Röportaj
31 Mar 2010 10:43 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:12

TRT ARAPÇA ARAPLAR'A TÜRK PROPAGANDASI MI?

TRT'nin Arap dünyasına hitap etmek için kurduğu TRT ARAPÇA, yayına başlamak için gün sayıyor. Kanalın koordinatörü Sefer Turan, TRT ARAPÇA'nın hedefini ve projelerini anlattı!

İbrahim Şahin yönetiminde  atağa kalkan  TRT, kanal üstüne kanal açıyor. 4 Nisan  Pazar Günü TRT ARAPÇA da yayına başlamış olacak.  TRT ARAPÇA, dışa dönük açılımın önemli halkalarından biri. Sırada İngilizce ve Farsça kanal  var.

TRT ARAPÇA, Sefer Turan’ın koordinatörlüğünde bir yıldır devam eden yoğun bir hazırlık döneminin ardından seyircisi ile buluşmaya hazırlanıyor.  Peki, TRT ARAPÇA neden kuruldu, hangi amaca hizmet edecek?  Araplar’a Türk propagandası mı yapılacak? Türk dizilerinin Arap ülkelerinde yol açtığı rahatsızlıklar, TRT ARAPÇA’nın yayınları için de söz konusu olabilir mi?  Bir başka ifadeyle,  kaş yapalım derken göz çıkar mı? Devlet televizyonunda Arapça yayın, Türkiye’nin sinir uçlarına dokunur mu?

TRT ARAPÇA hakkında merak edilenleri kanalın koordinatörü Sefer Turan’a sorduk.

Sefer Turan, hayli heyecanlı. Omuzladığı yükün farkında. Ekip olarak üstlendikleri misyonu hakkı ile yerine getirmek için gayret ettiklerini söylüyor. Alınan ilk tepkiler heyecanını bir kat daha artırmış. Test yayınına gelen tepkiler, O’nu bile şaşırtacak boyutta.

Gerisini Sefer Turan’dan dinleyelim…

TRT ARAPÇA hangi ihtiyaçtan doğdu?

Öncelikli olarak,  Türkiye’nin yakın komşularıyla olan ilişkileri son yıllarda doğru  bir şekilde gelişmeye başladı. Bu ilişkilerin bir ileriki aşamaya geçirilebilmesi için aradaki iletişimin de daha üst seviyelere  çıkarılması  gerekiyordu. Bundan dolayı da TRT Arapça’nın  Türkiye’nin bölgeyle olan ilişkilerinin  geliştirilmesinde  çok büyük bir ihtiyacı  karşılayacağını  düşünüyoruz. İkincisi  sadece bölgede değil dünyada  bir çok ülke  yıllardır Arapça televizyon yayını yapmaktadır. Örneğin;  A.B.D ,İngiltere, Almanya, Fransa. Çin, Rusya, Güney Kore gibi ülkeler Arap ülkelerine yönelik Arapça yayın yaparken Türkiye gibi bölgenin bir parçası olan  hem de çok çok önemli bir parçası  olan bir  ülkenin  Arapça televizyon yayını  yapmaması zaten düşünülemezdi.

ARAPLAR’LA ARACISIZ TANIŞMA

Gecikmiş bir proje…

Bu açıdan baktığımız zaman biraz da gecikmiş bir proje olduğunu görürüz. Dolayısıyla hangi açıdan bakarsak bakalım  TRT Arapça’nın önümüzdeki süreçte çok önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyoruz. Burada bir önemli nokta da şu;   yıllardan beri Arap ülkeleri ve Türkiye birbirlerini hep üçüncü  kişiler üzerinden tanıdılar. Yapılan tercümelerden  tanıdılar. Başka  dil ve dillerden yapılan tercümelerden kaynaklanan  tanışma eksik kaldı. Yani her iki taraf da birbirlerini eksik tanıdılar. Dolayısıyla artık bundan sonra  Arap ülkeleri Türkiye’yi  doğrudan tanıma fırsatı  bulacaklar. O açıdan da TRT Arapça yine çok önemli bir misyonu  yerine getirecek diye düşünüyoruz.

ARAPLAR TÜRKİYE’Yİ MERAK EDİYOR

Türkiye’nin son dönemde izlediği politikanın bu projede etkisi var mı?

Kanalın temel hedefi, Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli Arap ülkelerine doğrudan ve  doğru bir şekilde  aktarmak. Çünkü Türkiye siyasetten ekonomiye, kültürden turizme bütünüyle Arap ülkelerinin ilgi alanına girmiş bir ülke. Türkiye’nin son yıllarda izlediği politika bu ilgiyi zirveye çıkarmış durumda.  Türkiye’ye gelmek istiyorlar. Türkiye ile ticaret yapmak istiyorlar. TRT Arapça, mevcut  potansiyeli en iyi şekilde aktararak iki taraf açısından faydalı bir yayın yapmayı hedefliyor.

