Gündem
08 Haz 2022 14:50 Son Güncelleme: 08 Haz 2022 14:53

TGS’den RTÜK önünde protesto: Boyun eğmeyeceğiz

Türkiye Gazeteci Sendikası Ankara Şubesi, RTÜK binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜRGEV ve Ensar Vakfı üzerinden ABD'ye para aktarıldığını iddia eden videosunu eş zamanlı yayınlayan Halk TV, Tele 1, KRT TV, ve Flash TV’ye aylık reklam gelirlerinin yüzde 3’ü oranında ceza verdi. Karara tepki gösteren Türkiye Gazeteci Sendikası Ankara Şubesi, RTÜK binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Açıklamada, "Bundan sadece bir ay önce Ana Muhalefet lideri kamuoyuyla bazı belgeleri paylaştı.  Herkesi çok yakından ilgilendiriyordu bu belgeler. Zira o belgeler bu ülkeyi yönetenlerin para transferleriyle başka bir ülkede kurdukları vakfa para aktarıldığını gösteriyordu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun sunduğu o belgeler dünyanın her yerinde haberdi, haberciler de görevlerini yerine getirdi ve bu haberi halkla paylaştı. Peki bunun karşılığı ne oldu?  Cezalandırılmak oldu…  Evet, RTÜK, Ana Muhalefet Partisi liderinin söylediklerini haberleştiren Tele1, KRT, Flash TV ve Halk Tv’ye para cezası kesti. Basın tarihine geçecek bir sansüre imza attı…  Peki bu cezaları, neye dayanarak verdi RTÜK?  Anayasa’ya baktık: Böyle bir ceza mekanizması yok. Yasalara baktık, yok.  Uluslararası sözleşmelere baktık, yok. RTÜK’ün iç mevzuatına baktık, yok. Yok da yok…" denildi. 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

RTÜK Başkanı 6112 Sayılı Yasa’dan bahsediyor. Ne diyor 6112:  “Haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz.”

Kılıçdaroğlu’nun tüm konuşması belgelerle geçiyor. O belgeler, o konuşma olmadan önce sosyal medyada dolaşıyor, ne ABD’den ne hükümetten bir yalanlama gelmiyor. Daha da ilginci Kılıçdaroğlu’nun yayınladığı belgeleri ertesi gün muhatapları kabul ediyor.

"Kanuna aykırı hareket etmenin bedelini  hukuk ve tarih önünde ödeyeceksiniz"
Yani birileri aklımızla alay ediyor. Bu iş, yasaları kendinize göre yorumlayıp, kendinize göre ceza uydurmakla olmaz. O nedenle buradan uyarıyoruz, verdiğiniz kararlar yasalara aykırıdır. Bu cezalar ya geri alınacak ya da geri alınacak. Almazsanız kanuna aykırı hareket etmenin bedelini  hukuk ve tarih önünde ödeyeceksiniz.

Evet yasada bunlar yok, ama ne var? Bakın aynı yasa 6112 aynı madde 8. Madde ne diyor?  B fıkrası: "Yayınlar toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz." Ç fıkrası: "Yayınlar, insan onuruna saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları küçük düşürücü, aşağılayıcı ifadeleri içeremez. " E fıkrası: "Yayınlar siyasi ve felsefi düşünce nedenleriyle ayrımcılık yapamaz, bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ." F fıkrası: "Genel ahlaka aykırı olamaz."

Yasa bu kadar açık olmasına rağmen, AKP Genel Başkanının geçen hafta Meclis kürsüsünden ettiği nefret söylemi, RTÜK tarafından sümen altı edildi.  Nefret söylemi, bir grubun düşüncelerinden ve inançlarından dolayı hakarete uğraması, aşağılanması, hedef haline getirilmesidir .Ve çok tehlikelidir. Onlar, “Biz millet ağzıyla konuştuk” diyebilir, millet söyleyebilir, ama devletin başı bunu söylerse, bu nefret söylemi, hedef göstermeye girer, saldırılara neden olur.

İşte bu yüzden tehlikelidir. İşte bu yüzden de medya bunun aracısı olamaz, olmamalıdır. Ne oldu? CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, bu sözler söylenir söylenmez Ankara Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunarak RTÜK ‘ün de bu sözleri incelemesini istedi. RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, bu konuyu Kurul gündemine getirdi. Ne yaptılar? Gözlerini kulaklarını kapadılar, yasalarını uygulamadılar.

"Ana muhalefet partisi konuştu diye olmayan yaptırımları uygulayanlar, iktidar partisi konuştu diye var olan yasayı uygulamadılar"
Ana muhalefet partisi konuştu diye olmayan yaptırımları uygulayanlar, iktidar partisi konuştu diye var olan yasayı uygulamadılar.  Bunun bir nedeni var. Bu tarafgirliğin, bu cezalandırma sisteminin, bu yasa tanımaz, hukuk tanımaz uygulamaların bir nedeni var…  Bakın bugüne kadar  muhalif tv’lere 71 ceza kesilmiş, iktidarı destekleyenlere bir ceza bile yok.  Cezalarla da sınırlı değil yaşananlar. Bakın dün bir adım daha ileri gittiler. Tele1’e daha kesinleşmemiş cezaları da dahil ederek, alacaklarını vergi dairesine aktardılar. Eğer Tele1  1 milyon 800 bin TL’lik borcunu ödeyemeyezse lisansı iptal edilecek.  Peki ne dedi Tele1?

"Evet bu bir ablukadır ve biz buna boyun eğmeyeceğiz"
Evet bu bir ablukadır ve biz buna boyun eğmeyeceğiz,  cezalarınıza da kapatma tehditlerinize de boyun eğmeyeceğiz,  hukuka aykırı tüm tutum ve hakaretlerinize sessiz kalmayacağız…

İstediğiniz tek sesli basını yaratamayacaksınız,  Bugüne kadar kimsenin propagandasını yapmadık, sadece gazetecilik yaptık,  Bizi bu ablukalarla propaganda yapmaya zorlayamayacaksınız,  Biz gazeteciyiz, işimizi yapacağız  Bundan da bir adım geri gitmeyeceğiz.  Çünkü biliyoruz ki gazetecilik suç değildir!