Medya
05 Mar 2020 11:41 Son Güncelleme: 05 Mar 2020 11:52

Soner Yalçın o soruya cevap aradı: Odatv'den neyin intikamı alınmak isteniyor?

Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun tutuklanmasının ardından Odatv İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın da bir yazı kaleme aldı.

Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu şehit olan MİT görevlisinin cenazesine dair yapılan haberin ardından dün sabaha karşı gözaltına alındı ve gece yarısı saatlerinde çıkarıldığı mahkemede devletin gizli bilgilerini ifşa ettiği gerekçesiyle tutuklandı. Terkoğlu’nun tutuklanmasının ardından Odatv İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın da bir yazı kaleme aldı.

Terkoğlu’nun gözaltına alındığını Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’dan öğrendiğini anlatan Soner Yalçın, yazısında 9 sene önce FETÖ kumpasıyla cezaevine girdikleri zaman evlerinde yapılan aramalardan da söz etti.

Terkoğlu ve muhabir Hülya Kılınç’ın tutuklanmasına neden olan, şehit MİT görevlisi haberi hakkında da, “Nerede çalışırsa çalışsın toprağa düşen şehit artık kurumların değil, vatanın şehididir” diyen Soner Yalçın,”Yasa, “şehit haberi yapmayın” mı diyor. Hayır.” dedi ve daha önce şehit olan ve haberi medyada yer alan MİT görevlilerinden örnek verdi.

Barış Terkoğlu’nun çağrıldığı taktirde ifade vermeye gideceğini de sözlerine ekleyen Soner Yalçın, gözaltı ve tutuklama kararını “Sanırsınız devletin çok önemli gizli operasyonunu ortalara serdik. Sadece ülke için canını veren bir yiğidin cenaze töreni haberini verdik. Ne var bunda? Sabahın dördünde küçücük çocuğunun gözü önünde bir gazeteciyi gözaltına alacak kadar ne oldu” sözleriyle eleştirdi.

Soner Yalçın’ın yazısı şu şekilde:

Saat sabahın dördü…

Barış Pehlivan haberi verdi:

“Abi Terkoğlu’nu gözaltına aldılar.”

Dört polis gelip götürmüş Barış Terkoğlu’nu…

“Bana gelen yok daha” dedim!

Bundan dokuz yıl önce FETÖ kumpasında sabahın altısında bu kez Terkoğlu aramıştı:

-“Abi polisler bizim evde arama yapıyor.”

Aynı saatlerde evimde de FETÖ polisleri vardı.

Ya şimdi? Yine yeni bir operasyonla mı karşı karşıyayız?

Hızlıca bunları düşünürken Pehlivan soluk soluğa, “Ben Emniyet’e gidiyorum” dedi.

Telefonu kapattık…

Neydi bu olan:

Odatv şehit olan MİT görevlisinin haberini yapmıştı.

Adına “aktrol” mü dersiniz…

Adına “pelikan” mı dersiniz…

Adına “yandaş” mı dersiniz…

Ortalığı yıktılar sosyal medyada; neredeyse Odatv‘yi vatan haini ilan ettiler.

Neymiş: MİT şehidi haberi yapılamazmış! Vatan için toprağa bile düşse fotoğrafı yayınlanmazmış! Şehadet haberine sansür vardı!

Yok yasa şöyle diyordu, yok yasa böyle diyordu…

Kim haklı, kim haksız tartışmasına girmek istemiyorum. “Şehit” denince bizim aklımıza, Kuvay-ı Milliye şehit çınarına adını yazdıran kahramanlar gelir…

Nerede çalışırsa çalışsın toprağa düşen şehit artık kurumların değil, vatanın şehididir…

Gel gör ki… En yüce mertebeye ulaşan bir şehidin haberini yazmak suçmuş!

Cennete giden bir kahramanın haberini yapmanın suç olduğunu yeni öğrendik!

Yasa, “şehit haberi yapmayın” mı diyor. Hayır.

İLK KEZ OLMUYOR

Yasaları tartışacak değilim…

Peki…

ASALA’nın öldürdüğü MİT görevlisi Albay Rıfat Uğurlutan‘ın haberini yapmadık mı? “Haber yaptınız” diye kimse gözaltına alındı mı? Hayır.

