Televizyon
04 Eki 2020 09:29 Son Güncelleme: 04 Eki 2020 09:52

Ve Esra Erol dosyası açıldı: Programın iki yılını mercek altına alan rapor

CHP Kontenjanından RTÜK Üyeliğine seçilen Üyesi İlhan Taşcı, Esra Erol dosyasını açtı.

ATV ekranlarındaki Esra Erol'un programında bir kadın, çocuğunun komşusundan olduğunu öğrenince sevinç gösterisinde bulunmuştu.

Canlı yayın sırasında DNA testi sonuçlarını açıklayan Esra Erol, kadının eşine çocuğun biyolojik babası olmadığını söylemesi üzerine, "Nasıl yani, kim babası" tepkisini almıştı.

Kadın ise "Ben biliyordum zaten. Şükür elhamdülillah diyorum" ifadeleriyle sevindiğini söylemişti.

DOSYAYI AÇTI

CHP Kontenjanından RTÜK Üyeliğine seçilen Üyesi İlhan Taşcı ise Esra Erol dosyasını açtı.

İlhan Taşçı, ATV’deki Esra Erol’da programındaki bölümlerin çarpık ve ensest ilişkileri meşrulaştırmasına karşın RTÜK tarafından nasıl korunup, kollandığını raporlaştırdı. Programın 2 yılını mercek altına alan Taşçı, raporda, çarpıklıkları bölüm bölüm ele aldı.

Taşcı, her gün onlarca kadının şiddete uğradığı ve öldürüldüğü olayların irdelenmesi yerine, çarpık ilişkilerin reyting şehvetiyle yayınlanmasına tepki gösterdi.

İlhan Taşcı’nın çalışmasına göre, RTÜK’ün yaptırım kararı bir yana rapor dahi düzenlemediği ve gündeme bile almadığı örneklerden öne çıkanlardan bir kısmı şu şekilde:

Bir çocuk 2 DNA yine babası belirsiz

"-  Programın bir bölümünde, Melahat terkettiği kocasıyla stüdyoda yüzleşir. Melahat, kocasına ilk çocuklarının kendisinden olduğunu, ancak ikinci çocuğunun babasının başka birisi olduğunu itiraf eder. Yapılan DNA sonucu çocuğun, Melahat’ın belirttiği isimden olmadığı ortaya çıkar! Bunun üzerine Melahat ikinci bir isim verir, ancak DNA testinden çocuğun babası o da çıkmaz! Bunun üzerine birinci çocuktan da şüphelenilir. Melahat’ın kocasından olduğunu belirttiği birinci çocuk için de DNA testi yapılır. Çocuk baba Ramazan’dan değildir. Anne sonucu sessizce izlerken babanın çökmüş haline kameralar yakın çekimi ekrana verir.

Çocuğun babası, öz dayısı

-   “Burcu’nun Annesinden Büyük İtiraf” başlığı ile verilen bölümde, stüdyo konuğu olan Burcu’nun annesi, “Burcu’nun öz babası aynı zamanda dayısı olan Süleyman N.’dir” itirafında bulunur. Bununla da yetinmeyen anne, “Ağabeyim Süleyman’ın diğer kız kardeşim Havva’dan da bir çocuğu var” açıklamasını yapar. Stüdyodakiler şaşkındır.

-  Programın başka bir bölümde ise Hasan C.’nin babasının öz dayısı olduğu ortaya çıktı.

-  Çocuk, 11 yaşında babası bildiği kişinin üvey babası olduğunu öğrenir. 18 yaşında ise dayısının biyolojik, öz babası olduğunu öğrenir!

-  DNA testi sonucu açıklanacak... Yasemin’in 25 günlük bebeğinin babası eski eşi mi yoksa birlikte yaşadığı kişi mi? "SON DAKİKA! DNA testinin sonucuna göre… Yasemin’in hanımın 25 günlük bebeğinin babası kocası değil birlikte yaşadığı Seyfullah bey…

-  Orhan Güzel'in 16 yıldır amcasının kızıyla birlikteliği var. Ailenin bundan haberi yok.

-  Selver hanım zihinsel engelli kızı Yeşim'i onlarca kişiye para karşılığı sattı mı?

-  STÜDYODA BÜYÜK YÜZLEŞME… 14 yaşındaki Gamze'yi kaçırdığı iddia edilen teyzesinin kocası Mehmet Ali Akkaya stüdyoya geliyor…

-  MERAL'İN EŞİ ÖNER CANLI YAYINDA… Meral Yıldırım'ın Hüseyin Gülmez'e kaçtığı ortaya çıktı…

-  ÖMER BEY KONUŞACAK, BU İDDİA ORTALIĞI KARIŞTIRACAK… EŞİM BENİ ÖZ YEĞENİYLE ALDATTI…

-  Eşim Fatma, ağabeyim Çakır ile kaçtı… 7 yaşındaki çocuğumuz benden mi bilmiyorum, DNA testi istiyorum…

-  DNA testi sonucu… 2 yaşındaki çocuğun babası Gökhan Zambaoğlu da değil… Gökhan'ın eski eşi Nebiye hanım: Gökhan beni para karşılığı erkeklerle birlikte olmaya zorluyordu…'Eşim Ayşegül beni aldattı, başka biriyle kaçtı…'"

"RTÜK GÖZ YUMUYOR"

CHP’li RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, örneklerini paylaştığı yayınların yıllardır sürdüğüne, RTÜK’ün de göz yumduğunu belirtti. Taşcı, “Oysa bu yayın formatı hep izleyicilerin RTÜK’e en çok şikayet ettiği ilk 3 program arasında. Ama 2 yıldır RTÜK binlerce şikayete karşın kamuoyunun son olaydaki yoğun tepkisi nedeniyle tek bir rapor düzenledi nazarlık niyetine onu da göstermelik cezayla geçiştirdi” dedi.

Programda, ensest ilişkiden çarpık ilişkiye kadar pek çok yayın ilkesine aykırı içerikte yayının sürdürüldüğüne işaret eden Taşcı, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu yayın anlayışı, değişik gerekçelerle toplumun farklı kesimlerinden tepki almasına karşın, programcı RTÜK’ten cesaret alıyor, iki yıl boyunca rapor düzenlenmemesine güveniyor. Bu yayınları izleyip de rahatsız olmayacak hiç kimse yoktur, buna RTÜK Üyeleri de dahil. Bu bir yayıncılık değil ki, toplum içindeki ensest, çarpık ilişkinin meşrulaştırıldığı, sıradanlaştırıldığı bir anlayış. Ancak çözüm noktasında adım atılmıyor. Çünkü yayıncı Sarayın gözdesi, iktidarın sesi… Oysa yayıncının öznesi kapatılarak içeriğe bakılsa emin olun bambaşka bir sonuç çıkacak. Burada hem RTÜK’e, hem de Aile Bakanlığına çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Ortak çalışmalar yürütülerek, ekranlar bu formattan temizlenmelidir.”

"EN BÜYÜK KÖTÜLÜK..."

“Reyting şehvetiyle bu yayın formatında ısrar etmek bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür” diyen İlhan Taşcı, “Türkiye’de her gün onlarca kadının uğradığı şiddet, çocuklarının gözleri önünde öldürülen kadın gerçeği mercek altına alınıp, her yönüyle irdelensin. Memleket için çok daha yararlı bir yayıncılık olacaktır” dedi.

Amerikan dizisine 2 kez “milli ve manevi değerlere” aykırılıktan ceza verildiği bilgisini aktaran İlhan Taşcı, “Bir yandan şifreli kanalda yayınlanan Amerika orjinli Modern Family dizisine manevi değerlere aykırılıktan hem idari para, hem de 2 program durdurma cezası vereceksiniz; öte yandan da Türkiye’deki televizyondaki çarpıklığı görmezden geleceksiniz! Amerikan dizisine cezanın dayanağı da evlilik dışı çocuk edinmenin olağan karşılandığı sahne! Oysa mercek altına aldığımız dönemde söz konusu programın neredeyse her bölümü evlilik dışı çocuk edinme, çocuğun kimden olduğunu bulma çabası… Bu tam bir ironidir!” diye konuştu.

Taşcı, RTÜK’ün yayıncının öznesini kapatarak içeriğe bakması ve buna göre yaptırım kararları almasının zorunluluk olduğunu vurgulayarak, “RTÜK Başkanının ‘biz tarafsızız, ayrımcılık yapmıyoruz’ demesi hiçbir şey ifade etmiyor. Zira söylemin önemi yok, eyleme bakıyorum; zaten her şey apaçık ortada! Eğer RTÜK içeriğe değil de yayıncıya göre hareket etmeye devam ederse, bu yayınlar nedeniyle toplumda ciddi sorunlar daha da derinleşecek, RTÜK’ün de artık elde ne kadar kaldıysa kalan itibarı yerle bir olacak” dedi.