TV kanallarının gelmiş geçmiş en saçma uygulaması! Habercilerin yeni yayın dönemi olur mu?

Ekran yüzlerinin bu uzun tatilleri, kuşkusuz Türk televizyonlarında yıllardır süregelen en saçma uygulamalardan biridir.

Geldiler…

Cafcaflı tanıtım filmleriyle,

iddialı sloganlarla,

yapmaya doyamadıkları tatillerle ve

ekranlara yeni çıkıyormuşçasına takındıkları heyecanlı tavırlarla…

Malum olduğu üzere Temmuz girdiğinde popüler TV kanalların ana haber bülteni spikerleri bir bir ortadan kaybolur, yerlerini ise yedek kulübesindeki spikerler alır. Bu durum neredeyse Eylül’e dek sürer.

Ekran yüzlerinin bu uzun tatilleri, kuşkusuz Türk televizyonlarında yıllardır süregelen en saçma uygulamalardan biridir.

Elbette spikerlerin de özel hayatı, ailesi ve tatil yapma hakkı vardır. Makul bir sürede tatillerini yapıp ekranlara dönmelerine de kimsenin bir şey demeye de hakkı yoktur. Lakin televizyon kanallarında tuhaf bir şekilde hiçbir haber merkezi çalışanına verilmeyen yaklaşık iki ay tatil yapma imtiyazı, sadece ana haber spikerlerindedir. Habercilik açısından hiçbir mantığı olmayan bu durum, tuhaf olmakla birlikte izleyiciye de haksızlıktır.

Peki, ana haberlerin tanıdık simaları tatile gitti de ne oldu?

Hemen anlatalım…

Temmuz ve Ağustos ayları süresince ana haberler genellikle hafta sonu ana haber bülteni spikerlerine emanet edildi. Hafta sonlarında ise onların yerini kimi kanalarda muhabirler, kimilerinde ise haber merkezlerinde farklı pozisyonlarda görev yapan haberciler aldı. Aslında iyi de oldu. Zira hepsi de görev yaptıkları kanalın ana haber bültenini layıkıyla sundular.

Böylelikle bizler de ana haber bültenlerinin büyük paralar verilerek ekrana sürülen marka isimler olmadan sunulabildiğini bir kez daha görmüş olduk. Bununla birlikte, kendilerine şans verilmesi durumunda yedek spikerlerin de ana haber sunumunda pekâlâ o marka isimlerin hiçbirini aratmadığını gördük.

Söz muhabirlerden açılmışken, yaz boyunca özellikle ATV ve Star TV’de hafta sonunda da olsa ana haber bültenlerini zaman zaman muhabirler sundu. Bu sayede fırsat tanınması durumunda muhabirlerin bu görevi ne kadar başarılı bir şekilde yerine getirdiğini teyit etmiş olduk. Kuşkusuz bu davranışlarından dolayı her iki kanalın yöneticilerini tebrik etmek gerekiyor. Onlar bir anlamda olması gerekeni yaptılar. Çünkü habercilikte en değerli olan unsurlardan birisi de o haberin hazırlayanlar tarafından sunulmasıdır. (Ne yazık ki bu durum günümüzde sadece Star Haber’i hazırlayan ve sunan Nazlı Çelik’e özgü bir durumdur)

Merak edenler olabilir…

Ana haber bültenleri iki ay boyunca yedek kulübesindekiler tarafından sunuldu ama reytingler nasıl oldu?

Hemen söyleyelim…

Her kim sunarsa sunsun, neredeyse tüm kanalların ana haber reytinglerinde radikal bir değişim yaşanmadı. (Bunu teyit için dileyenler son iki ayın reyting raporlarını inceleyebilirler) Üstelik mekanın asıl sahipleri sunmadı diye, Türkiye’de ve dünyada gelişen haberlerin akışı hiçbir şekilde durmadı. Siyasetinden ekonomisine, patlama çatlama haberlerinden çarşı pazar haberlerine dek hepsi de tıpkı onların tatile çıktıkları günkü ile aynıydı. Yani başka bir değişle yedek spikerler sunuldukları için o haberlerin değeri düşmedi. İzleyiciler de bu duruma isyan edip televizyonlarını balkonlardan aşağı falan atmadılar. Velhasıl, ekranların anlı şanlı ana haber spikerleri gittiklerinde haber gündemi nasılsa döndüklerinde de öyleydi.

Buradan bu saçmalığa imza atan haber merkezi yöneticilerine sesleniyorum…

Yeni yayın döneminde program departmanları yeni programları ekrana getirdiler diye sizlerin de anlamsız bir rekabet içgüdüsüyle ana haber yüzlerini önce tatile gönderip yaklaşık iki ay sonra yeniden tedavüle sunmanıza lüzum yok! Madem dünya kadar para verip o isimleri ekrana çıkartıyorsunuz, o halde iki ay süreyle onları nadasa çekmek de ne demek oluyor? Bırakın da verdiğiniz paranın karşılığını versinler.

Yeni yayın döneminde yeni program, yeni dizi, yeni yarışma, yeni eğlence programı olur ama “yeni habercilik” olmaz. “Yeni habercilik” denilen şey, olsa olsa yayın politikanıza ilişkin yapacağınız devrim niteliğindeki değişiklerle olur. Dolayısıyla haberciler için yeni yayın dönemi diye bir şey yoktur. Bu işin tek kazananı da yaklaşık iki ay ücretli izin yapan ana haber yüzleridir.