Gündem
03 Şub 2011 16:20
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:01
TGS İLE ANADOLU AJANSI ARASINDA ''UYUŞMAZLIK'' ÇIKTI! GREVE Mİ GİDİLECEK?
TGS ile AA arasında 3 Kasım 2010'da başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, Resmi Arabulucu'nun bugün tuttuğu "Uyuşmazlık Tutanağı" ile son buldu.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Aanadolu Ajansı ile sürdürülen görüşmelerde gelinen noktayı üyelerine şöyle duyurdu:
ÜYELERİMİZE DUYURU
Anadolu Ajansı işyerlerinde çalışan üyelerimiz adına 3 Kasım 2010 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri; işverenin, “resen emeklilik”, “bayram ve tatil günlerinde ödenecek fazla mesai oranlarının düşürülmesi”, “tarafların sorumluluğu”, “çalışanın rızası olmadan çalıştığı ilin değiştirilmesi”, “ihbar önellerinin azaltılması”, “iki yılda bir uygulanan yüzde 5’lik terfi zammının yüzde 1’e indirilmesi”, “yardım sandığı işveren payının ödenmemesi” gibi çalışanların kazanılmış özlük haklarını doğrudan ihlal etmeye yönelik istekleri nedeniyle 31 Aralık 2010 tarihinde uyuşmazlıkla sonuçlanmıştı.
Resmi Arabulucunun atanmasından sonra 27 Ocak 2011 tarihinde yapılan görüşmede, Sendikamız, üyelerimizin özlük haklarını ilgilendiren maddelerde ilerleme sağlanmadan parasal maddelerin görüşülmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. Yapılan karşılıklı değerlendirme sırasında, Resmi Arabulucu, işverenin getirdiği “resen emeklilik” talebinin “yasalara, hatta Anayasa’ya aykırı olduğu” uyarısında bulunmuştur. Toplantıda arabulucunun olumlu yaklaşımı, İşveren Temsilcilerinin de “arabulucunun tavsiyelerine uygun hareket edeceklerini” belirtmeleri üzerine, karşılıklı müzakerelerin olumlu bir çerçevede ilerleyeceği umuduyla, arabulucunun görev süresi 6 gün uzatılmıştır.
Bu yaklaşıma paralel olarak, toplantı sonrasında, İşveren Temsilcileri, aynı gün Sendikamıza görüşme çağrısı yapmıştır. 27 Ocak 2011 günü saat 17.00’de Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü’nde Sendikamız yetkilileri ile İşveren Temsilcileri arasında yapılan görüşmede, işveren “resen emeklilik talebini geri çektiğini” belirtmiş, ayrıca “yardım sandığı ile ilgili taleplerinde ısrarlı olmayacaklarını” açıkça beyan etmişler, diğer hususlarda da “arabulucunun tavsiyelerine uyacaklarını” tekrarlamışlardır. Taraflar arasında yapılan bu gayri resmi görüşmede “verilen sözlere duyulan güven” çerçevesinde varılan mutabakat herhangi bir tutanağa bağlanmadan toplantı sona ermiş ve Resmi Arabulucunun yapacağı çağrının beklenmesi kararlaştırılmıştır.
Daha sonra Resmi Arabulucu, tarafları 3 Şubat 2011 Perşembe günü görüşmeye çağırmıştır.
Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü’nde saat 10.30’da başlayan görüşme sırasında, işveren temsilcileri, “resen emeklilik taleplerini geri çektiklerini” tekrarlamıştır. Ancak toplu iş sözleşmesinin “Tarafların Sorumluluğu” başlıklı 11’inci maddesindeki mevcut hükmün de maddeden çıkarılmasını ilk kez yeni bir teklif olarak getirmişlerdir. İşverenin, daha önce kabul ettiğini beyan ettiği ancak 3 Şubat’ta yapılan toplantıda madde metninden çıkarılmasını istediği hüküm şöyledir:
“Ancak gerekli bir sebep olmaksızın işten çıkarıldığı yargı organlarınca tespit edilirse, İşveren mahkemenin işe iade kararına uyar. Bu durumda TGS Üyesi, işten hiç çıkarılmamış olsaydı toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince yararlanacağı ücret ve her türlü sosyal hakların uygulanmasıyla ulaşmış olacağı seviyeden eski işine başlatılır. Çalıştırılmamış olduğu ayların ücret, ikramiye ve sosyal hakları kendisine ödenir. Çalıştırılmadığı süre işyeri kıdeminden sayılır. İşveren, mahkemenin işe iade kararını uygulamadığı takdirde, yasal hakları dışında, kıdem tazminatına esas olan her yıl için çıplak brüt bir maaşı tutarında tazminatı TGS üyesine ayrıca öder.”
