Gündem
10 Tem 2012 19:10
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:54
TÜRKİYE BUGÜN BU BABAYI KONUŞTU; ''HAYATIMIN ROLÜNÜ OYNADIM!''
Kadıköy'de doğum sırasında ikiz bebeklerinden birini kaybeden tiyatro oyuncusu baba Yusuf Cihan Süslü'nün dramı yürekleri sızlattı.
KADIKÖY’de doğum sırasında ikiz bebeklerinden birini kaybeden baba
Yusuf Cihan Süslü, "Hayatımın oyununu oynadım. Eşime, artık hayatta
olmayan kızımın yaşadığını 6 saat boyunca anlattım" dedi. Ceset
torbasına sarılı olarak aldığı kızının cenazesini toprağa
vereceklerini belirten Yusuf Cihan Süslü, "Kızımı resmen boğdular.
Hukuki mücadelemi sonuna kadar devam ettireceğim" diye konuştu.
Tiyatrocu Yusuf Cihan Süslü ile resim öğretmeni eşi Saniye Süslü, doğum için geçtiğimiz Cumartesi günü Hasanpaşa’daki özel bir hastaneye gitti. Doğum öncesi kontrollerini de bu hastanede yaptıran çift, ikiz bebeklerinin doğumu için gerekli belgeleri doldurduktan sonra doğumhaneye girdi.
Bebeklerinin dünyaya geleceği ilk anı görüntülemek isteyen baba Yusuf Cihan Süslü, eşi doğum yaparken bu anları kamerayla kaydetti. Normal doğum sırasında bebeklerden kız olanı hayatını kaybetti. Erkek olan diğer çocuk ise sorunsuz dünyaya geldi.
KIZININ ÖLÜMÜNE TANIK OLDU
Doğum anını görüntüleyen ve kızını ölümüne tanık olan Yusuf Cihan Süslü, doktorları ve hastane yönetimini suçladı. Kızının cenazesini almak için Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu Morgu’na gelen acılı baba Yusuf Cihan Süslü, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kendilerine hastanenin tam teşekküllü olduğunun belirtildiğini anlatan Yusuf Cihan Süslü, sözlerine şöyle devam etti: "Onlara güvendik. Doktorun vahim hatasına tanıklık ettim. Biz onlara ’Sezaryen ise sezaryen, normal doğum ise normal doğum yaptıralım’ dedik. Her iki işlem için belgeleri imzaladım. Bize en ufak aksilikte sezaryene dönülüp, bebek ve annenin sağ salim kurtarılacağı belirtildi. Doğumhaneye gittiğimizde çatalın paslı olduğunu fark ettim. Eşim doktora ’Sancım yok. Doğum nasıl olacak?’ sorusunu sordu. Daha sonra da ’Sancım gelmiyor. Doğum yapamayacağım’ dedi. Buna rağmen Dr. Naim Ünsal, ana rahmindeki suyu boşalttı. Nedense birden telaş başladı. Yakınlardaki bir özel hastaneden telaşla bir şeyler istediler. Bunların hepsini kaydettim."
"25 DAKİKADA BOĞDULAR"
Doğumhanede 25 dakika boyunca eşi Saniye Süslü’yü bağırttıklarını anlatan Yusuf Cihan Süslü, şöyle konuştu: "Doğum sırasında işlemleri kolaylaştırmak için vakum takıldı. Bu cihaz doğum tamamlanana kadar çıkarılmazmış. Nedeni de çocuğun spastik ya da sakat doğmasını engellemek içinmiş. Birden doktor vakumu boşalttı. Başı görünen çocuğum içeriye kaçtı. Sonra kızımı bacağından asılarak dışarıya çıkardı. Bedeni morarmıştı. Kızımı resmen boğdular. Bu manzarayı görünce bayılmışım."
HAYATIMIN OYUNUNU OYNADIM
Melek Cennet adını verecekleri kızının ölümüyle yıkıldığını söyleyen Yusuf Cihan Süslü, "Hayatımın rolünü oynadım. Eşime, artık hayatta olmayan kızımın yaşadığını 6 saat boyunca anlattım" dedi.
