İnfial
05 Nis 2016 09:33 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:26

“Panama belgeleri” ile amaçlanan ne?

Medyaradar medya-siyaset analisti Atilla Akar, yeni ortaya çıkan ve hızla büyük bir skandala dönüşeceği anlaşılan “Panama Papers” olayını analiz etti…

Panama denince benim aklıma üç şey gelir. İlki tabii ki yapımı 1914’de tamamlanan “Panama Kanalı”dır. İkincisi 1989’da ABD ile takışan ve bu yüzden “diktatörlük” bahanesiyle (ABD’nin klasik işgal taktiği yani) ABD tarafından 30 yıl hapis cezasına çarptırılan General Manuel Noriega’dır. Üçüncüsü ise 2001tarihli,  ABD-İrlanda ortak yapımı “The Tailor of Panama” (Panama Terzisi) isimli filmdir. Film ünlü casusluk romanları yazarı John le Carre’ın 1996 tarihli aynı adlı romanından uyarlanmıştır.

Filmde eski 007 James Bond Pierce Brosnan İngiliz Ajanı “Andy Osnard” rolünü oynarken Panama’da terzi “Harold Pendel” ( Geoffrey Rush) ile ”borçlarını ödeme” vaadiyle ilişkiye geçer. Amaç Panama Kanalı üzerine oyunlar oynayan ve kanal yönetimini ele geçirmeye çalışan güçleri tespit etmektir. Panama’daki çürümeyi, (Filmde yeni inşa edilen dev gökdelenler “Kokain Kuleleri”, ülkedeki 85 banka ise “Çamaşırhane” olarak tanımlanır) Noriega sonrası ortaya çıkan “sahte demokrasi” anlatılırken daha “büyük komplo” bir terzinin uydurduğu yalanların penceresinden resmedilir.

KÜRESEL ÖLÇEKTE ÜÇÜNCÜ SKANDAL

İşte şimdi de ortalık gene bir başka Panama mahreçli “Panama Papers” (Panama Belgeleri / Yazışmaları) isimli skandalla çalkalanmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki bu dünyayı sarsan en önemli “belge sızdırılması” olaylarının da üçüncüsüdür. İlki gazeteci Daniel Ellsberg tarafından ele geçirilip, 18 Haziran 1971’de Washington Post’ta yayınlanmaya başlanan, Vietnam Savaşı ile ilgili “Pentagon Belgeleri”dir. İkincisi ise er Bredley Manning tarafından sızdırılan ve 26 Temmuz 2010’da yayınlanan, 1.2 milyon dökümanlı “Wikileaks Belgeleri”dir. Bu yüzden site sorumlusu Julian Assange’ın başı belaya girmiştir. Şimdiki “Panama Belgeleri” ise 2.6 terabayt boyutuyla Wikileaks’ta ortaya çıkanların 10 katı olduğu söylenmektedir. (11 milyon belge) Bu üç skandalda küresel çaptaki sonuçlarıyla benzerlerinden ayrılmaktadır.

ÇAPI HEPSİNİ AŞACAĞA BENZİYOR!

Ancak bu seferki “Panama Papers” olayının çok daha sarsıcı sonuçları olacağı söylenebilir. Bunun sebebi ise sadece dosyaların hayli kabarık olması değil, aynı zamanda içerdiği isimlerin ve ithamların da “çok büyük” oluşundan ileri gelmektedir. Bu yanıyla diğer iki örneği gölgede bırakabilir. Tabii daha başka ne gibi “sürprizler” barındırdığı ve nasıl dallanıp budaklanacağı henüz bilinmiyor!
Ortaya çıkan ilk parti dokümanlara göre offshore hesaplarla vergi kaçıranlar arasında şimdilik 12 devlet başkanının doğrudan, 16 devlet liderinin ise dolaylı olarak ilişkisi vardır. Ayrıca birçok ülkeden, her düzeyden 143 politikacının, bürokrat ve askerin adı geçiyor. (Türkiye’den ise 101 şirketin ve 10 müşterinin adının var olduğu iddia ediliyor.) 40 yıllık bir sürece denk gelen bir zamanda halen görevde olanlar da var olmayanlar da. Belgelerin Panama'daki mali müşavirlik şirketi Mossack Fonseca’dan ele geçirildiği anlaşılıyor.

Bunlar arasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İzlanda Başbakanı Sigmundur David Gunnlaugsson, İngiltere Başbakanı David Cameron, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif, Suriye Devlet Başkanı Esad, Azarbeycan Devlet Başkanı İlham  Aliyev, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Suudi Arabistan Kralı Salman Bin Abdülaziz, Mısır’ın darbeci Başkanı Sisi, Arjantin Başkanı Mauricio Macri, Gürcistan Başbakanı BidzinaIvanishvili, Irak Eski başbakanı Ayad Allavi, Ukrayna Başbakanı Petro Poroshenko, Sudan Eski Başkanı Ahmad Ali al-Mirghani, Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Khalifa Bin Zayed, Eski Ukrayna Başbakanı Pavlo Lazarenko, Yunan Başbakanı Stavros Papastavrou, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan bulunuyor. Bu arada sinema oyuncusu Jackie Chan, futbol yıldızı Messi isimlerinin de geçtiğini hatırlatalım.

ASIL HEDEF VLADİMİR PUTİN Mİ?