Bu teklifiyle AA İşvereni, Sendikamızın, italik olarak belirtilen yeni önerisine karşı çıkmakla kalmamış, mevcut Toplu İş Sözleşmesi hükmünün de kaldırılmasını isteyerek, daha geri bir noktaya gitmiştir. Bu nedenle madde üzerinde herhangi bir anlaşmaya varılması mümkün olamamıştır.
Arabulucunun gözetiminde yapılan görüşmede, daha sonra “Yardım Sandığı” başlıklı 54’üncü maddenin görüşülmesine geçilmiştir. Sendikamızın, bu maddeyle ilgili olarak İşverenin taleplerini geri çektiğini hatırlatması üzerine, İşveren Temsilcileri “geri çekme ifadesinin, maddenin toplu iş sözleşmesi metninden tamamen çıkarılması anlamına geldiğini” söyleyebilmişlerdir. Taraflar arasında yapılan gayri resmi toplantıda kullanılan ifadelerin, Sendikamız yetkililerinin aldığı notlarla desteklenerek ısrarla hatırlatılmasına rağmen, İşveren Temsilcileri 27 Ocak 2011 tarihinde söylediklerini “inkâr ederek”, böyle bir “söz vermediklerini” belirtmişlerdir.
Bunun üzerine Sendikamız, “bu koşullar altında müzakerelerin sürdürülmesinin mümkün olmadığını” belirtmiştir.
Resmi Arabulucunun “UYUŞMAZLIK TUTANAĞI” tutmasıyla görüşmeler sona ermiştir.
Bundan sonraki süreçte, Resmi Arabulucu raporunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na verecek, Bakanlığın raporu Sendikamıza göndermesinin ardından yasanın aradığı bekleme süreleri geçtikten sonra GREV KARARI alınacaktır.
Sendikamızın, Üyelerimizin özlük haklarını ilgilendiren maddelerde İşverenin ısrarlı değişiklik taleplerini kabul etmesi mümkün değildir.
Bugün yapılan müzakereler sırasında İşveren Temsilcilerinin ortaya koyduğu tavır, Sendikamızın toplu iş sözleşmesini bitirmeye yönelik iyi niyetli yaklaşımının suistimal edilmesi anlamına gelmektedir.
İşveren Temsilcilerinin, Üyelerimizin özlük haklarını ihlal eden taleplerinden vazgeçtiklerini beyan ederek yapacakları görüşme çağrısına Sendikamız her zaman olumlu yanıt verecektir. Aksi takdirde, Sendikamız, Üyelerimizin desteğiyle yasal süreci sonuna kadar işletecektir.
Gelişmeler Üyelerimize ayrıca duyurulacaktır.
Saygılarımızla
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI
ÜYELERİMİZE DUYURU
Anadolu Ajansı işyerlerinde çalışan üyelerimiz adına 3 Kasım 2010 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri; işverenin, “resen emeklilik”, “bayram ve tatil günlerinde ödenecek fazla mesai oranlarının düşürülmesi”, “tarafların sorumluluğu”, “çalışanın rızası olmadan çalıştığı ilin değiştirilmesi”, “ihbar önellerinin azaltılması”, “iki yılda bir uygulanan yüzde 5’lik terfi zammının yüzde 1’e indirilmesi”, “yardım sandığı işveren payının ödenmemesi” gibi çalışanların kazanılmış özlük haklarını doğrudan ihlal etmeye yönelik istekleri nedeniyle 31 Aralık 2010 tarihinde uyuşmazlıkla sonuçlanmıştı.
Resmi Arabulucunun atanmasından sonra 27 Ocak 2011 tarihinde yapılan görüşmede, Sendikamız, üyelerimizin özlük haklarını ilgilendiren maddelerde ilerleme sağlanmadan parasal maddelerin görüşülmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. Yapılan karşılıklı değerlendirme sırasında, Resmi Arabulucu, işverenin getirdiği “resen emeklilik” talebinin “yasalara, hatta Anayasa’ya aykırı olduğu” uyarısında bulunmuştur. Toplantıda arabulucunun olumlu yaklaşımı, İşveren Temsilcilerinin de “arabulucunun tavsiyelerine uygun hareket edeceklerini” belirtmeleri üzerine, karşılıklı müzakerelerin olumlu bir çerçevede ilerleyeceği umuduyla, arabulucunun görev süresi 6 gün uzatılmıştır.
