Röportaj
22 Haz 2010 09:19 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:24

TEFO HANGİ DİZİDE KİMİ SESLENDİRİYOR? İŞTE O KARAKTER!

Ezel'in Tefo'su sezon finali sonrası ilk kez konuştu.

Sarp Akkaya, ikizi Kaya ve ablası Esra Akkaya gibi yıllarca oyunculuk yaptı. Yıldızı, bir ekran fenomeni haline gelen “Ezel”le parladı. Dizide Tevfik Zaim nam-ı diğer Tefo karakterine hayat veren başarılı oyuncuyla hakkında merak edilenleri konuştuk.


* Sizin için “Ezel’den önce” ve “Ezel’den sonra” diye bir ayrım yapmak mümkün mü? Bu dizi size neler kattı? 

- “Ezel”, şimdiye kadar yaptığım işler arasında en kıymetlisi. Bana hem oyunculuk, hem tecrübe hem de arkadaşlık adına çok şey kattı. Bir de tanınmışlık katıyor tabii ki, bu da izleyenlerin verdiği paye...
 
* Bu tanınmışlık rahatsızlık verici boyutta mı?
 

- Zaman zaman rahatsız edenler olabiliyor ama genel olarak bir şikayetim yok. Güzel şeyler duyunca da çok büyük keyif alıyorum.
  
* Peki siz “Ezel”e ne kattığınızı düşünüyorusunuz?   

- İnşallah biraz tat katmışımdır. Her oyuncu bu diziye bir baharat katıyor. Umarım benim de bir payım vardır. Olduğunu söylüyorlar, ben de mutlu oluyorum.
     
* Tevfik rolüne nasıl hazırlandınız?   

- Tevfik rolüne alışmam bir süreçti, her bölüme ayrı çalışmam başka bir süreç. İlk bölümlerde elimde Tevfik’le ilgili çok bilgi yoktu. Süreç içinde o rol büyüdü. Bu adam silah kullanıyor diye silah çalışmak çok mantıksız olurdu. Ben daha çok arada kalmış bir adam ne yapar, ne düşünür, bir insan neden arada kalır, nasıl kendini ifade edemez, bunlara çalıştım. Tevfik biri değildi çünkü. Tevfik kimseydi. Kişiliği yoktu. Bir emir eriydi. Yavaş yavaş kişiliği oturmaya başladı.

* Silah demişken sormak istiyorum, hiç gerçek silah kullandınız mı?   

- Askerdeyken kullanmıştım. Onun dışında gerçek silah kullanmadım.

YAPAMAM DEDİKLERİMİ KAYA İÇİN YAPARIM

* Dizi devam ederken, tiyatroda da oynuyorsunuz. Şimdi bir de Sihirli Anahtar Ajansı’nın sahibi olan ablanız Esra Akkaya’nın açacağı kursta oyuncu yetiştireceksiniz. Tüm bunlara yetişebilecek misiniz?

- Ben tiyatrodan beslenen bir insanım. Tiyatro bana çok iyi geliyor. Benim için bir rehabilite merkezi gibi. O yüzden ders vermeye de oynamaya da vakit ayıracağım inşallah.

* Esra Akkaya sizi ve ikizinizi anlatırken “Sarp mantıklıdır, Kaya ise duygusaldır” demişti. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?

- Evet, ben mantıklı ve gerçekçi bir adamım. Olmasını istediğim şeyden ziyade, elde ne var ona bakarım. Ona göre plan yaparım.

* Kaya ile aranız nasıl?

- O benim dünyamın en güzel şeyi. İkiz olmak başka bir his. Kaya’nın varlığı bile dünyadaki en büyük desteğim. Hayatta ne yaparsanız yapın, hep yanınızda biri var. Bu çok az insana nasip olacak bir şey. Yapamam dediğim her şeyi onun için yaparım.

* Yapamam dediğiniz ne vardır mesela?

