Patronlara keskin sorular: Medyayı bitirmeye yemin mi ettiniz?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Yazıyorum amma…
Taşa mı?
Duvara mı?
Uzay boşluğuna mı?
Nereye yazıyorum?
Sözlerim boşlukta ekolanıp, nereye gidiyor?

Aklımda deli sorular yoldaşlar, sırdaşlar.
Yaza yaza klavyemde mecal kalmadı, fakat gelin görün ki korkulan oldu.

Medyamızın güzide sitesi Medyaradar’ı takip ediyorsunuz değil mi?
Her gün bir emekçi istifa ediyor, medyanın bu köhne sistemine veda ediyor.

Son olarak Tele 1’den istifalar yaşandı.
Gerekçe 500- 400-300 liralık zamları protestoydu.
Siz zaten haberleri takip ediyorsunuz, bir de ben burada anlatmayayım sırdaşlar.

Amma gelin görün ki, ben yazdım.
Ben dedim.
Ben uyardım.

Büyük istifa dalgası gelecek.
Yüzde 100’ü aşan enflasyon karşısında, patronlar düzgün zamlar yapmalı dedim.
Yoksa sektör bitecek dedim.
Yetkililere seslendim, muhalefete seslendim.
Tık yok.
Yine herkes bildiğini okudu.
Bir tane meslek örgütü çıkıp da patronlara ‘nedir bu rezil zam oranları’ demedi.
Bugün emekçinin yanında değilseniz ne işe yararsınız siz?

Önce bir tabloya bakalım.
Kim, ne kadar zam yaptı?

Demirören: Yüzde 10- üst oran bilinmiyor (Çoğu emekçi yüzde 10-15 zam almış ama büyük zam alan isimler olduğu iddiası da var)
NTV: Yüzde 35
Habertürk: Yüzde 20-30
TV100: Yüzde 30-40
Turkuvaz: Yüzde 40 ve yukarısı
Halk TV: Zam yok
Tele 1: 300-500 lira

Resmi enflasyon yüzde 80.
Ama hissedilen enflasyon yüzde 150.
Patronların çalışanlara layık gördüğü oranlar da ortada.
AK Partili belediyeler enflasyonu baz alarak işçilerine yüzde 80 zam yapıyor.
Ama bu haberi giren emekçi, 300-500 liraya talim ediyor.

Şimdiiii patronlar diyor ki, medya artık kar getirmiyor.
Gazeteler yük, okunmuyor.
Web siteleri tıklanmıyor.
TV’ler izlenmiyor.
Bunun sorumlusu da sizsiniz ya… Neyse…
Ne kadar iş bilmez, onun bunun adamıyım diyen insan varsa koltukları onlara teslim ettiniz.
Üstelik bu yeni de değil.
Aydın Doğan’ın bitirdiği Bab-ı Ali kültürünün ölümünden beri böyle.

Amma, e hangi medya patronu parasını sadece medyadan kazanıyor bu ülkede?
Hepimiz biliyoruz.
Hepsi başka yollardan karına kar katıyor.
Medyasını da elinde güç olsun diye tutuyor.

Ülkedeki medya sahipliği zaten sorunlu da.
E bre adama sorarlar.
Sen elindeki gücü niye bu hale düşürürsün?
Bindiğin dalı niye kesersin?

Her patron için demiyorum bunu bu arada.
Kimisi yıl başından beri yaptığı zamlarla, ne olursa olsun çalışanını biraz korumuş durumda.

Kara tablonun başını çekenler Demirören, Halk TV ve Tele 1.
Hele Demirören…
İnsanlara yüzde 10-15 zam yapıp, bunu da yöneticiniz belirledi demek nedir?

Belki haberiniz yoktur.
Yöneticileriniz size iletmiyordur.
Kurumuzun içi kaynıyor.
Daha ne istifalar göreceksiniz.
Artık yüksek maaşlı köşe yazarlarınızla idare edersiniz medya grubunuzu.
O da nasıl idare etmekse artık.
Gazetecinin onuru ayaklar altına alınırken, Ankara’dan- iktidar, muhalefet- tek bir kişinin sesinin çıkmaması ne acı.
İletişim Başkanlığı nerede?
Her kurumun önüne giden Kemal Kılıçdaroğlu nerede?
Meral Akşener nerede?
Kendilerini takip eden muhabirlere bir maaşlarını sorsunlar.
Rica ediyorum.
Bakalım ne cevaplar alacaklar.

HANGİ KANALDA ZAM YÜZÜ GÖRMEYEN EMEKÇİLER İSYANDA?

Sırdaşlar, bu acı hususta Cafer Mahiroğlu’nun sahibi olduğu Halk TV’ye özel bir yer ayırmak istedim.
Çünkü oradaki emekçilerin durumu en zor durum.
Haftalaaaaar önce, emekçilere yönetimden şu mesaj gönderilmiş:

Ülkemiz ve dünya genelinde yaşanan ekonomik olumsuzluklar, sürekli artan enflasyon oranı hepimizin hayatını ve alım gücünü olumsuz etkilemektedir. Yaşanan bütün bu olumsuzluklar devam ederken elde ettiğimiz her başarının altında emeği olan siz değerli çalışanlarımız için yapabileceklerimizi değerlendirdik. Bu doğrultuda Temmuz 2022 döneminde geçerli olmak üzere ücretlerde artış yapılacağını bilginize sunarız. Yapılacak olan artış oranı ile ilgili açıklamayı Yönetim Kurulu Başkanımız Cafer Mahiroğlu bildirecektir. Toplantı saati ile ilgili detayları gün içinde tarafınıza mail ile ya da yöneticileriniz aracılığı ile bildireceğiz.

Sonuç?
Zam, mam yok.
Eylül ayına ne olacağı da belli değil.
Bir yandan gazete kurmaya çalışan Mahiroğlu ve ekibi, daha elindeki TV kanalında çalışanlara zam yapamıyor.
Güler misiniz, ağlar mısınız?

Güya gazeteye transferleri duyuruyorlar.
Acaba maaşları ne bu emekçilerin?
Özlük hakları ne?

Yoldaşlar hal böyleyken, medya patronlarına üç beş kelamım, meramım ve sorum var.

- Sahi siz neden bindiğiniz dalı kesiyorsunuz?
- Üst düzey yöneticilere, köşe yazarlarına, ekran yüzlerine çuvalla para dökerken, asıl emeği veren insanların onurunu neden kırıyorsunuz?
- Her köşe yazısından PR fışkırırken, haber bültenleri PR haberleriyle dolmuşken, emekçiyi açlığa mahkum edip, ‘siz de PR yapın karnınızı yolsuz gazeteciler gibi doyurun mu?’ diyorsunuz.
- SBK gibi pisliklere bulaşmamış, iş adamlarıyla akçeli işlere girmemiş onurlu gazetecilere ‘hadi bre enayiler, sürünün o zaman’ mı diyorsunuz?
- Sahi siz, onuruyla evine ekmek götürmek isteyenlerden ne istiyorsunuz?