Ünlü anketçiden Millet İttifakı’na iktidar uyarısı: “HDP ve sol partiler davet edilmezse…”

Merkez Bankası’nın yaptığı faiz indirimi sonrası Türk lirasındaki değer kaybının artarak devam etmesi, erken seçim senaryolarını yeniden gündeme getirdi.

 Muhalefet 19 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında hiç olmadığı kadar bu kez dikkat çekici adımlar atıyor.

 Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti’nin önderliğini yaptığı Millet İttifakı, artık yalnız Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile değil DEVA ve Gelecek gibi Adalet ve Kalkınma Partisi’nden kopmuş partilerle temaslarını sürdürüyor.

 MİLLET İTTİFAKI'NIN YAPISI NASIL GELİŞMELİ?

 Peki bu birliktelik bu ekonomik sıkışıklıkta normal takvime göre 18 Haziran 2021’de yapılması gereken ancak çok muhtemel ki daha erken yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde sandıktan iktidar olarak çıkmaya yetecek mi?

 Birçok siyasi araştırmacı, yaptıkları saha araştırmaları ile soruya yanıt arıyor. Kimileri HDP merkezli bir üçüncü ittifakı çözüm olarak görürken Saadet Partisi, DEVA ve Gelecek’in kuracağı ittifakı öne çıkaranlar bu fikirlerinden geri adım atmış gibi görünüyor.

 Bugün piyasaya çıkan Oksijen gazetesinde ‘‘İktidar kaybetmeye daha yakın’’ başlıklı bir makale kaleme alan Bekir Ağırdır ise ‘‘seçime kadar geçecek süreyi ve seçimlerin sonucunu muhalifler partiler’’in belirleyeceğini dile getiriyor.

 Konda Araştırma Genel Müdürü, bu görüşlerine ek olarak Millet İttifakı’nın bu yapısıyla seçimlerde birinci ittifak olmayı başarsa bile muktedir olmakta zorlanacağını savunuyor.

 ‘‘Henüz muhalefetteki geniş ittifaka HDP ve sol partiler davet edilmiş değil. Bunun CHP ve İYİ Parti tarafından çok da arzu edilmediği anlaşılıyor. Bu eksikliğin önemli bir sorunu var. Millet İttifakı bu tercih ile süreci iktidar karşıtlığı içinde sıkışarak yönetmek gibi bir handikaba kendini mecbur bırakıyor. Yine bu eksiklik sistemi değiştirecek siyasal güce ulaşmasının da önündeki en büyük engel. Muhalefet İttifakı tüm kimlikleri dikkate alan ve kapsayan ama kimliklere değil ortak hayatın gerektirdiği kurum ve kuralları yeniden yapma, denge denetim mekanizmalarını kurma, her kimliğin ortak hayattaki onurlu yaşam hakkının şahitliği gibi büyük iddiaların peşine düşecekse geniş ittifak şart.

 Kürtler, yeşil hareket, kadın hareketi, emek hareketi gibi enerjiler ittifaka dahil olmaz ise seçimi kazanmak mümkün olsa da İstanbul Büyükşehir yönetiminde olduğu gibi taksi plakası tahsisi meselesini bile çözemeyen bir iktidar dönemi riski var.’’

 "ÖNÜNDEKİ ENGEL, ORTAKLARINDAN ÇOK BELKİ DE KENDİ ÖRGÜTÜ VE TABANINDAN GELECEK"

 Bekir Ağırdır, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu hafta yaptığı ‘‘helalleşme’’ çıkışını önemli buluyor.

 Kılıçdaroğlu’nun son çıkışları söylemleri ve özellikle de helalleşme çağrısı bir bakıma bu eksikliğin farkında olduğunu gösteriyor. Belki de Kılıçdaroğlu meseleleri ve fikriyatı ittifaka taşımayı hedefliyor. Kılıçdaroğlu’nun bu hamlesinin önündeki engel, ortaklarından çok belki de kendi örgütü ve tabanından gelecektir. CHP seçmen tabanı esas itibari ile iki ana damara sahip. Birisi ne kadar ulusalcı, devletçi ve elitist ise diğeri o kadar demokrat ve özgürlükçü. Uzun süredir parti yönetimleri ve Kılıçdaroğlu ulusalcı kanadı dikkati daha çok alan bir siyaset ürettiyse de son çıkışlar demokrat kanadı umutlandırıyor. Paradoksal biçimde diğer partiler gibi lider partisi olan CHP’de Kılıçdaroğlu partisine tümüyle hakim. O nedenle içerden bazı itirazlar gelse de parti Kılıçdaroğlu’nu takip edecek esas itibari ile. Kılıçdaroğlu ise seçimlere kadar ittifak sürdürmek ve ittifakın liderlik olmak konusunda kararlı görünüyor. Ama günün sonunda adayın kim olacağı meselesi gündeme geldiğinde Kılıçdaroğlu’na olmayacağı ya da kimi adayı olarak göstereceği meselesi en kritik mesele olarak önünde duruyor.’’