Politika
23 Mar 2017 15:38 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 00:28

Rumeli-Balkan Buluşması

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)"Ana muhalefetin başındaki zatın söylediklerini şöyle 20-25 maddelik liste halinde önüme koyup bakıyorum; sonra derin bir şüpheye düşüyorum. Acaba biz mi başka bir ülkede yaşayoruz, yoksa bu zat mı başka bir dünyada yaşıyor. Çünkü söylediği hususların anayasa değişikliği.

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki zatın söylediklerini şöyle 20-25 maddelik liste halinde önüme koyup bakıyorum; sonra derin bir şüpheye düşüyorum. Acaba biz mi başka bir ülkede yaşayoruz, yoksa bu zat mı başka bir dünyada yaşıyor. Çünkü söylediği hususların anayasa değişikliği ile uzaktan yakından bir ilgisi yok." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca düzenlenen "Rumeli-Balkan Buluşması"nda Balkan Federasyonu üyelerini kabulünde yaptığı konuşmada, anayasa değişikliğine ilişkin referandum sürecinin Türkiye için önemli bir husus olduğunu, bu kadar önemli bir hususta ciddiyetsiz yaklaşımlar ortaya konulmasından millet adına üzüntü duyduğunu söyledi.

Vatanın, milletin, inancın ve değerlerin söz konusu olduğunda her türlü fedakarlığı yapma ahlakıyla büyümüş bir nesil olduklarına dikkati çeken Erdoğan, "Eğer ülkemiz için iyi, güzel, faydalı olacaksa anayasa değişikliğiyle getirilen yeni yönetim sistemine karşı çıkılmaması gerekiyor. Aksini iddia eden varsa bunu yalanla, iftirayla, çarpıtmayla değil fikriyle, örnekleriyle, mukayesesiyle ortaya koyar." diye konuştu.

Anayasa değişiklik paketinin maddelerinin nesine karşı çıkıldığının anlatılmasını isteyen Erdoğan, yapılan karşı çıkışlarda bunların anlatılmadığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bakıyorsun 'bu cumhurbaşkanı akşam yatacağız, sabah kalkacağız lokantaları da kapatır' diyor. Bunu kimin dediği çok önemli, sıradan birisi söylemiyor. Böyle bir noktadayız. Milletimin ne dediği çok önemli. Milletimiz de bakar hangi tarafın söylediği doğruysa kararını verir. Ana muhalefetin başındaki zatın söylediklerini şöyle 20-25 maddelik liste halinde önüme koyup bakıyorum; sonra derin bir şüpheye düşüyorum. Acaba biz mi başka bir ülkede yaşayoruz, yoksa bu zat mı başka bir dünyada yaşıyor. Çünkü söylediği hususların anayasa değişikliği ile uzaktan yakından bir ilgisi yok."

- "İnönü tek adamdı"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "tek adam" üzerinden açıklamalar yaptığını vurgulayan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sözünü ettiği tek adamın nerede olduğunu kendisinin de bilmediğini ifade etti.

Anasaya değişikliğinde söz konusu olanın seçimle iş başına gelen, görev süresi belli olan bir Cumhurbaşkanı olduğunun altını çizen Erdoğan, seçimin olduğu yerde, sürenin olduğu yerde böyle bir tehlikenin söz konusu dahi olamayacağına işaret etti.

"Ey Kılıçdaroğlu; senin partinin genel başkanlığını yapmış olan İnönü tek adamdı." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çünkü onlar başkasına hayat hakkı tanımıyorlardı. O dönemde CHP'nin il başkanları aynı zamanda valiydi. Kılıçdaroğlu, şimdi böyle bir şey yapsak nasıl olur? Demokrasilerde böyle bir şey olabilir mi? Olamaz. Bu devrildiği için bunlar çılgına döndü. Çünkü biliyorlar ki artık biz tek başımıza gelip, tek adam olup artık CHP'nin il başkanlarını vali yapamayacağız, bunu bildikleri için çılgına dönüyor. Bu ülkede artık o dönemler kapandı ve siz milletin oyuyla iktidar olmuş Menderes idam edildiği zaman onun karşısına dikilmediniz. Tam aksine o idamı destekleyen zihniyetin ta kendisi oldunuz. Sayın Başbakan ile iki arkadaşı idam edildi, sıradan bir olay mıydı o. Ama bu ülke bunuda gördü."

- "Buradan tek adamlık çıkması mümkün mü?"

Erdoğan, yeni sistemin, seçilen cumhurbaşkanının görevini anayasa ve yasalarla yürütmek mecburiyetinde olduğunu öngördüğünü söyledi.

Anayasa ve yasaları değiştirme yetkisinin de Mecliste olduğunu anlatan Erdoğan, "Yalan söylüyor. Ne diyor, 'Cumhurbaşkanı Meclisi feshedebilir.' Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi falan yok. Böyle bir şey yok. Akşam yatıyor bir başka yalan, sabah kalkıyor bir başka yalan. Adeta yalan makinesi. Cumhurbaşkanının yetkisi ise hükümet faaliyetleriyle ilgili olarak anayasa ve yasalara uygun kararnameler çıkarmaktan ibarettir, anayasaya, kanunlara ters kararname çıkaramaz. 'Canım istedi çıkarırım' yok böyle bir şey. Anayasa ve yasalara uygun olacak. Buradan tek adamlık çıkması mümkün mü?" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Cumhurbaşkanının nefsine yenildiği, yoldan çıktığı ve gerçekten tek adamlık yapmaya kalktığının düşünüldüğünde bile her şeyden önce bu kişinin yakasına milletin yapışacağını söyledi.

İki hesaba inandıklarını bunlardan birinin halk, diğerinin ise Hakk olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bununla birlikte Meclisin de soruşturma önergeleri, araştırma ve soruşturma komisyonlarıyla, yasama yetkisiyle bu kişiye dünyayı dar eder. Şayet ortada suç varsa iş Yüce Divan'a gider. Hatta daha kestirme bir yol olarak erken seçim ister ve bu kişiye hesabı sandıkta verdirir. Böyle bir sistemde kim tek adamlığa cüret edebilir. Bu itham safsatadan, mugalatadan, millete söyleyecek sözü olmamaktan kaynaklanan bir hezeyandır. Boş çuval ayakta durabilir mi? Boş çuval nasıl ayakta duramaz yere yığılırsa bunların iddiaları da bu şekilde yerlerde sürünüyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin şifresinin istikrar ve güven olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin istikrar ve güven ortamına vurulan darbeler yüzünden geçmişte çok büyük bedeller ödemiştir. Sadece 1991 yılından bu yana şayet ülkemiz hep tek parti iktidarlarıyla, yani istikrarlı bir şekilde yönetilmiş olsaydı, bugün bulunduğumuz yerin tam iki kat ilerisinde olurduk. Kişi başına milli gelirimiz 11 bin dolar değil, 22 bin dolar olurdu. 16 Nisan'da oylanacak yeni yönetim sistemi, bu ülkenin geleceği için samimi şekilde endişe duyan tüm siyasetçilerin ortak hayalidir."

(Sürecek)