Gündem
20 Mayıs 2016 09:51 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:32

Reza Zarrab davasında kefalet başvurusu sonrası ortaya çıkan şok detay!

ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’ın reddedilen kefalet dilekçesinde, yaptığı bağış ve yardımlar da yer aldı.

Hürriyet'te yer alan habere göre, ABD'de  tutuklanan ve New York Güney Bölge Mahkemesi’ne yaptığı 50 milyon dolarlık kefalet başvurusu reddedilen Reza Zarrab (Rıza Sarraf) başvuru dilekçesinde fotoğraflar ve dekontlarıyla beraber Türkiye’de yaptığı insani yardım ve bağışlara da yer verdi.

Toplam 48 sayfa tutan bağış ve yardım listesinde Zarrab’ın 4 Ocak 2013 ile 2 Mayıs 2016 arasında muhtelif kişi ve kurumlara 10 milyon 206 bin lira yardım yaptığı gösterildi. Kefalet dilekçesinde yardımların bir kısmının banka dekontları da bulunuyor.Zarrab’ın sunduğu ve bu dönemde yaptığı bağışları sıraladığı 111 kalemden oluşan listede, toplam miktarı 7 milyon TL’yi bulan 44 bağışın Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği’ne (TOGEMDER) yapıldığı yer aldı. Başvuru dilekçesinde Reza Zarrab’ın Türkiye’de “saygın ve hayırsever bir işadamı olduğu” da kefaletle bırakılması için gerekçe gösterildi.Zarrab’ın Royal Denizcilik, Volgen Gıda ve kendi adıyla bağış yaptığı diğer dernek ve isimlerden bazıları şöyle:

POLİSLERE YARDIM

“Türkiye Organ Nakli Vakfı’na 500 bin TL, Cemal Hoca isimli şahıs aracılığıyla Kur’an kursları ve TÜRGEV’e bağışlar. Ekonomi Bakanlığı aracılığı ile çok sayıda öğrenciye burs, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne 175 bin TL ve Darüşşafaka Fizik Tedavi Merkezi’nde yatan İsa Öztürk için 60 bin TL ve Mehmet Özkul’un hac yardımı için 10 bin dolar ödeme.”Zarrab, Beşiktaş Polis Hizmetleri ve Derneği’ne 200 bin TL, Kilyos Polis Okulu’na M. Aslan aracılığı ile 4 bin 50 TL nakit yardımı ve Polis Amca Derneği’ne ise Tarkan konseri için 11 bin 500 TL yardımda bulunduğu da dilekçede yer aldı.

KAÇMA KARAKTERİ YOK

Dilekçede, Zarrab’ın Türkiye’de 250 kişiye iş sağlayan bir işadamı olduğu, 2015 yılında en çok vergi ödeyenler arasında 56’ncı sırada bulunduğu da belirtiliyor.

Zarrab’ın “şiddet, narkotik, seks suçu, terörizm ya da silah suçlarından yargılanmadığı, bu nedenle kefaletle serbest yargılanmasında bir sakınca olmadığı” savunulan dilekçede ayrıca “kaçma riskine işaret eden bir geçmişe ve karaktere sahip olmadığı” ileri sürülüyor.

Babasının annesiyle 45 yıldır evli olduğu, iki kardeşinden dört yeğeni olduğu, Müslüman olduğu ve aynı inançtan eşiyle çocuklarını da bir Müslüman olarak büyüttüğü vurgulanıyor.

KENDİNİ TÜRK HİSSEDİYOR

1983’te Tahran’da doğan Zarrab’ın üç kardeşin en küçüğü olduğu, ailesinin Zarrab bir yaşındayken Türkiye’ye göç ettiği, hem İran hem Türkiye hem de Makedonya pasaportuna sahip olduğu belirtilen başvuru dilekçesinde ömrünün büyük bölümünü Türkiye’de geçirdiğinden kendini her zaman bir Türk olarak hissettiği yazıyor. Dilekçede ayrıca Zarrab’ın ilk işini 16 yaşında Dubai’de kurduğu belirtiliyor.