Gündem
25 Ağu 2013 14:20 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:22

TUTUKLU GAZETECİLERDEN KAMUOYUNA AÇIK MEKTUP!

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, Silivri'de tutuklu olan gazetecilerle buluştu..

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, Silivri’de tutuklu olan gazeteciler Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek, Deniz Yıldırım ve Turhan Özlü’yle açık görüş yaptı.

Tutuklu gazeteciler, Atilla Sertel aracılığıyla kamuoyuna mektup yazdılar.

İşte o tutuklu gazetecilerin o mektuplarından satırlar…

Canım İzmir,

Canım dostlar,

Canım Balbay,

Aşkla bağlı olduğum İzmir. Aşkıma yandığım, solukdaşlığıyla yaşadığım aşkım İzmir. Sana selam olsun.

Canım dostlarım, karanlığın üzerine doğmamıza, güneşimizle aydınlanmamıza az kaldı. Yeniden kurulan Türkiye'de yerimizi aldık çoktan.

Canım Balbay, gelecekte çağı kucaklayıp yepyeni bir Türkiye'de yerimizi alacağız. Ayrılık değil bugün yaşadığımız. Özgürlüğü ve adaleti, geleceği çağırmak için sen Sincan'da ben Silivri'de avaz avaz bağırmaya devam. Çoğu gitti azı kaldı karanlığın. Özgürlükte kucaklaşmaya, yolculuğa devam.

Sevgilerimle.

Tuncay Özkan

***

Bu kararı verenlerin Silivri'de yargılandığını göreceğiz.

Silivri mahkemelerinde adalet, hukuk, masumiyet karinesi, vicdan gibi insani ve hukuki değerlere yer olmadığını yıllardır söyledik.

Kararla bu doğrulandı. Bu mahkeme dinci, gerici ve faşist bir rejimin talimatlarını yerine getirmekten öte bir davranış sergilememiştir.

Duruşmalarda sıkça söyledim. Bizler tahliye olduktan sonra da bu mahkemeye müşteki yani suçtan zarar gören tanıklar olarak geleceğiz. Avukatlarımız müdahil olarak yerini alacaklar ve sanık sandalyesinde bu tertibi tezgahlayan polis şefleri, bu tertibe katılan yargıçlar, savcılar ve bu tezgahın medyadaki tetikçilerinin burada yargılandıklarını göreceğiz.

Kürsüde Cumhuriyetin gerçek yargıç ve savcıları yer alacak.  Ve bunlar yargılanırken onlara talimat veren iktidar sahiplerinin de Yüce Divan karşısında olduklarını göreceğim.

Hikmet Çiçek


***


Sahtekarlığın evrensel düzeyde geçerli olduğu dönemlerde gerçekleri konuşmak devrimci bir eylemdir.

Gerçekleri yazmaya devam edeceğiz.

Haziran ayaklanmasında gördük ki Türk Milleti kendini padişah zannedenlere boyun eğmedi. Bizim yargılandığımız davada da son sözü halk söyleyecektir. Kimin suçlu olduğuna halk karar verecektir.

Biz de direnmeye ve hesap soracağımız günleri beklemeye devam ediyoruz.

Deniz Yıldırım

***

Sayın Atilla Sertel

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı

Bizleri yıllardır yalnız bırakmayan, dayanışmanın en güzel örneklerini sergileyen Basın Meslek kuruluşlarımıza şükranlarımızı sunuyorum.

5 Ağustos kararları daha açıklandığı gün yok hükmünde oldu. Türkiye bu kararı tanımıyor. Bizler de en başından bunu söyledik. Mahkeme aslında kendiyle ilgili bir karar vermiştir.

Türkiye bu iktidardan kurtulamadıkça sorunlar bitmez, bitmeyecektir.

Türkiye'nin dönüştürülmesi, bölünmesi sürecinin durdurulması için mutlaka bir iktidar seçeneği yaratılmalıdır. Yapılacak en devrimci eylem budur ve mutlaka gerçekleşecektir.

Önümüz aydınlıktır. Milletimize güveniyoruz. Haziran isyanıyla güvenimizin gerçekçi olduğu kanıtlandı. İktidar şimdiden sonbahar korkusu içine düşmüştür. Korkunun ecele faydası yoktur. Yıkılacaklar.

Bu duygularla herkesi bir Milli Hükümet seçeneği için mücadeleye çağırıyorum. Türkiye AKP'ye mecbur ve mahkum değil. Daha fazla sırtında taşımayacak ve silkinip bu zulüm makinası iktidara son verecektir.

Saygılarımla.

Turhan Özlü