“Tık” ve “Etik” arasında sıkışan internet haberciliği!

Hürriyet ve birkaç köklü gazetemizin internet sayfalarının “tık” tuzağına düşüren başlık ve içerikleri bir başarı göstergesi mi, yoksa mesleğin köküne kibrit suyu mu dökülüyor?

Türkiye’de ve dünyada gazete tirajları düşüyor. Bunun en büyük nedeninin dijital medya platformlarının artması olduğu biliniyor. Günlük geleneksel gazete tirajları her geçen gün büyük düşüş yaşarken, toplum olarak haber alma ihtiyacımızı uzunca bir süredir sosyal medya ve haber sitelerinden karşılıyoruz. Ve üstelik, mobil cihazlar ve uygulamalar da habere erişimimize büyük kolaylıklar sağlıyor.

Tabii dijital gazetelerin öne çıkmasındaki en büyük etken ise hiç kuşkusuz hızları. Bir haberin rakiplerden önce girilmesi, o gazetenin arama motorlarında üst sıralarda çıkmasına, dolayısıyla reklam verenler açısından daha cazip olmasına yol açmakta.

Anlaşılabilir bir durum mu? Kimisine göre evet!

Ancak, hızın bu kadar önemli bir belirleyici olması ise önümüze, “tık odaklı bir gazetecilik pratiğinin yaygınlaşmasını”, “haber kaynağı ve habere erişimin şartlarının değişmesini”, “hataların ve gerçekdışı haberlerin hızla yayılmasını”, “hız tuzağı” ve “sanal galeriler” gibi bir dizi mayın döşemekte.

Mesleki deformasyon adına “Büyük TEHLİKE!”

Evet, buraya kadar yazdıklarımız mesleğin içinde olanlar için bilindik şeyler… Peki, bu düzen kabul edilebilir mi? Bence koca bir “HAYIR”

Değerli okurlar bakın size son bir  ‘UCUZ’ ‘TIK’ örneği; Hürriyet Spor Arena.. Haber Giriş: 10 Kasım 2020 - 07:55 | 10 Kasım 2020 - 09:13…  Son Dakika | Abdullah Avcı reddedildi! Tam 3 yıllık anlaşma imzalıyor derken... https://www.hurriyet.com.tr/sporarena/galeri-son-dakika-abdullah-avci-reddedildi-tam-3-yillik-anlasma-imzaliyor-derken-41658676/1

Haberin başlığını okuduğunuzda Trabzonspor yönetiminin Abdullah Avcı ile anlaşmaktan vazgeçtiğini anlıyorsunuz. Ve merakla neden acaba? Sorusuna yanıt bulmaya çalışıyorsunuz. Hemen habere benim gibi spor meraklısı biri olarak ‘TIK’ lıyorsunuz…

Bir sürü resim ve resim altı yazılar. Sonuç mu?

Haberin son satırına doğru meraklı bir inişe geçiyorsunuz. Fotoğraflar eşliğinde gereksiz bir sürü detay.. Yerseniz!

Uffff, puffff diyerek 7. fotoğraf altında “TEKLİFİ KABUL ETMEDİ” başlığı altında; “Yerel basından 61Saat'te yer alan habere göre; Trabzonspor'da teknik direktörlüğe getirilen Abdullah Avcı, daha önce özellikle 1. Lig ekiplerinde teknik direktörlük görevi yapmış 48 yaşındaki Ahmet Taşyürek’i ekibine dahil etmek istedi.”

WhatsApp’taki kırmızı emoji surat ile devam ediyoruz;

8. Resim altında ise, “EGEMEN KORKMAZ'DA KARAR KILINDI” üst başlığı ile “Ahmet Taşyürek bu teklife teşekkür ederek yardımcı antrenörlük görevi yapmayı düşünmediğini Avcı’ya iletti. Avcı da Taşyürek'in kararı sonrası Egemen Korkmaz'da karar kıldı.” şeklindeki bu haberin aslını öğreniyoruz.

Başlık neydi?

Bir daha hatırlayalım; “Son Dakika | Abdullah Avcı reddedildi! Tam 3 yıllık anlaşma imzalıyor derken...”

Bir Beşiktaşlı olarak uzun uğraşıma rağmen gerçekleri öğrenmek beni mutlu etti. Neden mi? Abdullah Avcı şayet Trabzonspor ile anlaşamasaydı aylık maaşını Beşiktaş’tan almaya devam edecekti! Avcı’ya Trabzonspor’da başarılı dilerken yazımızı da bitirelim diyorum…!

Hürriyet ve birkaç köklü gazetemizin internet sayfalarının “tık” tuzağına düşüren başlık ve içerikleri bir başarı göstergesi olarak görülebilir. Yöneticileri de, ‘haber değeri varmış’ izlenimi uyandıran ve yakınlık, korku, endişe, merak, heyecan uyandıracak bir dille oluşturulan bu haber başlıklarını ‘zekice’ bulabilir. Hatta ödüllendirebilir..!

Evet, bugün haberciler, dijital dünyada okuyucu kazanmak, trafik yaratmak, daha fazla tıklanma çabasında. Ancak, giderek yok olan ‘gazetecilik’ mesleğimizin güvenirliliği ve itibarının köküne kibrit suyu döktüklerini bilmeleri gerekiyor.

RADAR OPERATÖRÜ