Bu yaklaşıma paralel olarak, toplantı sonrasında, İşveren Temsilcileri, aynı gün Sendikamıza görüşme çağrısı yapmıştır. 27 Ocak 2011 günü saat 17.00’de Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü’nde Sendikamız yetkilileri ile İşveren Temsilcileri arasında yapılan görüşmede, işveren “resen emeklilik talebini geri çektiğini” belirtmiş, ayrıca “yardım sandığı ile ilgili taleplerinde ısrarlı olmayacaklarını” açıkça beyan etmişler, diğer hususlarda da “arabulucunun tavsiyelerine uyacaklarını” tekrarlamışlardır. Taraflar arasında yapılan bu gayri resmi görüşmede “verilen sözlere duyulan güven” çerçevesinde varılan mutabakat herhangi bir tutanağa bağlanmadan toplantı sona ermiş ve Resmi Arabulucunun yapacağı çağrının beklenmesi kararlaştırılmıştır.
Daha sonra Resmi Arabulucu, tarafları 3 Şubat 2011 Perşembe günü görüşmeye çağırmıştır.
Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü’nde saat 10.30’da başlayan görüşme sırasında, işveren temsilcileri, “resen emeklilik taleplerini geri çektiklerini” tekrarlamıştır. Ancak toplu iş sözleşmesinin “Tarafların Sorumluluğu” başlıklı 11’inci maddesindeki mevcut hükmün de maddeden çıkarılmasını ilk kez yeni bir teklif olarak getirmişlerdir. İşverenin, daha önce kabul ettiğini beyan ettiği ancak 3 Şubat’ta yapılan toplantıda madde metninden çıkarılmasını istediği hüküm şöyledir:
“Ancak gerekli bir sebep olmaksızın işten çıkarıldığı yargı organlarınca tespit edilirse, İşveren mahkemenin işe iade kararına uyar. Bu durumda TGS Üyesi, işten hiç çıkarılmamış olsaydı toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince yararlanacağı ücret ve her türlü sosyal hakların uygulanmasıyla ulaşmış olacağı seviyeden eski işine başlatılır. Çalıştırılmamış olduğu ayların ücret, ikramiye ve sosyal hakları kendisine ödenir. Çalıştırılmadığı süre işyeri kıdeminden sayılır. İşveren, mahkemenin işe iade kararını uygulamadığı takdirde, yasal hakları dışında, kıdem tazminatına esas olan her yıl için çıplak brüt bir maaşı tutarında tazminatı TGS üyesine ayrıca öder.”
Bu teklifiyle AA İşvereni, Sendikamızın, italik olarak belirtilen yeni önerisine karşı çıkmakla kalmamış, mevcut Toplu İş Sözleşmesi hükmünün de kaldırılmasını isteyerek, daha geri bir noktaya gitmiştir. Bu nedenle madde üzerinde herhangi bir anlaşmaya varılması mümkün olamamıştır.
Arabulucunun gözetiminde yapılan görüşmede, daha sonra “Yardım Sandığı” başlıklı 54’üncü maddenin görüşülmesine geçilmiştir. Sendikamızın, bu maddeyle ilgili olarak İşverenin taleplerini geri çektiğini hatırlatması üzerine, İşveren Temsilcileri “geri çekme ifadesinin, maddenin toplu iş sözleşmesi metninden tamamen çıkarılması anlamına geldiğini” söyleyebilmişlerdir. Taraflar arasında yapılan gayri resmi toplantıda kullanılan ifadelerin, Sendikamız yetkililerinin aldığı notlarla desteklenerek ısrarla hatırlatılmasına rağmen, İşveren Temsilcileri 27 Ocak 2011 tarihinde söylediklerini “inkâr ederek”, böyle bir “söz vermediklerini” belirtmişlerdir.
Bunun üzerine Sendikamız, “bu koşullar altında müzakerelerin sürdürülmesinin mümkün olmadığını” belirtmiştir.
Resmi Arabulucunun “UYUŞMAZLIK TUTANAĞI” tutmasıyla görüşmeler sona ermiştir.
Bundan sonraki süreçte, Resmi Arabulucu raporunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na verecek, Bakanlığın raporu Sendikamıza göndermesinin ardından yasanın aradığı bekleme süreleri geçtikten sonra GREV KARARI alınacaktır.
Sendikamızın, Üyelerimizin özlük haklarını ilgilendiren maddelerde İşverenin ısrarlı değişiklik taleplerini kabul etmesi mümkün değildir.
Bugün yapılan müzakereler sırasında İşveren Temsilcilerinin ortaya koyduğu tavır, Sendikamızın toplu iş sözleşmesini bitirmeye yönelik iyi niyetli yaklaşımının suistimal edilmesi anlamına gelmektedir.
İşveren Temsilcilerinin, Üyelerimizin özlük haklarını ihlal eden taleplerinden vazgeçtiklerini beyan ederek yapacakları görüşme çağrısına Sendikamız her zaman olumlu yanıt verecektir. Aksi takdirde, Sendikamız, Üyelerimizin desteğiyle yasal süreci sonuna kadar işletecektir.
Gelişmeler Üyelerimize ayrıca duyurulacaktır.
Saygılarımızla
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI
