Gündem
23 Kas 2012 17:34 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:25

TIMES'E GÖRE ERDOĞAN KAYBETTİ, MURSİ KAZANDI!

Gazze sorununda kimler kazandı, kimler kaybetti? Times gazetesi Gazze sorunuyla ilgili hazırladığı bir haberde tablo kullanıyor.

Avrupa basını Gazze sorununu el alıyor. Times gazetesi Gazze sorunuyla ilgili hazırladığı bir haberde tablo kullanıyor.

Tablonun ‘kazananlar’ kısmına; Arabulucu Mısır lideri Muhammed Mursi, Hamas, İsrail Başbakanı Netanyahu ve ABD Başkanı Obama yerleştirilmiş.

‘Kaybedenler’ ise şöyle sıralanıyor: Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, Ürdün, Suudi Arabistan, Suriye ve İran.

GUARDIAN: BİR ZAFER MANZARASI DEĞİL

Guardian gazetesi, 8 günlük çatışmaların ardından varılan ateşkes sonrası, İsrail ve Gazze Şeridi’ndeki siyasi atmosfere ayna tutuyor.

Aralarında çocukların da olduğu 100’den fazla Filistinlinin öldüğü; evlerin, köprülerin, stadyumların yerle bir olduğu Gazze’de ilk bakışta "bir zafer manzarası olmadığını" yazıyor gazete.

Ancak hayat normale dönerken Filistinlilerin zihninde kaybeden tarafın İsrail olduğu aktarılıyor. Bunun başlıca sebebi, ateşkes anlaşmsında, Gazze’ye insan ve mal geçişinin başlayacağının belirtilmesi.

Habere göre, yıllardır tecrit altında yaşayan Gazze Şeridi halkı, "zafer kazanan Hamas’ın İsrail’e kafa tutarak, yıllardır Amerikan barış planlarıyla elde edilemeyen sonuçlara ulaştığını" düşünüyor.

Mısırlı ve Tunuslu mevkidaşlarıyla Gazze’ye giden Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun hastanede çocuk cesetleri önünde döktüğü gözyaşları da Gazzelilere “artık yalnız olmadıkları” mesajını vermiş.

Gazze’deki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi liderlerinden Talal Okal şöyle diyor gazetedeki demecinde: "Ben Hamas karşıtıyım. Demokratım. Laiğim. Ancak Hamas’ın yaptığını takdir ediyorum çünkü İsraillilere karşı koymak için yeraltında gizlice çalıştıklarını gösterdiler... İsrail ile güç dengesine sahip değiliz. Ama şimdi, Hamas sayesinde, bölgede bir etkimiz var ve durumumuz daha iyi."

Diğer yandan Talal, Hamas içinde bu avantajlı durumu değerlendirme konusunda bölünme olduğuna dikkat çekiyor.

Hamas’ın yurtdışındaki lideri Halid Meşal’in, "Arap Baharı"nı Gazze’de bağımsız yönetim kurmak için bir fırsat olarak gördüğünü anlatıyor.

Gazze Şeridi’ndeki Hamas hükümetinin başında bulunan İsmail Haniye ise - İran ve Suriye’den aldığı destekle - iktidarını Filistin’in büyük parçasını oluşturan Batı Şeria’ya yaymak istiyor Talal’a göre.

Haberde ayrıca, Hamas’a yolsuzluk ve toprağın yanlış idaresi nedeniyle duyulan tepkilerin bir hafta içinde yerini halk desteğine bıraktığına dikkat çekiliyor.

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas önümüzdeki hafta Birleşmiş Milletler’de temsil hakkını kabul ettiremezse, Hamas’ın Batı Şeria’da da iktidara yürüyebileceği öngörülüyor.

İsrail Başbakan Yardımcısı Dan Meridor ise Guardian’a, Gazze Şeridi’ne yönelik operasyonda "sınır güvenliğini sağlama" amacına ulaştıklarını anlatmış.

Meridor, 2009 başındaki operasyonda 1400 civarında Filistinlinin öldüğünü hatırlatarak, "hedef belirlemedeki hassasiyetleri sayesinde kayıpların bunun yüzde 10’u kadar olduğunu" söylüyor.

