Radar Hattı
25 Ağu 2015 14:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:50

Ümit Kıvanç Hilal Kaplan'ın kocasını yerden yere vurdu

Radikal yazarı Ümit Kıvanç, Yeni Şafak yazarı Süheyb Öğüt'ün Butch Lezbiyenler ve HDPKK' yazısı üzerinden fena yüklendi. Kıvanç Öğüt'e porno göndermesinde bulundu.

Radikal yazarı Ümit Kıvanç, bugünkü yazısında Hilal Kaplan'ın eşi Suheyb Öğüt'ün 'Butch Lezbiyenler ve HDPKK' başlıklı yazısına değinerek Öğüt'ü yerden yere vurdu.

Kadın/ erkek ilişkisi üzerinde yapay alet kullanan lezbiyenlere uzanan yazı aslında bir HDP eleştirisi! Ümit Kıvanç ise Öğüt'ün HDP'ye "cici femme", yani "Büyük Öteki'nin (sekülerizm, İsrail, Kemalizm) keyfine hizmet etmek için hayatından bile feragat eden zavallı köle" demek için bu kadar detaylı bir "cinsellik" yazısına ne gerek olduğunu anlamaya çalışıyor.

Tabi bunu yaparken de Öğüt'ün "Türk İslâmcı münevverinin cibiliyeti" konusunda bizi aydınlattığını söylüyor.

İŞTE ÜMİT KIVANÇ'IN O YAZISI

Geçenlerde bir zat, "Butch Lezbiyenler ve HDPKK" başlıklı bir yazı yazdı ve bizi psikanaliz, cinsel yönelimler ve siyasetin yanısıra, özel olarak Türk İslâmcı münevverinin cibiliyeti, genel olarak insan karakteri konusunda aydınlattı.

Şahsın çıkış noktası kısaca şuydu: Siyasî olsun, toplumsal olsun, her ilişkide failler, "mutlaka cinsel vaziyetlerden -erkek/kadın- birini işgal" ederlermiş. "Radikal" ilişkilerde bile bu böyleymiş.
Bildik kadın-erkek ilişkisi dışındaki ilişkiler için müellifimiz "queer" kavramını kullanıyor. Bu queer'lerle "deruhte edilir"ler filan birlikte, bizde belli ki okuyan, bilen, düşünen -ve sanırım başka tecrübe-bilgi edinme kanallarından da yararlanan- bir insanın dünyasıyla karşı karşıya olduğumuz duygusunu uyandırıyor. Batı var, Doğu var, psikanaliz var, daha neler var... İnsan ister istemez gayet "straight" bir tarzda önünü ilikliyor. Ön ilikleme, özellikle mevzu ve yazarımızın satırlarından belli olan ilgi alanları gözönüne alındığında her ihtimale karşı bir nevi tedbir mahiyetinde de elzem ve müessir.
Neymiş bu her durumda ille de büründüğümüz "cinsel vaziyet"ler (konumlar-roller): "bir erkek (efendi, baskın) ve kadın (köle, teslimiyetçi) vaziyeti".

( ..................................... )

Buradaki boşluğu, doldursunlar diye kadınlara bıraktım.

Yazarımız bize zihnindeki kadın-erkek cinselliğini bir çırpıda tasvir edivermesinin ardından, "butch" lezbiyenlerin dışarıdan görünmeyen trajedisinin içyüzünü de ifşa ediyor. Bu maço görünüşlü kadınlar, ilişkilerinde buyurganmışlar, partnerlerinden mutlak teslimiyet talep ederlermiş, yani "ilişkinin görüntüsüne baktığınız zaman, partnerini köleleştirmenin verdiği fallik keyifle keyiflenen bir erkek görür"müşsünüz.

Ve fakat hakikatte durum tam tersiymiş.

Yazı tam burada, yazarından bağımsız ve ziyadesiyle ilginç bir şekilde "direction" değiştiriyor."Simgesel kastrasyon", "büyük Öteki" gibi okkalı kavramların yanıbaşında pembe renkli XXX ışıkları yanıp sönmeye başlıyor.

ALET KULLANAN LEZBİYENLİ PORNO FİLMLERİ Mİ İZLEMİŞ?

Zira müellifimiz "butch" lezbiyenin partnerine "tam bir erkek gibi" sahip olmak için yapay penis ("sunî araçlar") kullandığından sözetmeye girişiyor. Fakat böylece "kendi bedensel hazzından da feragat ediyor"muş yazarımızın hayal âlemindeki maço lezbiyen. Yani öyle yapınca haz bakımından neyin şey olduğunu biliyor yazarımız. Öte yandan, yapay alet kullanan lezbiyenlerin oranına dair istatistikler, bizim bilmediğimiz fakat müellifimizin erişebildiği biryerlerde var mıdır? Yazarımız daha çok, böyle aletler kullanan lezbiyenli porno filmleri mi izlemiş, diye sorsak ayıp mı kaçar? Meslekî amaçla izlemiş olmalı. Efendilik-kölelik öğrenmek için değil herhalde! Kendi seyretmediyse, belki seyreden bir başkası anlatmıştır. Lâkin durumu yapay penisli lezbiyen pornoları anlatan sohbet partnerleriyle izah edersek problemden kurtulmuş olamıyoruz. Dünya kültürünü damıtmış bir İslâmcı münevver olan müellifimiz neden böyle insanlarla düşüp kalksın ki?

Öte yandan, "söz dinleyen cici kız" gibi ifadeler de, arkalarındaki hayat tecrübesini gizlemiyor sanki.
Yazar, bütün porno tecrübesini HDP'ye "cici femme", yani "Büyük Öteki'nin (sekülerizm, İsrail, Kemalizm) keyfine hizmet etmek için hayatından bile feragat eden zavallı köle" demek için seferber etmiş. Yani altı milyon insanın umut bağladığı bir harekete -şunları bir gazetede ifade edebilmek için silip yazdığım kelime sayısıyla rekor kırmış bulunuyorum- diyor ki: sana yapılmasından hoşlanıyorsun, kendini erkeğe köle etmek isteyen kadın gibisin.

Azıcık edep ve haysiyet sahibi bir insanın ölene kadar aynalardan kaçmasını gerektiren bu çirkinlik üzerine konuşulması, meselemiz siyasetse, gereksiz. Ancak yazarımız HDP'ye laf etmek isterken aslında bütün kadınlara köle konumunu layık görüyor. Buna hatırı sayılır tepki gelmeyişi ise, muhtemelen, bütün o cafcaflı üslûbuna rağmen kendisinin ciddiye alınmayışındandır, sanıyorum.
Şahsen merak ettiğim de, eşinin, dostunun, çevresindeki kadınların, "partnerini köleleştirmenin verdiği fallik keyifle keyiflenen erkek" yazısından sonra kendisi hakkında ne düşündükleri, ona nasıl davrandıkları. Başkalarına hükmetme (bildiğimiz iktidar, ama münevverce olsun diye öyle şey yaptım) uğruna bu ağır aşağılamanın bile sineye çekilebildiğini Türk İslâmcılığının tarihine yazalım mı, bekleyelim mi?