TÜRK PROPAGANDASI TUTMAZ

Araplar’a Türk propagandası mı yapacaksınız?

Dünyada Arapça yayın yapan televizyon kanallarının programlarını ve kullandıkları dilleri izlediğimiz zaman şunu görüyoruz; propagandist bir dil hiçbir zaman  istenilen amaca hizmet etmiyor, tepki doğuruyor. İkincisi  televizyon kanalı olarak da başarısızlığa neden oluyor. Bunun örnekleri var. Dolayısıyla biz propagandist bir dil kullanmadan Türkiye’yi doğrudan ve yalın bir dille anlatmayı hedefliyoruz.

DEVLET KANALINDA ARAPÇA

TRT’nin Kürtçe yayın yapması bazı eleştirilere neden oldu. “Devlet eliyle bölücülük” gibi  cümleler kuruldu. Şimdi devlet eliyle Arapça yayın başlıyor. Projeyi laikliğe aykırı bulanlar oldu mu?

Gördüğüm kadarıyla TRT’nin Arapça yayın yapmasına yönelik bir tepki şu ana kadar olmadı. Yani temelden bir karşı çıkış olmadı. Yayına başladığımızda muhtevasına yönelik eleştiriler olacaktır ve olmalıdır da. Yayın içeriğine yönelik eleştirileri biz özellikle istiyoruz ve bekliyoruz ki istifade edelim.

TRT ARAPÇA, AİLE KANALI OLACAK

Kanalın nasıl bir yayın politikası olacak, ne tür programlar  yayınlanacak?

Öncelikli olarak şunu herkesin bilmesi gerek: TRT Arapça, doğal olarak TRT ‘nin yayın ilkeleri çerçevesinde yayın yapacak.   Bir aile kanalı olacak ve içerisinde  haberden tartışma programlarına, müzikten eğlenceye, belgesellere, komedi programlarına, yarışma programlarına varıncaya kadar  bir aile kanalı içerisinde yayınlanabilecek her türlü formatta programlar olacak. Burada iki amaç güdüyoruz. Birincisi ülkemizin zenginliklerinin tanıtılması. Diğer taraftan hedef kitlemiz olan Arap ülkelerindeki insanların görmek istedikleri programları da ekrana taşımaya çalışacağız.

TRT Arapça nerelerde izlenecek?

TRT Arapça’nın  yayın kitlesi,  22 arap ülkesi. Arap coğrafyasında yaşayan 350 milyona yakın nüfus. Türkiye’de Arapça konuşan insanlara da hitap edeceğiz. Bu çerçevede Türksat başta olmak üzere Nilsat ve Arapsat üzerinden  yayın yapacağız. Bilsat ve Arapsat bugün  Arap ülkelerine hitap eden en önemli iki uydu. Buna Türksatı’da eklediğimiz zaman  çok geniş bir muhatap kitlemiz olacak.

TÜRK VATANDAŞI ARAPLAR NE BULACAK?

Anadili Arapça olan  Türk vatandaşları açısından bakarsak, onlar ne bulacak TRT ARAPÇA’da?

Türkiye’de yaşayan Arap kökenli vatandaşlarımızın günlük hayatlarında kullanmış olduğu Arapça ile bugün Arap ülkelerinde kullanılan ve özellikle yazı dilinde kullanılan Arapça arasında farklılık söz konusu. Türkiye’de’ki Arap kökenli vatandaşlarımızın kullandığı dil, yerel faktörlerden etkilenmiş durumda ve fasih Arapçadan biraz kopmuş vaziyetti.

Bizim yayınlarımızı izlediklerinde fasih Arapça’yı öğrenme ve anlama noktasında katkısı olacaktır.   Ayrıca Arap kökenli vatandaşlarımızın kültürünü, müziğini , sanatını, örfünü adetini ve dillerini de ekrana getireceğiz.

Arap ülkeleri çok geniş bir çoğrafyaya dağılmış durumda ve neredeyse her Arap ülkesinde farklı bir lehçe konuşuluyor. TRT Arapça nasıl bir dil  tutturacak, dengeyi nasıl bulacak?