Müslüman Kardeşler’in başa geçtiği Mısır’ın İsrail’in arabulucusu olmasını ve ABD Başkanı Barack Obama’nın İsrail’e açıkça destek çıkmasını da başarıları arasında sayıyor Meridor.

TIMES: KAYBEDEN ERDOĞAN

Times gazetesi, Gazze kriziyle ilgili haritalı bir tablo hazırlamış.

Tablonun ‘kazananlar’ kısmına; Arabulucu Mısır lideri Muhammed Mursi, Hamas, İsrail Başbakanı Netanyahu ve ABD Başkanı Obama yerleştirilmiş.

‘Kaybedenler’ ise şöyle sıralanıyor: Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, Ürdün, Suudi Arabistan, Suriye ve İran.

Başbakan Erdoğan’ın bu sıralamada yer almasının sebebi şöyle açıklanıyor: “Türkiye’nin İslamcı Başkanı İsrail’in güvenini kaybetti ve bölgenin onde gelen arabulucusu unvanını Muhammed Mursi’ye kaptırdı.”

Economist’in ’kalıcı barış’ formülü

Haftalık Economist dergisinin yeni sayısında Gazze krizi, "Eski kavgalar, yeni Orta Doğu" başlığıyla analiz ediliyor.

Başyazıda, Hamas’ın "güçlü ve zengin dostlar edindiği" şöyle tarif ediliyor: "Yeniden dirilen bölgesel güç Türkiye - ki bir zamanlar İsrail’in en yakın Müslüman müttefiğiydi - Hamas’ın davasını sahipleniyor. Körfez ülkelerinin en zenginlerinden ve en dinamiği olan Katar da öyle."

Hizbullah’ın etkin olduğu Kuzey Lübnan, Beşar Esad iktidarını devirmeye çalışan Suriyeli İslamcıların ve Hamas’ın müttefiklerinin kraliyeti tehdit ettiği Ürdün’ün İsrail etrafında bir "hilal" oluşturduğu yorumu dikkat çekiyor Economist’te.

Dergi, İsrail’in kazanımlarını ise füze savunma sisteminin başarısını gözler önüne sermesi, ABD ve Avrupa’dan diplomatik destek alabilmesi olarak sıralıyor.

İngiliz dergisi, Orta Doğu’da kalıcı barış formülünü ise her iki taraftaki ve dünyadaki "makul" kesimlerin paylaştığı görüşte arıyor.

Economist’in de paylaştığı bu görüş, İsrail’in güvenlik karşılığında toprak vermesiyle ortaya çıkacak, iki devletli çözüm.

Bu formül için Mısır, Türkiye ve Katar’ın Hamas’ı 1967 sınırları içinde bir Yahudi devletini kabule ikna etmesi; Arap ülkelerinin Hamas ve El Fetih’i uzlaştırması; ABD Başkanı Obama’nın ise İsrail’i masaya oturmaya zorlaması öneriliyor dergide.

Mursi’nin iktidarını pekiştirmesi

Mısır’ın çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı’nın yeni anayasa ilan edilene kadar emirlerinin yargı denetimine kapalı ve “mutlak” sayılmasıyla ilgili kararları, İngiliz gazetelerinde genişçe irdeleniyor.

Times, “Cumhurbaşkanı ateşkes zaferini ‘iktidarı ele geçirmek’ kullanınca diktatörlük korkusu sardı” başlığını kullanıyor.

Guardian, geçen yılki “Mısır devrimi”ndeki eylemcilerden Şadi Gazali’nin şu sözlerini aktarıyor: “Mursi, bütün Mısırlıların Cumhurbaşkanı olduğunu söylüyordu ama aslında sadece Müslüman Kardeşler’in başkanı.”

Gazete, Mursi’nin sözcüsü Yaser Ali’nin, “yeni rejime geçişi hızlandırmak” için yargıyı kısıtlayan bu önlemlerin gerekli olduğu yönündeki savunmasına da yer veriyor.

BBC Türkçe