Rahmetli Doğan Yurdakul ile birlikte “Bay Pipo: Bir MİT Görevlisinin Sıradışı Yaşamı” kitabını yazdık. 518 sayfalık kitapta başta öldürülen Hiram Abas olmak üzere onlarca MİT görevlisinin adı geçiyordu. Ne gözaltına alındık, ne yargılandık…

MİT’e 7 Şubat 2012 tarihinde operasyon yapıldığında “Bu FETÖ kumpasıdır” diyen ilk biz olduk. Kimseler “MİT isimlerini açıkladınız” diye yakamıza yapışmadı. Aksine yıllar sonra kumpas dediğimiz için takdir gördük…

Kaşif Kozinoğlu MİT’in Orta Asya Görevlisi idi; FETÖ kumpası sonucu ifade vermeye geldiğinde ismini yazanlar, görüntüsünü yayınlayanlar hakkında tek hukuki işlem yapılmadı. Kozinoğlu Silivri zindanında şehit düştü; cenazesinden fotoğraf yayınlayanlar hakkında tek soruşturma açılmadı.

Şimdi ne değişti?

Sanırsınız devletin çok önemli gizli operasyonunu ortalara serdik. Sadece ülke için canını veren bir yiğidin cenaze töreni haberini verdik. Ne var bunda? Sabahın dördünde küçücük çocuğunun gözü önünde bir gazeteciyi gözaltına alacak kadar ne oldu?

Bu olağanüstü hâl, şehit haberi olamaz. Bunun altında ne var?

Çağırsalar Barış Terkoğlu –her daim olduğu gibi– savcılığa giderdi.

Öyle ki…

Bir hafta önce Milletvekili Ümit Özdağ şehit olan MİT görevlisinin adını TBMM’de yaptığı basın toplantısında açıkladı. Kimi gazeteler haberi yaptı.

Odatv’den neyin intikamı alınmak isteniyor?

ŞEHİDE SAHİP ÇIKTIK

Gün ışımadan yola koyuldum.

Barış Terkoğlu’na yakın olmak için emniyete gittim.

Emniyetin ziyaretçi odasında Terkoğlu’nun Odatv ilk duruşmasındaki sözlerini anımsadım:

“Odatv haber müdürü olarak hem yazdıklarıma hem de görüşlerine katılayım ya da katılmayayım tüm yazarlarımızın yazdıklarına sahip çıkıyorum. Savunmamda her bir yazıyı, haberi, analizi samimiyetle savunacağım…

Şunu da bilmenizi istiyorum. Eğer bugün buradan çıksam adliyenin merdivenlerine oturup aynısını yazacağım. 100 yıl hapiste kalsam, çıktığım gün aynı fikirlerde ısrar edeceğim. Sağ kolum olmasa sol kolumla düşündüklerimi anlatacağım…

Hapishane korkusuyla, polis sopasıyla, savcılık terbiyesiyle başka birisi olamam. Bedenimin hürriyetini, ruhumun esaretiyle değişemem…”

Bu sözler hakikate aşkla bağlı tüm gazetecilerin düşüncesini dile getirmektedir.

Dün olduğu gibi bugün de biz yanlış yapmadık.

ERSOY DEDE’YE DE CEVAP VERDİLER!

Öte yandan; Odatv, Barış Terkoğlu gözaltına alınmadan birkaç saat önce Twitter adresinden “Yarın Oda TV’ye soruşturma açıldığında, birileri Çıkıp ‘basın hürriyeti, haber alma özgürlüğü’ falan diye ortalığı ayağa kaldıracak” şeklinde mesaj atan hükümete yakın gazeteci Ersoy Dede’ye de , 8 yıl önce FETÖ’nün kapatılan yayın organı Samanyolu TV’nin yayınını hatırlatarak cevap verdi.

Odatv, 8 sene önce 5 Ocak 2012’de FETÖ kumpası olan Odatv davası sırasında Barış Terkoğlu’nun da aralarında bulunduğu sanıkların tutukluğunun devamına dair verilen kararın mahkemede avukatlara açıklanmadan önce Samanyolu TV’de duyurulduğunu hatırlattı ve “Ersoy Dedeleri biz çok gördük, Odatv kazandı onlar kaybetti” dedi.