Gündem
08 Eki 2012 14:40 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:14

TÜRKİYE'DE GAZETECİLİK NEREYE GİDİYOR? GAZETECİ NEREDE DURMALI?

TGC seminerinde spor, internet, magazin haberciliği ve foto muhabirliği alanındaki sorunlar tartışıldı..

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ( TGC ) ile Konrad Adenauer Stiftung’un (KAS) birlikte düzenlediği 64. Yerel Gazetecilik ve Meslek İçi Eğitim Semineri’nin 2’nci gününde Spor Haberciliği, İnternet Haberciliğinin Dünü ve Geleceği, Türkçe ve Dil Hataları, Magazin Haberciliği, Türkiye’de Basın Fotoğrafı konuları ele alındı.

Seminer ikinci günü Çukurova İnternet Gazetecileri Derneği Başkanı Azmi Ertan’ın yönettiği ilk oturumla devam etti. Bu bölümde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Arif Kızılyalın, “Spor Haberciliği”, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar, “İnternet Haberciliğinin Bugünü ve Geleceği” ve Bizim Gazete Yazarı Kerim Evren “Türkçe ve Dil Hataları” konuları hakkında katılımcılara bilgi vererek merak edilen soruları yanıtladı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Arif Kızılyalın, “Spor Haberciliği” başlıklı konuşmasına spor gazeteciliğin dünü ve bugünü hakkında bilgi vererek başladı. Mesleğe başladığı dönemlerden örnek vererek konuşmasını sürdüren Kızılyalın, haberlerde en küçük ayrıntıya bile dikkat edilmesinin önemine değindi. Kızılyalın, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:

“Haberinizde 5n1k kurallarından eksikleriniz olabilir. Bu durum bir nebze mazur görülebilir ama haberde doğruluk çizgisinden asla ayrılmamak gerekiyor. Haberi eksiksiz yazmaya özen gösterin. Okuyan, izleyen, dinleyen kişi; örneğin Saraçoğlu Stadını bilmeyebilir. ‘Herkes biliyor’ diyerek stadın yerini yazmazsanız okuyucunuzu eksik bilgilendirmiş olursunuz.”
 
 ‘İLK’ VE ‘EN’ KULLANIMINA DİKKAT
 
Habercilikte iki kelimeyi kullanırken daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Kızılyalın, “Türkiye’de bu iki kavramı da kullanıyorsanız büyük bir sorumluluğun altına girmiş olursunuz. Benim gençlere tavsiyem verdiğiniz haberin ‘ilk’ veya ‘en’ olup olmadığının iyi araştırılması gerekiyor ve araştırmadan ‘ilk’ ya da ‘en’ kelimelerini kullanılmaktan kaçınılmalıdır” dedi.

Spor haberlerinin halk tarafından yoğun ilgi gördüğünü aktaran Kızılyalın, bu alanda ilerlemek isteyen kişilerin spor haberlerini takip etmeleri ni ve bazı noktalara da dikkat etmelerini önerdi. Kızılyalın, “Gazetelerde, televizyonlarda, dergilerde spor haberleri nasıl veriliyor? Maç yorumcular bilgileri nasıl sunuyor? Gazetecilikten gelme spor yorumcuları nasıl yorumlar yapıyor? 1960-1970’lerdeki gazetelere, spor haberlerine baktığınızda bugün ile dün arasında nasıl farklıklar var? Buna lütfen bakın. Gazeteyi elinize aldığınızda geleneğin sürüp sürmediğine bakın. Dünü ve bugünü bilmek gazeteci açısından oldukça önemlidir” ifadesini kullandı.
 
 GAZETECİ NEREDE DURMALI?
 
Spor gazeteciliğinde sürekli hep aynı kulübün haberlerini takip eden meslektaşların olduğunu dile getiren Kızılyalın, burada da önemli bir detay hakkında genç adayları uyardı:

 “O meslektaşlarımız, sürekli o branştan, o kulüpten haberleri röportajları getirir. 7- 24 saat, o kulübün haberini takip ederler. Bu noktada size tavsiyem kendinizi bir zamandan sonra kulübün bir parçası olarak görmeye başlamayın. Kulübün haklarını savunmak zorunda hissetmeyin. Aitlik hissine kapılmak son derece riskli. Bu konuda basın mensubu çok dikkatli olmalı.”

Kızılyalın, BBC’nin haberlerini yaparken habercilerin asla ‘biz’ demediğine dikkat çekerek, “Haberinizi ‘biz’ dışındaki insanlar da izliyor olabilir" diye konuştu. Staj için İstanbul’a geldiklerinde öğrencilere medya kuruluşlarına ziyaret etmelerini öneren Kızılyalın, “Yapacağınız ziyaretlerdeki 5 dakikalık sohbetler bile mesleki girişiminizde büyük rol oynayacaktır” dedi.
 
