Medya
15 Şub 2012 17:33 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:20

SUÇLADIĞI KANAL VE PROGRAMLARI AÇIKLAMAK ZORUNDA!

Akşam gazetesi yazarı Yurtsan Atakan, Milliyet yazarı Mehveş Evin'in dün kaleme aldığı yazıyı eleştirdi.

Yemek programlarına açık iftira

Milliyet'ten Mehveş Evin bazı TV kanallarını, yemek programına çıkartmak için restoranlardan para talep etmekle suçlamış. Evin'e göre bu işin raici bile oluşmuş. İki dakika yayınlanacak bir çekim için 1250 TL istendiğini iddia ediyor.
Mehveş Evin restoranlardan para talep eden TV kanallarının ve programların adlarını açıklamamış. Ancak açıklaması gerekir. Böyle bir iddia ortaya atıp, bütün TV kanallarını ve biri hariç tüm yemek programlarını itham altında bırakmak yapılacak iş değil.
Yazısının büyük bölümünde yemek programı yapımcılarına ve sunucularına meslek etiği dersi vermeye çalışmış. Ancak suçladığı kanalların ve programların isimlerini vermeyip herkesi zan altında bıraktığı için asıl kendisi meslek etiğine uymamış.
Evin iddiasını tek bir restoran sahibine (ya da işletmecisine) dayandırmış ve onun da adını açıklamamış. Haber kaynağının ismini saklı tutmak hakkıdır. Tabii suçladıklarının adlarını vermesi koşuluyla. Hem haber kaynağını, hem suçlananların kimliğini gizli tutan bir yazı yok hükmündedir. Ciddiyetsizliktir, asparagastan daha fazla bir değeri olamaz.
Kaynağını ve suçlananları gizli tuttuktan sonra bilgisayarın başına geçen herkes istediği gibi sallama özgürlüğüne sahip olur.
'Geçen gün güvenilir bir haber kaynağımdan hükümetten dört bakanın futbolda şike skandalına bulaştıklarını, teşvik primlerine aracılık ettiklerini öğrendim. '...
'Kulağı delik, ağzı sağlam bir arkadaşım Fatih Projesi kapsamında açılan ihaleleri kazanan firmalardan birinin ihaleyi cemaatle olan yakın ilişkileri sayesinde kazandığını söyledi'...
Salla sallayabildiğin kadar. Kaynağın belli değil, kimse soramaz. Çamur attığın kişi ya da kurum belli değil, ne kendini savunabilir ne dava  edebilir.
Restoran sektörünü çok yakından tanıdığım için Mehveş Evin'in yaptığı dedikodunun sektörde çok uzun bir süredir dolaştığını biliyorum. Kulaktan kulağa aktarılan bu bayat dedikoduda anlatılanlar hep aynıdır. Efendim filanca restoran, falanca ünlü yemek eleştirmenini aramış da, programında yer almak istemiş. Falanca ünlü yemek eleştirmeni de, programına çıkmak isteyenlerin kuyruk olduğunu, öncelik göstermesi için işte şu kadar ücret ödemesi gerektiğini söylemiş. Namuslu restoran işletmecisi de telefonu yüzüne kapatmış.
Dedikodu yıllardır aynı. Sadece restoranın ve yemek eleştirmeni program yapımcısının adı değişiyor, versiyonuna göre. Artık kimin hangi eleştirmenden kuyruk acısı varsa ona göre...
Mehveş Evin yemek programlarının üzerine düşürdüğü gölgeyi aydınlatmak için ya kaynağını ya da suçladığı programları ve TV kanallarını açıklamak zorundadır. Yoksa kendisi karalamacı duruma düşer.

Yurtsan Atakan/Akşam