Arapça’nın şöyle bir özeliği var; dünyanın neresinde olursa olsun hangi şiveyi konuşursa konuşsun yazı ve okuma dilindeki Arapça tektir. Fas’ta da böyledir, Mısır’da da böyledir, körfez ülkelerinde de böyledir. Bütün Arap ülkelerinde yazılan ve okunan Arapça tektir. Biz de gerek haberlerde olsun, gerek belgeseller de olsun  fasih Arapçanın gerekli olduğu yerler de fasih Arapça’yı kullanacağız. Ancak  magazin içerikli programlarda fasih Arapça’yı kullanırsanız tat vermez. Mesela  dizilerde, yarışma ve eğlence programlarında fasih Arapça tercih edilen bir uygulama değil. Günlük konuşma dili neyse öylece ekrana yansıtılıyor. Burada da yerel şiveler arasında bir denge gözeteceğiz. Değişik Arap ülkelerinde kullanılan farklı lehçeleri ekrana taşıyacağız.

NEDEN HABER KANALI DEĞİL?

El Cezire kanalının bütün dünyadaki etkisi göz önünde alındığında TRT’nin de Arapça haber kanalı kuracağı düşünülmüştü başta… Neden haber kanalı değil de aile kanalı?

Baştan beri haber kanalı kurmak düşüncemiz olmadı. Türkiye’nin anlatacağı, tanıtacağı çok şeyi var. Söyleyecek sözü var.  Bizim kültürümüz var, sanatımız var, magazinimiz var, siyasetimiz var, yani hayatın bütün alanları. Haber kanalı formatında bunları yansıtmamız mümkün olmazdı.  Bir de şunu düşünmek lazım; bugün Arap dünyasında habercilik açısından bir  boşluk var mı, yok mu? Sonuçta biz genel izleyiciye hitap edeceğiz. Temel hedefimiz, her eve girmek. Yayınlarımızı uydudan evlere indirmek istiyoruz, uydu da kalsın istemiyoruz. Habercilikte bu açından bir boşluk olduğunu söylemek çok zor. Çünkü  gerçekten  çok iyi  habercilik yapan El Cezire gibi, El Arabia gibi hem uluslararası hem de ulusal yayınlar var.  Dolayısıyla, haber dışındaki boşluğun daha önemli olduğunu düşünüyoruz.

TRT ARAPÇA’DA HABERİN YERİ

Kanalın yayın politikasında haberin yeri ne olacak?

Haber bizim için önemli.Çünkü  Türkiye’deki yaşanan siyasi gelişmeler ülkenin kendi siyasi hareketliliği Arap ülkeleri tarafından çok merak ediliyor. Dolayısıyla habere ciddi ağırlık vermeyi planlıyoruz. Bu arada tartışma programları bizim için son derece önemli. İstanbul  ve Beyrut’ta programlar yapacağız.  “İstanbul’dan” adında bir tartışma program yapacağız. Bu programda Türkiye’nin iç siyasi gelişmelerini Arap ülkelerini ilgilendirecek boyutta ekrana taşıyacağız. Bölgedeki gelişmeleri, uluslararası olayları ele alacağız. Beyrut’tan haftalık bir tartışma programız olacak. Orada da  hem Türk akademisyenler hem de arap aydınlar aynı masa etrafında bir araya gelerek hem bölgesel hem uluslararası sorunları tartışacaklar.  TRT Arapçanın  sorunların seviyeli bir şekilde tartışıldığı  bir platform olmasını hedefliyoruz.

TÜRK DİZİLERİNDEN DUYULAN RAHATSIZLIK

Özel  kanallardaki dizilerin Arap dünyasında çok seyredildiğini biliyoruz. Kanalın yayın politikasını belirlemede bu ilginin etkisi oldu mu?

Elbette son yıllarda Türk dizilerinin Arap ülkelerinde  çok izleniyor olması bizim için de belirleyici oldu. Bu noktadan hareketle TRT’nin yaptırmış olduğu bazı dizileri yayın akışına aldık. Çünkü bir diziyle çok mesaj verebiliyorsunuz. Tabii güzelliklerinizi, kültürünüzü, sanatınızı, kendinize dair her şeyi aktarabiliyorsunuz. Bu açıdan diziler bizim için önemli bir kaynak.

TRT ARAPÇA için yeni dizi çekildi mi?

Hayır, eski diziler Arapça’ya çevrildi.

TRT ARAPÇA için dizi çekilecek mi?

Düşünce olarak var. Girişimlerimiz de var ama bir dizi çekmek biliyorsunuz ki kolay değil. İleriye dönük bazı projelerimiz var.

Özel kanallardaki dizilerin Arap dünyasında çok seyredilmekle birlikte birtakım rahatsızlıklara sebep olduğu da biliniyor. TRT ARAPÇA’nın yayınlayacağı dizilerde benzer sıkıntılar olabilir mi?

