Gündem
08 Ağu 2014 15:35 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:33

TGC'den Erdoğan'a 'nefret söylemi' uyarısı!

TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti (TGC) siyasilerin daha terbiyeli bir üslup takınmalarını istedi..

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Başbakan ve Cumhurbaşkanı Adayı Tayyip Erdoğan’ın son günlerde nefret içeren söylemlerinin etnik ayrımcılığı körüklediğini ve halkın bilgi edinme hakkı için uğraş veren gazetecileri hedef aldığına dikkat çekti.

TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu'nca yapılan açıklamada, "Ulusal barışın sağlanması için başta Başbakan Erdoğan olmak üzere tüm adayları ve siyasetçileri nefret söyleminden uzak durmaya, gazetecileri hedef göstermekten vazgeçmeye çağırıyoruz" denildi.
 
TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“Kamuoyuna yansıyan Başbakan Erdoğan’ın kadın gazeteci Amberin Zaman’a yönelik ‘Gazeteci kılıklı bir kadın militan çıkmış, edepsiz kadın, haddini bil haddini’ şeklindeki sözlerinin siyasi etik açısından olduğu kadar, kadını aşağılayıcı sorunlu bir üslup olduğunu söylemek zorundayız.
 
AKREDİTASYONA HIZ VERİLDİ
Cumhurbaşkanı adayı olarak milleti kucaklaması beklenen Başbakan Erdoğan ve bakanlarının son günlerde kendilerinden olmayan gazetecilere akreditasyon uygulamaya hız verdikleri de gözlemlenmektedir. Nitekim İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın konuşmacı olduğu Ankara’daki Anadolu Öğrenci Birliği’nin toplantısına davetli olduğu halde Cihan Haber Ajansı muhabirleri alınmamıştır.
 
GAZETECİLERİ HEDEF GÖSTERMEKTEN VAZGEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde her zamankinden daha çok birlikteliğe ve ulusal barışa ihtiyacı olan Türkiye’nin politikada başlayan ve bazı medya manşetlerine de sıçrayan nefret söylemleriyle giderek gerginleştiği görülmektedir.
Ulusal barışın sağlanması için başta Başbakan Erdoğan olmak üzere tüm adayları ve siyasetçileri nefret söyleminden uzak durmaya, gazetecileri hedef göstermekten vazgeçmeye çağırıyoruz.
 
Etnik ayrımcılığın olmadığı, kadına saygının ön planda olduğu, halkın haber alma kanallarının tıkanmadığı, savaşın değil barışın yüceltildiği, nefretin değil, sevginin yeşerdiği demokratik Türkiye özlemimizi bir kez daha yineliyoruz.”