 İNTERNET “HABERCİLİĞİ” DEĞİŞTİRDİ
 
“İnternet Haberciliğinin Bugünü ve Geleceği” başlıklı bir konuşma yapan TGC Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar, teknolojinin gelişmesiyle birlikte internet haberciliğinin de hızlı bir şekilde geliştiğini anlattı. Basın açısından bakıldığında internet haberciliğini 2 ana başlık altında toplanabileceğini dile getiren Yaşar, “Birincisi sektör içindeki gelişmeleri takip ettiğimiz siteler var. Diğeri ise haber sitelerdir” dedi.

Ülkemizde geçmiş dönemlerde yaşanan ekonomik krizlerden sonra pek çok gazetecinin işsiz kaldığını ve internete yöneldiklerine dikkat çeken Yaşar, bugün internet haberciliğinin başlı başına ele alınması gerektiğini belirtti.

Teknolojinin avantajları ve dezavantajları hakkında bilgi veren Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnternet haberciliği, hem yazıya hem de görselliğe yer vermesinden dolayı gazetenin ve televizyonun karışımı şeklinde bir yayın sunuyor. Zaman ve mekân sınırlaması olmadığı için hemen kolaylıkla ulaşılabiliyor. Sayfa sınırlaması olmadığı için daha çok habere yer verilebiliyor. İçerik yönlendirmesi yapılabiliyor. Eskiden bir habere ulaşabilmek için arşive bakmak ya da kütüphanelere gidip aylarca araştırma yapmak zorundaydınız. İnternet haberciliği aynı zamanda dağıtım kanallarına ulaşmayı da kolaylaştırdı. İnternet haberciliği, hem zaman açısından hem de ekonomik açıdan büyük kolaylık sağladı.”
 
 BİLGİ KİRLİLİĞİ VAR
 
İnternetteki bilgi kirliliğine de dikkat çeken Yaşar, “Kes-yapıştır şeklinde bir haber, pek çok sitede yer alabiliyor. Bu durum, eğer haber doğru değilse pek çok insanın yanıltılmasına sebep olabilir. Haberin doğru olup olmadığına dikkat etmek gerekiyor. Yaşanan süreçlerden sonra klasik medya yeniden yapılanmaya başladı. Televizyon kanallarında bazı birimler kapanıp yeni birimler açıldı. Sosyal medyayı takip edecek kişiler alındı. İnternet medyasında cezalar daha farklı ilerliyor. Siteler kapatılabiliyor” ifadesini kullandı.
 
 MAGAZİN HABERCİLİĞİ NEREYE GİDİYOR?
 
Seminerin 4’üncü oturumu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Mersin Temsilcisi Selahaddin Akkuş gerçekleştirdi. Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Fehmi Ketenci, “Magazin Haberciliği” ve Milliyet Gazetesi Foto Muhabiri Ercan Arslan “Türkiye’de Basın Fotoğrafı” konulu sunum yaptı.

 Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Fehmi Ketenci, “Magazin Haberciliği” hakkında bilgi verdi. Magazin gazeteciliğini isteyen adaylara tavsiyelerde bulunan Ketenci, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Her şeyden önce kendi kimliğinizi ve ilkelerinizi koyarak yeni bir biçim oluşturarak kendi ilkelerinizi belirlemelisiniz. Mesleğinizi doğru öğrenin. Etik kurallarını bilin. Haberi ne için yaptığınızı bilin."

Ketenci, magazin haberciliğinin bugün geldiği noktanın ise üzücü olduğunu dile getirdi.Kentenci sözlerini şöyle bitirdi:

 “Eskiden gazetecilik terbiyesi içinde mesleğin ilkelerine uyularak haber yapılırdı. Fotoğrafının çekilmesini istemeyenin fotoğrafını çekmezlerdi. Gittikleri mekanlarda gazetecilerin yerleri vardı. Sokak aralarında haber kaynağı olarak gördüklerinin peşinden koşmazlardı.”
 
FOTOĞRAFLARIN DİLİ
Milliyet Gazetesi Foto Muhabiri Ercan Arslan “Türkiye’de Basın Fotoğrafı” konulu sunumunda görselliğin önemine dikkat çekti. Fotoğrafı okumayı ve incelikleri hakkında bilgi veren Arslan, fotoğrafının haberin bir parçası olduğunu ve kullanılan fotoğrafların konuya uygun olup olmadığına özen gösterilmesinin önemine değindi. Basından seçme sayfalar gösteren Arslan, gençlerin sorularını yanıtlayarak sunumunu bitirdi.