Gündem
21 Eki 2010 15:12 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:43

UĞUR DÜNDAR, GİZLİ SES KAYDI İÇİN HANEFİ AVCI'DAN ŞİKAYETÇİ OLDU MU?

Hanefi Avcı'nın Eskişehir'deki ofisinde ele geçirilen kasetlerde ses kaydı bulunduğu belirtilen Star Haber Grup Başkanı Uğur Dündar, soruşturma savcısına ifade verdi.

Gazeteci Uğur Dündar, Devrimci Karargah terör örgütüne yardım ettiği iddiasıyla tutuklanan emniyet müdürü Hanefi Avcı’daki ses kaydı ile ilgili şikayetçi oldu. Avcı’dan şikayetçi olmadığını ifade eden Dündar, "Birileri dinlenmiş, ben de onlarla gazeteci olarak görüşürken kayıt alınmış." dedi.

Hanefi Avcı’nın Eskişehir’deki ofisinde ele geçirilen kasetlerde ses kaydı bulunduğu belirtilen Gazeteci Uğur Dündar, soruşturma savcısına ifade verdi. Yaklaşık yarım saat adliyede kalan Dündar adliye çıkışında soruları yanıtladı. Avcı’dan şikayetçi olmadığını ifade eden Dündar, dinleyenlerden ve kayıtları saklayanlardan şikayetçi olduğunu söyledi. Dündar, "Münhasıran Hanefi Avcı’dan değil. Hanefi Avcı bu olayın şüphelilerinden biri. Ben kim dinlediyse, kim bugüne kadar bu kayıtları sakladıysa onlardan şikayetçi oldum. İçerik olarak da merak edilecek bir yanı yok. Ben o yıllarda özellikle Susurluk çetesini ortaya çıkartıp hüküm giymesini sağlayabilmek için ülkeyi yönetenlerin yaptıkları yolsuzlukları belgeleyebilmek için büyük gayret sergiliyordum. Bundan dolayı da adım Türkiye’nin en gözü kara çetesine öldürülmek üzere verilmişti. Bu faaliyetler sırasında birileri dinlenmiş ve ben de onlarla gazetecilik gayretleri kapsamında konuştuğum için benim konuşmalarım da kayıt altına alınmış." dedi.

Basın özgürlüğünden yakınan Dündar, "Aslında bu halkın gerçekleri öğrenme hakkına hizmet eden gazetecilerin her dönemde kaderidir. Biz her dönemde çok büyük zorluklar yaşadık, çok büyük güçlükler çektik. Üzülerek söylüyorum ki şu anda da Türkiye’de basın özgürlüğü, dün Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün yaptığı bir araştırmaya göre 178 ülke arasında basın özgürlüğü açısından 138. durumdayız. Maalesef Kuzey Kore ve İran’la aynı kategoride değerlendirilmiş olmak bu güzel ülkeyi yönetenler açısından hiç de sevinilecek bir durum değil. Ben bundan doğrusunu isterseniz utanıyorum. Çünkü bu güzel ülkenin çok daha güzel bir şekilde yönetilebileceğini ve insanların birbirlerine düşman olmak yerine kardeşçe yaşayabileceklerini düşünüyorum. Basın özgürlüğüne de saygı gösterilmesini, basından da korkulmaması gerektiğini savunuyorum. Mesele bundan ibaret." diye konuştu.

Kayıtlarla ilgili kendisine şantaj yapılıp yapılmadığı sorulan Dündar, "Hayır neden yapılacak ki. Bana hayatımda hiç kimse şantaj yapamadı. Kişisel olarak saçımın teline bir dinleme aleti koysalar korkacak hiç bir şeyim olmaz. Bundan çok eminim. Ama bu insan haklarına, kişilik haklarına, basın özgürlüğüne aykırı bir gerçek olduğu için bu dinlemeye, yasa dışı usulsüz dinleme konularını şiddetle kınıyorum, hatta lanetliyorum." karşılığını verdi.

Kimlerle konuşmalarının kaydedildiği sorusuna Dündar, "Onları izin verirseniz açıklamayayım. Yargı karar vermeden." cevabını verdi.

Direkt kendisinin mi dinlendiği sorulan Dündar, "Hayır ben dinlenmemişim. Haber amacıyla konuştuğum kişiler dinlenmişler. Ben de o arada kayda girmişim. Gazetecilik gayretleri. O yıllarda ben yolsuzlukların peşinde koşuyordum. Hırsızlıkların peşinde ihale tezgahlarını ortaya çıkarmak için gayret gösteriyordum. Susurluk çetesini ortaya çıkarmak için uğraş veriyordum. Bu uğurda da ölümle karşı karşıya kalmıştım. Adım o çeteye havale edilmişti. Bunu ben söylemiyorum, o çetenin, çete de diyorum çünkü hüküm giydiği için, yargı tarafından çete olduğu tescil edildiği için bu sözcüğü, Susurluk çetesi, onun mensuplarından biri geldi milyonlarca insanın gözünün içine baka baka anlattı. Gelişmekte olan ülkelerde halkın gerçekleri öğrenme hakkı peşinde konuşan gazetecilerin maalesef bu gibi tehlikelerle karşılaşması kaderidir." ifadelerini kullandı