Olayın ardından Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’na giderek suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Yusuf Cihan Süslü, "Sağlık Bakanlığı’nın denetlediği bir hastanede çocuğumu kaybettim. Kızımı resmen boğdular. Hukuki mücadelemi sonuna kadar devam ettireceğim" diye konuştu.
İşlemlerin tamamlanmasının ardından cenaze, ceset torbasına konularak baba Yusuf Cihan Süslü’ye teslim edildi. Cenazenin bugün Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verileceği öğrenildi.
Milliyet
Tiyatrocu Yusuf Cihan Süslü ile resim öğretmeni eşi Saniye Süslü, doğum için geçtiğimiz Cumartesi günü Hasanpaşa’daki özel bir hastaneye gitti. Doğum öncesi kontrollerini de bu hastanede yaptıran çift, ikiz bebeklerinin doğumu için gerekli belgeleri doldurduktan sonra doğumhaneye girdi.
Bebeklerinin dünyaya geleceği ilk anı görüntülemek isteyen baba Yusuf Cihan Süslü, eşi doğum yaparken bu anları kamerayla kaydetti. Normal doğum sırasında bebeklerden kız olanı hayatını kaybetti. Erkek olan diğer çocuk ise sorunsuz dünyaya geldi.
KIZININ ÖLÜMÜNE TANIK OLDU
Doğum anını görüntüleyen ve kızını ölümüne tanık olan Yusuf Cihan Süslü, doktorları ve hastane yönetimini suçladı. Kızının cenazesini almak için Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu Morgu’na gelen acılı baba Yusuf Cihan Süslü, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kendilerine hastanenin tam teşekküllü olduğunun belirtildiğini anlatan Yusuf Cihan Süslü, sözlerine şöyle devam etti: "Onlara güvendik. Doktorun vahim hatasına tanıklık ettim. Biz onlara ’Sezaryen ise sezaryen, normal doğum ise normal doğum yaptıralım’ dedik. Her iki işlem için belgeleri imzaladım. Bize en ufak aksilikte sezaryene dönülüp, bebek ve annenin sağ salim kurtarılacağı belirtildi. Doğumhaneye gittiğimizde çatalın paslı olduğunu fark ettim. Eşim doktora ’Sancım yok. Doğum nasıl olacak?’ sorusunu sordu. Daha sonra da ’Sancım gelmiyor. Doğum yapamayacağım’ dedi. Buna rağmen Dr. Naim Ünsal, ana rahmindeki suyu boşalttı. Nedense birden telaş başladı. Yakınlardaki bir özel hastaneden telaşla bir şeyler istediler. Bunların hepsini kaydettim."
"25 DAKİKADA BOĞDULAR"
Doğumhanede 25 dakika boyunca eşi Saniye Süslü’yü bağırttıklarını anlatan Yusuf Cihan Süslü, şöyle konuştu: "Doğum sırasında işlemleri kolaylaştırmak için vakum takıldı. Bu cihaz doğum tamamlanana kadar çıkarılmazmış. Nedeni de çocuğun spastik ya da sakat doğmasını engellemek içinmiş. Birden doktor vakumu boşalttı. Başı görünen çocuğum içeriye kaçtı. Sonra kızımı bacağından asılarak dışarıya çıkardı. Bedeni morarmıştı. Kızımı resmen boğdular. Bu manzarayı görünce bayılmışım."
HAYATIMIN OYUNUNU OYNADIM
Melek Cennet adını verecekleri kızının ölümüyle yıkıldığını söyleyen Yusuf Cihan Süslü, "Hayatımın rolünü oynadım. Eşime, artık hayatta olmayan kızımın yaşadığını 6 saat boyunca anlattım" dedi.
Olayın ardından Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’na giderek suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Yusuf Cihan Süslü, "Sağlık Bakanlığı’nın denetlediği bir hastanede çocuğumu kaybettim. Kızımı resmen boğdular. Hukuki mücadelemi sonuna kadar devam ettireceğim" diye konuştu.
İşlemlerin tamamlanmasının ardından cenaze, ceset torbasına konularak baba Yusuf Cihan Süslü’ye teslim edildi. Cenazenin bugün Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verileceği öğrenildi.
Milliyet
