Gündem
16 Ağu 2011 11:04 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:41

TARAF'TAN YENİDEN WIKILEAKS YAYINI! İŞTE İLK BELGE!

Taraf, genel seçimler ve YAŞ toplantısının gündeme hâkim olması nedeniyle uzunca bir ara verdiği “WikiLeaks Türkiye Belgeleri” dosyasının yayınına yeniden başlıyor.

Taraf, Murat Karayılan'ın yakalandığı söylentileri vesilesiyle Wikileaks dosyalarını yeniden yayınlamaya başladı.

Taraf, genel seçimler ve YAŞ toplantısının gündeme hâkim olması nedeniyle uzunca bir ara verdiği “WikiLeaks Türkiye Belgeleri” dosyasının yayınına yeniden başlıyor.

Elimizdeki, büyük çoğunluğu 2000’li yıllara ait olan 11 binden fazla Amerikan diplomatik telgrafında Kürt meselesi, tahmin edileceği üzere, hem güvenlik hem demokrasi boyutuyla çok geniş bir yer tutuyor. Bu kapsamda, “Kürt açılımı” ve genel olarak eşit vatandaşlık temelinde bir çözüm arayışına ilişkin Amerikan politikalarını ve eylemlerini yansıtan telgraflara önümüzdeki günlerde yer vereceğiz. Ancak Ankara-Washington diyalogunun, daha ziyade “PKK’ya karşı önlemler” üzerinde yoğunlaştığı da bir gerçek. Bugün, bu konudaki telgrafları okumaya başlıyoruz.
 
Cemil Bayık’ı ateşkese Barzani ikna etmiş

Son zamanlarda, bazı köşe yazarlarının PKK’ya karşı önlemler arasında şu ana dek başvurulmayan “lider infazlarını” gündeme getirip, devleti Kandil’deki örgüt liderlerini “nokta hedef” yapmaya teşvik ettiğini görüyoruz. Örneğin, Yeni Şafak gazetesinden Abdülkadir Selvi geçen hafta isim de vererek, “Kandil’deki Cemil Bayık’ı ya da Murat Karasu’yu binlerce askerle bir operasyon yaparak alamayız. Nokta operasyonlarla bunu pekâlâ başarabiliriz” diye yazdı. Ardından Bugün gazetesi, Kandil’deki örgüt liderlerinin hedef alınmasını öneren bazı isimsiz uzmanların görüşlerine itibar eden, tahrik dozu yüksek bir manşet yayımladı. Ve mâlum, haftasonunu PKK’nın iki numarası Murat Karayılan’ın İran’ın istihbarat güçlerince yakalandığı yönündeki haberlerle geçirdik. Şu an itibariyle, bu haberlerin “asılsız” olduğu söyleniyor ancak İran’ın PJAK operasyonu kapsamında, bir PKK yöneticisini elinde tutuyor olması halen ihtimal dahilinde.

Biz bugün, özü itibariyle bir “infaz” çağrısı olan “Kandil’deki liderleri vurun” önerisine itirazımızı kayda geçirerek, elimizdeki WikiLeaks belgelerini PKK’nın dağ kadrosundan isimler bazında gözden geçireceğiz. Öncelikle şunu vurgulayalım: PKK’nın dağ kadrolarını doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendiren yüzlerce “GİZLİ” yazışma arasında Kandil’deki liderlerin “nokta hedef” seçilmesine dönük bir Türk-Amerikan işbirliğinin ya da diyalogunun işaretlerine rastlamadık. Buna karşın, bu liderlerin yakalanıp teslim edilmesi konusunun, Türkiye tarafından ABD’nin ve Irak’ın gündemine getirildiği kriptolara yansımış. Ayrıca Ankara, Kandil’deki liderlerle doğrudan diyalog kurmasa bile, özellikle Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin PKK ile olan diyalogundan haberdar olmuş ve bu diyalogun sonuçlarından yararlanmış.

10 Ekim 2006 tarihinde, ABD’nin o dönemki Bağdat Büyükelçisi Zalmay Khalilzad’ın kaleme aldığı “KİŞİYE ÖZEL” telgrafta, bu konuda bazı ipuçları var. Khalilzad, Irak’ın Ulusal Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanı Şirvan Waili ile yaptığı görüşmeyi, ABD’deki muhataplarına aktarırken, bu görüşmenin Irak’taki Amerikan askerî varlığı ve bu varlığa direnen silahlı güçlerin yanı sıra PKK’yı da ilgilendirdiğini dile getiriyor.

Waili, görüşmede, Khalilzad’a Irak hükümetinin PKK’nın buradaki bürolarını kapatmaya kararlı olduğu güvencesini verirken, “Bağdat’ta bile büroları var” demekten de geri durmamış. Telgrafın sonraki bölümü, “ZAMANLAMAYI DOĞRU YAPMAK” başlığını taşıyor ve izleyen paragraflar, ABD’nin PKK meselesine ve muhtemel çözüme nasıl baktığını da yansıtıyor:

Büyükelçi (Khalilzad kendisini kastediyor), Waili’ye, kısa süre önce Kürdistan Bölgesel Hükümeti’ne gittiğini ve kendisine, şimdi sorunu (Türkiye’nin Kürt meselesi kastediliyor) çözmek için bir fırsat penceresi olduğunu söyleyen Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başkanı (Mesud) Barzani’yle görüştüğünü aktardı. Barzani, Büyükelçi’ye (Khalilzad), PKK lideri Cemil Bayık’la görüştüğünü ve Bayık’ı ateşkes ilan etmeye zorladığını, PKK’nın da bunu yaptığını anlattı.

Burada sözü edilen, PKK’nın 1 Ekim 2006 tarihinde ilan ettiği ateşkestir. Başbakan Tayyip Erdoğan, o tarihten kısa bir süre sonra ABD’de konuşurken, örgütün ateşkesi sürdürmesi ihtimaline üstü kapalı biçimde değinerek, ordunun da “durup dururken operasyon yapmayacağını” söylemiş ve bu sözleriyle, Meclis’teki muhalefetin büyük tepkisini çekmişti. Aynı dönemde, Türkiye’nin PKK ile görüşerek, ateşkes ve silah bıraktırma yönünde bastırması talebiyle, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’ye de başvurduğu basına yansımıştı.

Taraf