Medya
27 Şub 2014 13:16 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:58

Vatan yazarı büyük savaşı yorumladı! Cemaat'in asıl hedefi Erdoğan'ı yemek değil!

Vatan gazetesi yazarı Hüseyin Yayman, bugünkü köşesinden ilginç bir hikayeyle AK Parti-Cemaat savaşını yorumladı. Yayman, savaşı Erdoğan'ın kazanacağını söyledi.

Önce 7 bin kişilik dinleme listesi deşifre oldu, ardından Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları internete düştü. Tam gaz devam eden AK Parti-Cemaat gerilimi nereye gidiyor? Bu savaşı kim kazanacak? Bu soruların yanıtını Vatan gazetesi yazarı Hüseyin Yayman, bugünkü köşesinden ilginç bir hikayeyle verdi. Yazısına "Aslanla filin savaşı..." başlığı atan Yayman'a göre, bu savaşı Başbakan Erdoğan kazanacak. Ancak Erdoğan'ı bekleyen büyük bir tehlike var: "Asıl büyük savaşı yapacak gücü kalmayabilir."

İşte Yayman'ın kaleminden Erdoğan-Gülen savaşının hikayesi.....

BU KASET 31 MART'TAN SONRA SERVİS EDİLECEKTİ
Zamanın aleyhine işlediğini anlayan paralel yapı yeni bir hamleyle inisiyatifi ele almak istedi. Normal şartlarda bu tür yayınların 31 Mart’tan sonra yapılacağı bekleniyordu. Ancak gündem araştırmalarıyla halkın nabzını tutan ana kumanda Ankara, İstanbul hatta Antalya’da Erdoğan’ın kazanacağını, İzmir’i ise küçük bir farkla CHP’nin aldığını görünce altın vuruş yaptı.

ÖLDÜRÜCÜ HAMLELER ÖNE ÇEKİLDİ
Erdoğan’ı imha planı revize edildi ve hamleler öne çekildi. Erdoğan’ın şahsına ve ailesine yönelik yeni yayınlar sırada bekliyor. Amaç Erdoğan’ı iş göremez hâle getirmek ve ‘garantili emekliliğe’ sevk etmek. Paralel yapı kazanamaz çünkü tarihin yanlış kompartımanında duruyor. Geldiğimiz noktada paralel yapının devletin içine girip, devletin gücünü gayrı ahlaki ve illegal biçimde kullandığı görüldükçe Gülen hareketi meşruiyetini ve masumiyetini kaybediyor.

HİZMET, MASUMİYETİNİ VE MEŞRUİYETİNİ KAYBEDİYOR
Allah’ın rızasını ve milletin takdirini kazanma derdinde olan bir yapı, ‘eski devletin profesyonel komitacı’ unsurları tarafından adım adım batağa sürükleniyor. Geçen hafta görüştüğüm bir stratejist önemli açıklamalar yaptı. Aslında bu sohbeti yazmayacaktım ancak olan bitene bakınca yazmam gerektiğini düşündüm. Bu konuları iyi bilen ve yakın geçmişte bu tür mücadelelerin içinde olan stratejist, aslanların file saldırmasının hikâyesini anlattı.

Hikâye şöyle:

Normal şartlar altında aslanlar ve filler geniş Afrika düzlüklerinde birlikte yaşar. Kuralları fil koyar ve aslanlar buna uyar. Ancak aslan yeterince avlanamadığında 30-40 aslan, sürü hâlinde gözünü karartıp file saldırır. Önce filin sürüsünden tecrit edilmesi gerekir ve kurdukları tuzakla bunu sağlarlar. Saldırı için uygun zamanı kollamaya ve geceyi beklemeye başlarlar. Aslanla filin savaşı öylesine kanlı ve vahşice olur ki bazen başka bir aslan sürüsü daha yardıma çağırılır.

KÜÇÜK SAVAŞ NE, BÜYÜK SAVAŞ HANGİSİ?
Sürü lideri yetişkin fil dört gün boyunca iyice yorulur. Takati kalmayacak derecede yıpratılır. Dördüncü günden sonra tüm aslanlar aynı anda saldırıp fili yere düşürürler ve aynı anda onu parçalarlar. Stratejist bu öyküde filin Başbakan Erdoğan, aslan ve sırtlanların ise ona saldıran unsurlar olduğunu söyledi. Daha ilginç bir eklemede bulundu. Cemaat-hükümet savaşının sonucu belli. Bu küçük savaş ve bunu Başbakan Erdoğan kazanacak. Ancak geride büyük savaş ve jeopolitik güç oyunu var. Onu kazanması için küçük savaşta gücünü fazla kaybetmemesi gerekiyor, dedi.

ASIL GÖREV FİLİ YEMEK DEĞİL
Aslanların görevi fili yemek değil, yormak. Ancak file saldırırken hesap hatası yaptılar. Fil onu var eden sürüden kopartılamadı. Yığınakta yapılan hata savaşın sonucunda aslana büyük bedel ödetecek.