Arap ülkelerinde Türk dizileri  etrafında yapılan tartışmaların farkındayız, hangi boyutlarda olduğunu biliyoruz. Destekleyenler var, eleştirenler var. Eleştirenler daha fazla. Ama biz sonuçta TRT’nin ilkeleri çerçevesinde yayın yapacağız.  Dolayısıyla böyle bir rahatsızlık olmayacağını, ortak kültürel kodlarda buluşabileceğimizi düşünüyoruz. Biz kazanmak istiyoruz, kaybetmek değil.

ARAP TELEVİZYONLARINDAN TRANSFER

TRT ARAPÇA’nın kamera arkası kadrosu nasıl kuruldu? Çalışanlar kimler?

Türkiye’de maalesef  hem Arapça’yı hem televizyonculuğu çok iyi bilen bir kadro yok. Dolayısıyla temel kadroyu dışarıdan getirmek durumunda kaldık. Arap ülkelerinde yayın yapan televizyonlardan deneyimli arkadaşlar getirdik. Bunların arasına Türkiye’den Arapça’yı çok iyi bilen genç arkadaşları kattık  İşin özellikle teknik boyutunu da öğrensinler diye. İleriki aşamada kendi kadromuzu oluşturmayı hedefliyoruz ama Türkiye’de şu an ihtiyacımızı karşılayacak kadro olmadığı için ekibi dışarıdan gelenlerle kurduk.

Kanalın spikerleri, ekran yüzleri Arap televizyonlarından transfer edildi yani…

Evet. Arap televizyonlarından temin ettik.

El Cezire’den de var mı?

Hayır. El Cezire’den spiker transfer ettiğimiz şeklinde bir haber yapıldı ama bu doğru değil. Aramızda El Cezire’den gelip bizimle çalışanlar var ama spiker değil.

SELAMİ ŞAHİN, YASEMİN KUTSİ PROGRAM YAPACAK

Türkiye’den kimler program yapacak?

Türkiye’den tanıdık simalar olacak. Selami Şahin, Yasemin Kutsi gibi sanatçılarımız olacak. Arap dünyasından sanatçılar olacak. Türkiye’den Arapça’yı çok iyi konuşan sanatçılar ve akademisyenler kendine yer bulacak. Diğer ekran yüzlerimiz ise arap ülkelerinden olacak.

Selami Şahin ne yapacak?

Müzik eğlence programı üzerinde çalışıyoruz.

Yasemin Kutsi?

Sabah programında Mısır’lı bir sunucumuzla  ekranı paylaşacak.

TARKAN,  TEST YAYININDA

TRT Arapça test yayına Tarkan’la başladı ...

Test yayınına Tarkan’la değil İstiklal Marşı’yla başladık. Bazı meslektaşların yanıltması oldu. Tarkan’ı görmüşler, onu başlığa çektiler.  Orada seçilen kliplerde ölçü şuydu: Arap ülkelerinin tanıdığı, bildiği sanatçılar var.  Ama Arap dünyasında tanınmayan başka sanatçılarımız da var. Çeşitliliği hedef aldık. Yoksa özellikle A şahsı B şahsı seçilmedi. İbrahim Tatlıses de vardı , Sibel Can da , Ahmet Özhan da, Ebru Gündeş de…Böyle bakılırsa Ahmet Özhan’la başladı da denebilirdi.

Uyuşturucu meselesi biraz kafa karıştırdı galiba. “Tarkan’ı mı örnek göstereceğiz” sorusu akla geldi.

Hayır, bizim öyle bir ayrımımız yok. Sanatçılarımız arasında tercih noktasında değiliz. Sanatçıların hepsi bu ekranda kendine yer bulacak.

SEFER TURAN’I ŞAŞIRTAN NEYDİ?

TRT ARAPÇA’ya Arap dünyasının ilgisi nasıl? Test yayınlarından geri dönüş aldınız mı?

Öteden beri bir beklenti vardı. Arap ülkelerinde ve ne zaman yayına gireceğimizi herkes merak ediyordu. Test yayınıyla birlikte Arap ülkelerinde reklam vermemiş olmamıza rağmen aldığımız haberler bizi çok sevindirdi. Çünkü uyduya çıktığımız andan itibaren bir çok ülkede izlenmeye başladık. Bunun nasıl olduğunu da anlayamadık doğrusu. Ama bizim açımızdan sevindirici bir işaret elbette. Beklentilerin farkındayız ve bu beklentiye cevap vermek için gayret ediyoruz.


Açılışa sayılı günler kaldı…

Evet. 4 Nisan Pazar günü  saat 20.00’de… Dolmabahçe  Sarayı’nda Sayın Başbakanımızın katılacağı törenle TRT ARAPÇA yayına başlayacak.

Açılış öncesi yoğun mesaide vakit ayırdınız. Teşekkür ediyorum ve hayırlı olmasını diliyorum.

Çok teşekkürler. Sağolun

Sami Bayraktar/haber7