleri üzerinden yaşamı ve aşkı sorguluyor. Film 2013 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülü kazandı.

Filmlerin künye bilgileri için Sadibey’e teşekkürler.

MURAT TOLGA ŞEN / murattolga@gmail.com