28 Kas 2013 12:39Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:47
Rasim Ozan ne İsa'ya ne Musa'ya yaranamadı!
Medyaradar'ın usta yazarı Keskin Kalem, Rasim Ozan Kütahyalı'nın Fethullah Gülen'e yazdığı mektubun ardından yazılarına 5 gün ara verilmesi olayını analiz etti.
Bir Derin Analiz:
Medya şu aralar bir tsunami ile çalkalanıyor. Siyasetten pek
anlamam ama bu tsunamiye Ak Parti ile Cemaat arasındaki fay
hattının kırılmaya başlaması yol açtı diye düşünüyorum. Bunun
sebebi, iktidarın paylaşılamamasıdır. Yoksa çözüm süreci ve
dershane olayları değil. İşin aslı bütün bunlar birer sebep değil
sonuçtur. Rahmetli babam, "yokluk paylaşılabilir ama
varlığı paylaşmak zordur" derdi. Nur içinde yatsın, ne
kadar da haklıymış. Yıllar önce iktidar yürüyüşüne birlikte
çıkanlar, ortak düşmanlarına karşı birlikte mücadele edenler, şimdi
ortak düşmanları havlu atınca ve iş iktidarın paylaşılmasına ve
kurgulamasına gelince, anlaşmazlığa düştüler...
MEDYADA ELLER TETİKTE!
Tabi bu fay kırığının medyada tsunami etkisi de gecikmedi. Medya
patronları, televizyoncular ve köşe yazarları saflarını
belirleyip mevziye geçtiler ve silahlarını karşı tarafa
yönelttiler. Şimdilik eller tetikte bekliyorlar...
Medya patronları "dershane" olayına kendi
pencerelerinden bakıp manşetlerini atarken, televizyoncular ve köşe
yazarları da karşı tarafa, "tencere dibin kara, seninki
benden kara" mesajlarıyla gözdağı veriyorlar... Bu
bekleyişin ileride nelere yol açabileceğini ya da "Kaset
Savaşları"na dönüp dönmeyeceğini birlikte göreceğiz...
N'OLUYO RASİM ABİ?
Çoğu medya mensubu saflarını belirlerken, bazıları iki arada
bi'derede kalmış görünüyor. Rasim (Ozan Kütahyalı) Abi de bunlardan
biri... İki cami arasındaki beynamaz gibi dolaşıp, "ne şiş
yansın ne de kebap" diyor...
Balyoz, Ergenekon ve "28 Şubat"
avcısı, değerli televizyoncu, siyaset, spor ve dahi magazin
yorumcusu, derin analizci, komplo teorisyeni köşe yazarı Rasim
Abimiz "kutsal amaçları"na darbe vurur
endişesinden mi yoksa her iki tarafı idare etme amacıyla mı
bilinmez safını net olarak belirlememiş görünüyor...
Son zamanlarda Ak Parti sözcülüğüne soyununca, "Hizmet" kanalı
Samanyolu Tv’deki ‘Şefkat Tepe’ dizisinde,
“Bilmem nereli arkadaş” olarak adlandırıldıktan
sonra “ekranlarda boy gösteriyor ama sadece cebini
dolduruyor” denilerek eleştirildi.
Rasim Abi durur mu? Durmaz! Hemen Sabah Gazetesi'ndeki köşesinden
"Hocaefendi'ye açık mektup" göndererek günah
çıkarttı.
"Muhterem Hocam" diye başladığı yazısında özetle,
"2007-12 arası bu millet bu vesayetçi düzene karşı Recep
Tayyip Erdoğan'ın siyasi liderliğinde ayaklandı ve bu düzeni
yıktı" diyerek arabuluculuğa soyundu.
Bununla da kalmayacak, medyadaki tsunamiyi akıl tutulması olarak
nitelendirerek, "Şu akıl tutulması durumunu tek bir
hamleyle bitirecek kişi sizsiniz. Zaten sizin de sözünüz
dinlenmezse çok ama çok sancılı bir döneme gireriz"
diyerek akıl verdi.
Ve nihayet, "... siz de bu meselenin geldiği korkunç
vaziyetten rahatsızlığınızı belirttiniz. Çok haklısınız. Şu an her
gün daha da büyüyen bu yangını bir hamlesiyle söndürebilecek
kudrette tek ama tek kişi var: O da sizsiniz Hocam"
diyerek nedamet getirdi...
RASİM OZAN KÜTAHYALI'NIN 5 YILLIK KAZANCI NE?
Belli ki Rasim Abi "Şefkat Tepe" dizisinde
kendisine "...sadece cebini dolduruyor”
eleştirisine pek içerlemiş. Oysa, daha bir kaç gün önce katıldığı
bir TV programında, "medyadan çekilme şartını"
açıklarken, "Beş senelik benim şu an kazandığım
parayı peşin versinler medyadan çekilirim. Umurumda falan değil.
Gazeteci olayım televizyoncu olayım hiç öyle bir derdim
yok.” dememiş miydi? Rasim Abi, keşke 5 yıllık kazancının
ne olduğunu da açıklasaydı da, dudaklarımızın uçuklaması pahasına
biz de bilseydik!
NEDEN 5 RASİM ABİ?
Peki bundan sonra ne oldu?
Bundan sonra Rasim Abi, "Resmi Tek Twitter
Hesabı"(!)nda "Hocaefendi'ye açık mektubumdan
sonra 5 gün yazılarıma ara veriyorum" diye yazdı. Ancak
nedenini yazmadı. Ve bu tvit, kafaları karıştırdı. Rasim Abi
"5"le mi kafayı bozmuştu? 5 yıllık kazancı
verilince "mesleği" bırakacağını söyleyen Rasim
Abi neden yazılarına 5 gün ara vermişti? yoksa birileri 5 günlük
kazancını verip "5 gün de olsa sus" mu
demişti?
Şaka bir yana, medya kulislerinde bu "ara verme"
kararının kendisine ait olmadığı; kararın, gazete yönetimi
tarafından alındığı konuşuluyor.
RASİM ABİ NE İSA'YA NE DE MUSA'YA YARANAMADI!
Ben söyleyenlerin yalancısıyım, Ak Parti'ye yakın gazete yönetimi,
Rasim Abi'nin bu yalpalamaları nedeniyle böyle bir karar almış.
Yani Rasim Ozan Kütahyalı, "Ne İsa'ya Ne de Musa'ya
yaranamamış" görünüyor. Eee, tsunami medyadaki
"kanaat önderleri"ne saflarını seçmeye
zorlarken, "Hem karnım doysun, hem de pastam
bitmesin!" olmuyor. Ne demişti bir devlet büyüğümüz?
Bi'taraf olan, bertaraf olur!