- Yükseklik korkum var. Yüksekten aşağıya bakamam. Ama gerekirse, uçurumun kenarından onu çekip çıkarırım.

ARKA SIRADAKİLER’DE OKTAY’I SESLENDİRİYORUM

* Hayranlıkla izlediğiniz ve birlikte rol almayı hayal ettiğiniz isimler var mı?

- Haluk Bilginer ve Uğur Yücel, her sabah uyandığımda “İnşallah bir gün birlikte oynarım” dediğim isimler.

* Oyunculuğun yanı sıra dublaj da yapıyormuşsunuz...

- Evet, 12 yıldır birçok kişiyi seslendirdim. Hâlâ “Arka Sıradakiler” dizisindeki Oktay karakterini seslendiriyorum.

* Oyunculukta ses sizce ne kadar önemli?

- Aslında oyuncu sesiyle, fiziğiyle, jestiyle, mimiğiyle bir bütündür. Ama Türkiye’de maalesef sesli çekim çok maliyetli. Yerli işlerde dublajın kalkması gerektiğini düşünenlerdenim.

* Sesiniz şarkı söylerken de güzel midir?

- Hiç değildir. Bizde genetiktir, ablamın da sesi kötüdür. Şarkı söylemeye de çok utanırım ayrıca.

* Neden?

- Utanırım işte şarkı söylerken. Toplum içinde konuşmaya da, fotoğraf çektirmeye de utanırım. 15 kişiye bir şey anlatamam ama 150 kişiye çıkar oyun oynarım.

* Beğenerek dinlediğiniz müzisyenler kimler?

- MFÖ hayranıyımdır. Çocukken MFÖ olmak isterdim! MFÖ’yü tek bir kişi olarak düşünüyordum. Çok sonra öğrendim onların üç kişi olduğunu... Duman, Hayko Cepkin, Eren Kazım Akay, İlhan Şeşen, Chris Rea ve Leonard Cohen dinlemeyi de severim.

AŞKI GÜZEL YAŞARIM GÜZEL YAŞATIRIM

* Gelelim aşka... Aşkın tanımı nedir size göre?

- “Eskici Dükkanı” diye bir oyun izlemiştim, orada “Aşk, hislerin kelimelerle israfı değildir” diye bir laf vardı. Çok etkilenmiştim. Benim için aşk bir ihtiyaç. Aşka muhtaç bir adamım. Aşkı yaşadığım zaman güzel yaşarım, güzel de yaşattığıma inanırım.

* Şu anda sevgiliniz var mı?

- Sevgilim yok, sevdiğim var. 30 yaşındayım, birçok kız arkadaşım oldu. Çok azına aşık oldum, bir kişiyi sevdim. Şu anda birlikte değiliz. Birini sevmek için bir ilişki yaşamak zorunda değilsiniz. Sevgililikler biter ama sevgi kalır. Bir ilişkide bazen iki taraf da gitmek ister ve giderler, bazen iki taraf da kalmak ister ama kalamazlar. Bazen birlikte olamazsınız, işin içinde farklı dinamikler vardır. Benimki biraz böyle bir durum.

EZEL, ALİ VE TEFO PLAY STATION’DA KAPIŞIYOR

Hobileriniz neler?

- Play Station bağımlısıyım. 15 kişilik bir arkadaş grubum var. Onlarla vakit geçirmek ve PS oynamak çok keyifli. Kenan (İmirzalıoğlu) ve Barış (Falay) ile de fırsat buldukça oynuyoruz.

Hanginiz daha iyi oynuyor?

- Kenan iyi oynar. Barış bize nazaran biraz daha tecrübesiz. Kocaman, aklı başında adam o, bizim gibi değil. Daha az vakit geçiriyor böyle şeylerle.

Ebru Esen Turgud/Hürriyet

ETİKETLER
#Ezel #ATV #dizi #kenan #tefo