Medya
14 Şub 2012 12:30 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:20

RASİM OZAN KÜTAHYALI KADRİ GÜRSEL'İ YERDEN YERE VURDU!

Takvim Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Milliyet Gazetesi yazarı Kadri Gürsel'i topa tuttu..

İçim parçalanıyor... Şu an Ergenekon'un MİT dalgasını konuşacaktık

MİT' in içinde yuvalanmış binlerce Ergenekon elemanı var... KCK'nın içinde olan, aktif terör faaliyeti yürütmüş ve hatta doğrudan örgütü yöneten yüzlerce MİT ve askeri istihbarat elemanı da var... Otobüste molotof ile Serap kızımızı öldüren KCK elamanlarının içinde de MİT'çiler var... Birçok cinayetin aktif planlayıcısı ve faili olan KCK'lılar MİT'çi çıkıyor. Bunların belgeleri var... "Öcalan'ın İmralı Günleri" kitabının yazarı Abdullah Öcalan'ın yıllardır avukatlığını yapan, 20 yıldır hepimizin Kürt hareketinin aydınlarından diye tanıdığı Cengiz Kapmaz bile MİT'çi çıktı... Askeri vesayet rejimini ayakta tutmak için örgütlenmiş MİT denen kurumun %90'ı problemli elemanlardan oluşuyor, buna hiçbir demokratın şüphesi yok... Bu MİT hem içten soruşturmalar marifetiyle hem Hakan Fidan'ın kararlı ve operasyonel yönetimiyle TEMİZ-LE-NE-CEK... BAŞKA YOLU YOK!

Savcılık bütün bunların üzerine gitmeli ve gidecek... Ama şu gerçeği kimse unutmasın:
EMNİYET VE SAVCILIK BAŞBAKAN'IN EMRİYLE OLAN BİR GÖRÜŞMEYİ, BAŞBAKAN'IN KARARIYLA OLAN BİR POLİTİKA TERCİHİNİ SOR-GU-LA-YAMAZ...

Sorgulaması demokratik siyaset üstünde yargı vesayeti demektir... Emniyet birimleri PKKMİT görüşmelerine muhalifse-ki muhalif-bunu Başbakan'a arzeder, bu durumun tuzak olduğuna inanıyorsa söyler, ifade eder... Ama son tahlilde kararı Başbakan verir...

BAŞBAKAN EMREDER TÜM EMNİYET CAMİASI HİZAYA GEÇER. TIPKI GENERALLER GİBİ, TIPKI DİĞER TÜM DEVLET MEMURLARI GİBİ...

Savcılar da "yetki aşımı" yapmaması gerektiğini bilmeli... Bu krizle beraber bunu tüm Emniyet ve özel yetkili savcı kadroları bunu öğrendi bence... Ama bugüne kadar Ergenekon'la kahramanca mücadele eden savcılarımız ve emniyetçilerimiz asla moral bozmamalı. Hakan Fidan'ı soruşturmanın içine karıştırmak gibi akıldışı şeyleri bir yana koyup soruşturmaya aynen devam etmeli... MİT içindeki Ergenekoncular temizlenmeli, operasyonlar tam gaz sürmeli...
Başbakan zaten "Hakan Fidan şoku" hariç tüm bu süreci biliyor ve bekliyordu... KCK-MİT ittifakının Ali Fuat Yılmazer ekibi tarafından ortaya konulan somut kanıtları Hüseyin Çapkın tarafından Başbakan'a düzenli olarak arz ediliyordu. Her seferinde Başbakan'ın söylediği netti...

NE GEREKİYORSA YAPIN, SONUNA KADAR ÜSTÜNE GİDİN...
Fakat Başbakan'ın bilgisi dahilinde olan Emniyet'ten savcılığa intikal eden dosyada "Başbakan emriyle olan Oslo görüşmelerinin yasadışı görülmesi" denen garabet yoktu. Hakan Fidan'ın "KCK şüphelisi" olarak görülmesi Başbakan'ın aklına hayaline bile gelmiyordu... Şu an hala bu satırları yazarken kahroluyorum, içim parçalanıyor. Eğer bu soruşturma Başbakan'ın da bilgisi dahilinde olan "MİT içindeki Ergenekon"a doğrudan odaklansaydı, Hakan Fidan'ı işin içine sokmak gibi mantık-dışı iş yapılmasaydı, şu an bu çok önemli dalgayı konuşuyor olacaktık. Yüzlerce MİT'çi görünümlü PKK/KCK teröristi şu an gözaltında sorgulanıyor olacaktı, tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedileceklerdi. Bu millete ihanet edenler tutuklanacaktı...

Sabah, Takvim, Zaman, Star, Bugün, Taraf, Yeni Şafak ve diğer gazetelerdeki gerçek demokratlar yani tüm demokrat medya yine yan yana, omuz omuza olacaktık... Kadri Gürsel gibi Ergenekon rejiminin geri dönmesini isteyip bir de üstüne hükümetten TRT aracılığıyla maaş alanlar bayram etmeyecekti. Bu ülkede ifade özgürlüğünün kanıtlarından biri herhalde Kadri gibi bir "Eski Türkiye avukatı"nın Başbakanlığa bağlı TRT'de propagandalarına bir de üstüne para alarak devam edebilmesidir.

Gülen hareketini "hukuk dışı bir oluşum" diye adlandıracak kadar gözü dönmüş, Nuh Mete Yüksel zihniyetindeki Kadri, Gülen Hareketi'nin tamamen çökertileceği, milyonlarca hizmet gönüllüsünün hadım edileceği günleri heyecanla bekliyor... Kadri'nin istediği eski rejim geri dönerse Hüseyin Gülerce'ler, Akif Beki'ler, Ekrem Dumanlı'lar, Serhat Albayrak'lar, İbrahim Şahin'ler ayırt edilmeden derdest edilecekken şu an Kadri TRT'de özgürce propagandaya devam ediyor... Hala bu rejime sivil dikta diyen varsa haysiyetsizin önde gidenidir...

Vatan Emniyet ve Beşiktaş Adliye'deki arkadaşlar da şu yukarıdaki analizimi iyi okusun.
Tek taraflı bakış değil, manzarayı bütüncül görmek önemli şu an... "Araya Hakan Fidan'ı kaynatmak" gibi Başbakan'ı şok eden bir durum yaşanmasaydı, bugün Ergenekon'un MİT'e uzandığı tarihi dalgayı konuşuyor olacaktık... Daha fazla restleşmenin Türkiye'ye faydası yok. Oslo görüşmelerine dair fasıllar dosyadan çıkarılmalı ve soruşturmaya aynen devam edilmeli... Soruşturmanın üstünün tamamen kapatılması da rezalet olur... Lütfen artık sağduyu... Ergenekoncuları daha fazla sevindirmeyelim...

Rasim Ozan KÜTAHYALI / TAKVİM

Kadri Gürsel ne yazmıştı?