Gündem
15 Mayıs 2015 12:22
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:33
Şehit Gazeteci Hasan Tahsin anıldı!
96 yıl önce düşmana attığı ilk kurşunla Milli Mücadele’nin ölümsüz kahramanlarından biri haline gelen Şehit Gazeteci Hasan Tahsin İzmir’deki anıtı başında anıldı
İzmir’in işgali sırasında istilacı güçlere karşı 15 Mayıs 1919 günü “İlk Kurşun”u atarak Milli Mücadeleyi başlatan, İzmir ve Türk basınının sembol ismi “Şehit Gazeteci Hasan Tahsin” şehit edilişinin 96’ncı yılında İzmir Konak Meydanı'ndaki anıtı başında anıldı.
Saygı duruşu, istiklal marşı ve çelenk sunumunun ardından günün anlam ve önemine ilişkin İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen konuşma yaptı. Hasan Tahsin’in sadece gazetecilerin değil İzmir’in ve İzmirlilerin de onuru olduğunu söyleyen Dikmen, “Hasan Tahsin özgür bir ülke için, özgür bir millet için canını feda etmiştir. Aynı inanca sahip birçok gazetecimiz ise basın özgürlüğüne sıkılan kurşunların hedefi olmuştur. Basın, düşünce ve anlatım özgürlüğüne, toplumun bilgi edinme, haber alma hakkına inancın bedelini nice yürekli gazeteci yaşamlarıyla ödemiştir” dedi.
“SORUNLARIMIZ ARTIYOR”
Son 10 yıldır her platformda Türk basınının yaşadığı sorunlardan, basın ve ifade özgürlüğünün üzerindeki ağır baskılardan söz etmek durumunda kaldıklarını belirten Başkan Dikmen, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Özellikle son 10 yıldır hemen her platformda sıklıkla sorunlarımızdan, basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerden, sansür ve otosansürün bir virüs gibi yayıldığından, ilerleyen teknolojiye rağmen gerileyen haklarımızdan, ağırlaşan çalışma koşullarından, üzerimizde yoğunlaşan baskılardan bahseder olduk. Ne yazıkki; bu sorunlarımız artarak devam ediyor. Son iki yıl da Türk basını olarak “akreditasyon” gibi çağdışı bir uygulamayla daha mücadele etmeye başladık. Hükümetin kendinden olmayanı yok sayma anlayışından doğan akreditasyon uygulaması, halkın haber alma özgürlüğünü direkt olarak engellediği gibi gazetecilerin ve sarı basın kartının da itibarsızlaştırılması amacı taşıyor. Devletin bütün kurumlarına sirayet eden ve sıklıklı uygulanan akreditasyon basın ve ifade özgürlüğüne ağır bir darbe vurmaktadır. Bu ağır, zorlu mesleki koşullar içinde umutlarımızı yitirmeden, mesleğimizin olmazsa olmazlarından ödün vermeden, ulusça birlik ve beraberlik inancıyla; tam bağımsız demokratik Türkiye için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”
İGC Başkanı Misket Dikmen'in konuşmasının ardından İlkkurşun Anıtı'na karanfil bırakılmasıyla tören sona erdi.
TÖRENE KİMLER KATILDI?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından gerçekleştirilen Anma Töreni'ne, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, Ege Ordusu Komutanlığı adına Tuğgeneral Yılmaz Yıldırım, MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, İzmir Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Atila Sertel, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, Basın Yayın Enformasyon İzmir İl Müdürlüğü Şube Müdürü Tarık Çiçek, Yurt Gazetesi Ankara Temsilcisi Nahit Duru, siyasi partilerin milletvekili adayları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gazete ve televizyonların temsilcileri, gazeteci - yazarlar, Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulu öğrencileri ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetimi ve üyeleri katıldı.
Saygı duruşu, istiklal marşı ve çelenk sunumunun ardından günün anlam ve önemine ilişkin İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen konuşma yaptı. Hasan Tahsin’in sadece gazetecilerin değil İzmir’in ve İzmirlilerin de onuru olduğunu söyleyen Dikmen, “Hasan Tahsin özgür bir ülke için, özgür bir millet için canını feda etmiştir. Aynı inanca sahip birçok gazetecimiz ise basın özgürlüğüne sıkılan kurşunların hedefi olmuştur. Basın, düşünce ve anlatım özgürlüğüne, toplumun bilgi edinme, haber alma hakkına inancın bedelini nice yürekli gazeteci yaşamlarıyla ödemiştir” dedi.
“SORUNLARIMIZ ARTIYOR”
Son 10 yıldır her platformda Türk basınının yaşadığı sorunlardan, basın ve ifade özgürlüğünün üzerindeki ağır baskılardan söz etmek durumunda kaldıklarını belirten Başkan Dikmen, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Özellikle son 10 yıldır hemen her platformda sıklıkla sorunlarımızdan, basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerden, sansür ve otosansürün bir virüs gibi yayıldığından, ilerleyen teknolojiye rağmen gerileyen haklarımızdan, ağırlaşan çalışma koşullarından, üzerimizde yoğunlaşan baskılardan bahseder olduk. Ne yazıkki; bu sorunlarımız artarak devam ediyor. Son iki yıl da Türk basını olarak “akreditasyon” gibi çağdışı bir uygulamayla daha mücadele etmeye başladık. Hükümetin kendinden olmayanı yok sayma anlayışından doğan akreditasyon uygulaması, halkın haber alma özgürlüğünü direkt olarak engellediği gibi gazetecilerin ve sarı basın kartının da itibarsızlaştırılması amacı taşıyor. Devletin bütün kurumlarına sirayet eden ve sıklıklı uygulanan akreditasyon basın ve ifade özgürlüğüne ağır bir darbe vurmaktadır. Bu ağır, zorlu mesleki koşullar içinde umutlarımızı yitirmeden, mesleğimizin olmazsa olmazlarından ödün vermeden, ulusça birlik ve beraberlik inancıyla; tam bağımsız demokratik Türkiye için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”
İGC Başkanı Misket Dikmen'in konuşmasının ardından İlkkurşun Anıtı'na karanfil bırakılmasıyla tören sona erdi.
TÖRENE KİMLER KATILDI?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından gerçekleştirilen Anma Töreni'ne, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, Ege Ordusu Komutanlığı adına Tuğgeneral Yılmaz Yıldırım, MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, İzmir Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Atila Sertel, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, Basın Yayın Enformasyon İzmir İl Müdürlüğü Şube Müdürü Tarık Çiçek, Yurt Gazetesi Ankara Temsilcisi Nahit Duru, siyasi partilerin milletvekili adayları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gazete ve televizyonların temsilcileri, gazeteci - yazarlar, Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulu öğrencileri ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetimi ve üyeleri katıldı.
