Gündem
10 Nis 2010 14:06 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:13

"TEKE TEK GÖRÜŞELİM!.." EMİN ŞİRİN'DEN ALTAYLI'YA MEKTUP VAR!..

Fatih Altaylı'nın Habertürk gazetesindeki köşe yazısı Eski milletvekili Emin Şirin'i derinden üzmüş.

Fatih Bey,
            9.Nisan.2010 Cuma günkü HaberTürk gazetesindeki 15.sayfanızda benimle ilgili bir yazı yazmışsın.
             Ayıp... Yazık... Günah... Senin kadar iddialı bir gazetecinin hiçbir konuyu doğru dürüst araştırmadan kulaktan dolma dedikodularla ve bana karşı senelerdir devam ettiğini gördüğüm ve sebebini bilmediğim önyargılarla yazığın yazı yanlışlarla, iftiralarla, hakaretlerle dolu.
            Yazdığın yazı ile ilgili olarak sana birkaç davetim var:
             Bunlardan birincisi aşağıdaki konuları ister gazetenin istihbarat kaynaklarıyla ister (daha da iyisi) bilgi edinme kanunu çerçevesinde resmi sorularla adı geçen ilgili makamlara sor ve doğruyu öğren: Ben, veya benim ortaklığım olan herhangi bir şirket 1994'ten bu güne kadar başta İstanbul ve Ankara Belediyeleri olmak üzere, hangi belediyeye veya belediye iştirakına  kaç paralık çiçek ve/veya ağaç ve/veya herhangi bir bitki satmış, ve/veya herhangi bir iş yapmış?. Bu konuyu hakikaten dipli köşeli tetkik et. (Alacağın cevaba şaşıracaksın, Ağaç AŞ' ye 200bin TL civarında bir gül satışının mümessilliğini yaptım. Para kazanmadım sonrada iş, özellikle Nazlı Ilıcak'a olan husumet dolayısıyla basına düşünce bu mümessilliği bila bedel İstanbul belediyesinin işritaki Ağaç A.Ş.'ye devrettim. Gayet memnun oldukları bu güllerden yüz binlerce hatta milyonla üretip diktiler)
            İkincisi AKP'den niye ayrıldığımı senelerce köşe yazarlığı yaptığım haber-x'teki sütünumda defalarca anlattım. Açıp tetkik ettinmi?
            Üçüncğsü gerek meclise gerek TMSF'ye soru önergeleri ve ayrıca bilgi edinme kanunu çerçevesinde kaç soru sormuşum? Bunların kaç tanesi Uzan'lara ait? (Burdada hayrete düşeceksin. Toplam sorular 3000in üzerinde Uzan'larla ilgili olanlarda 70 civarındadır. Sorduğum sorularda ne kadar haklı olduğumu da zaman gösteriyor, göstermeyede devam edecek.)
            Bende bunları yaparsan "Şahane bir memleket burası ben artık çok eyleniyorum gülüyorum şen kahkalarla. Güç onlarda, para onlarda mevkii onlarda, sahte de olsa itibar onlarda. Beni güldüren vatandaşımızın adı Fatih Altaylı" demeden "vay be Türkiye'de yazı yazmadan evvel araştırma yapan yazının muhatabıyla konuşup bilgi toplayan, cevap hakkını tanıyan bir gazetecide varmış" diyeceğim...
            Fatih Bey, hakikatleri öğrenebilmen için yukarda ki araştırmalara paralel olarak seni "Teke Tek" görüşmeye davet ediyorum: İstersen senin televizyondaki programında teke-tek saatlerce konuşalım ne istiyorsan sor hepsinin cevabını vereyim. Yok, televizyonda görüşmek istemiyorsan gene teke tek istediğin yerde, 12.Nisan Pazartesiden başlayan hafta içinde yalnız başbaşa konuşalım. Yine istediğin her şeyi sor, istediğin her konuyu İç ve Dış Siyaset, ekonomi, Türkiye'nin sosyolojisi, İş hayatı, benim bütün geçmişim, Uzan'la olan münasebetim ve dostluğumu istediğin detayda konuşalım. İkna olduğun kadarıyla da yazında yaz durumun doğrusunu anlat.
              Bana olan bu ön yargının nereden geldiğini ve adımı duyduğun her yerde neden böyle bir hezeyana kapıldığını anlamıyorum.
           
 
 
            Selamlar
 
            Emin Şirin