Ancak her şeyi bir kenara ittiğimizde asıl olarak bir isim öne çıkıyor gözükmektedir. O da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’dir. Bu olayda Putin’in çocukluk arkadaşları iki kardeş isim dikkat çekmektedir. Bu kişiler Arkady ve Boris Rotenberg’dir. Putin’in 2 milyar doları bulan off shore hesaplarının onların üzerinden yürüdüğü iddia ediliyor. Ayrıca Vladimir Putin’in en yakın arkadaşlarından ve kızının vaftiz babası olan müzisyen viyolonselist Sergi Roldugin’in de adı geçiyor.  Kayıtlarda Putin’in ismi hiçbir şekilde geçmemesine rağmen bahsi geçen isimlerin yer alması ister istemez “Putin bağlantısı”nı akla getiriyor. Putin’in “özel” harcama kalemleriyle onlar arasında paralellik kuruluyor.

Nitekim daha belgeler ortaya çıkmadan önce Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov’un söylediği “Putin’e karşı karalama kampanyası başlatacaklar” şeklindeki sözleri bu açıdan “manidar” bulunuyor. Hatırlanacağı üzere Kremlin sözcüsü Peskov “Önümüzdeki günlerde Putin, çevresi ve ailesi hakkında objektif ve sansasyonel olduğu iddia edilen yeni bir enformasyon saldırısı başlatılacak. “ demişti. 

Belgeler sızdırıldıktan sonra ise aynı Peskov yeni bir açıklama yapacak ve bu kez olaydan CIA’yı sorumlu tutacaktı.  Peskov, Panama belgeleri üzerine çalışan “araştırmacı gazeteciler”in “eski ABD’li yetkililer ve CIA ajanları olduğunu” ileri sürecekti. “Biz bu sözde gazeteciler topluluğunu biliyoruz. Gerçek meslekleri gazetecilik olmayan, birçok gazeteci var; ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan birçok yetkili, CIA ve başkaca gizli servislerden ajanlar…Söyleyecek kötü bir şey bulamayınca uydurmak zorunda kaldılar.”

Bu sözler makul ve mantıklı görünseler de şu soru açıktadır; “O zaman niye sadece Putin’i hedeflemediler ve onunla ilgili belge sızdırmadılar?” Milyonlarca sayfaya, yüzlerce lider, siyasetçi ve isime ne gerek vardı? Bu duruma daha “inandırıcılık” katmak için olabilir elbette. Fakat o zamanda daha az sayıda isim ve belge yetmez miydi? Yoksa “küresel çapta” daha büyük bir “restorasyon” için zemin mi yoklanıp, döşeniyor? Bu aşamada kesin bir cevap vermek için henüz erken gözüküyor. Durum biraz da olayların alacağı seyre bağlı görünüyor. Her ne olursa olsun “sarsıcı” olacağı kesin.

“PANAMA PAPERS” IN “TERZİSİ” KİM?

Şimdilik –henüz yeter veriler tam ortaya çıkmasa da- aklıma gelen ihtimaller şunlar;

1) Daha “dar” düşünürsek hedef gerçekten Putin ve yakın çevresidir. O zaman operasyonun arkasında ABD vardır. İlk yansımalar bunu düşündürmektedir.
2) Daha “geniş” bakarsak hedef dünyada daha büyük çaplı bir siyasi-ekonomik “silkeleme operasyonu”dur. Çok sözü edilen küresel çaptaki “yeni ekonomik düzen”in önündeki engeller temizlenmek istenmektedir.
3) Bütün bunlardan çok daha “farklı” bir “küresel sermaye”, “ulusal sermaye” çatışmasının en yeni ve su yüzüne çıkan resmidir.
4) Hiç akla gelmeyen veya henüz işaretleri tam ortaya çıkmamış bir “oyun içinde oyun”un işaret fişeğidir. Bir kirli el bir başka “kirli eli” işaret edip, sahte bir “Küresel Temiz Eller” senaryosu mu tertipleyecek?
5) Belki de dünyada çatışan kadrolar ve güçler arasında daha büyük çaplı bir “tasfiye”nin ön hazırlıkları bunlar. “Kirli ilişkiler”, “kara paralar” adı altında bir “küresel rüzgâr” mı estirilmek isteniyor? Çok bahsi geçen “sosyal kapitalizm”e giriş hazırlıkları mı bunlar?
6) Arkasında daha büyük bir güç, apayrı bir “küresel merkez” (“Kaostan Düzenciler” gibi!) mi var? Dünyadaki yönetimlerim “meşruiyeti” ni sarsmak mı amaçlanıyor? Bu kez de bir “ahlaki kaos” mu yaratılmak isteniyor?

Öyle veya böyle “Panama Papers” boşuna ve durup dururken sırf  “temizlik aşkına” ortaya çıkmadı. Dünyadaki çoğu lider ve önemli konumdaki kişilerin bu tarz hesapları, paravan ortakları, vb olabileceği zaten tahmin edilebiliyordu.  Peki o halde bunlar niçin şimdi “deşifre” edilmek istendi? Dahası bunu isteyen “güç” kim? Hesabı ne? Buradan nereye varmak istiyor? Bu bahane ile daha neler pişirilecek?

Bilmiyorum. Daha doğrusu hep birlikte göreceğiz. Bildiğim tek şey dünyaya giydirilmek istenen yeni “sipariş elbise”nin (“Deli gömleği”de denebilir!) bir “terzi”si olduğu. Biz “gerçekler ifşa oluyor”, “kirli çamaşırlar ortaya dökülüyor” diye boşuna “sevindirik” olurken, belki de birileri dünyaya yeni bir giysi biçmeye hazırlanılıyor olabilirler!..

05.04.2016.

atillaakar@gmail.com