Gündem
01 Tem 2021 12:19 Son Güncelleme: 01 Tem 2021 12:50

Özdemir Erdoğan’dan şok İstanbul Sözleşmesi çıkışı! “O sözleşme eşcinselliği dayatıyor…”

Özdemir Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin olarak, “O sözleşme eşcinselliği dayatıyor” dedi…

Zeki Müren hakkında kullandığı “Eğer kötü örnek olmadıysa her toplumsal harekette, alakalı alakasız çok renkli bayraklarıyla boy gösteren LGBT’ler nereden çıktı? Bunu görmek lazım” ifadeleri nedeniyle tepki çeken sanatçı Özdemir Erdoğan, kendisine yöneltilen eleştirileri “İkiyüzlülükten başka bir şey değil bu tavırları. Bunların kamuoyunda hiçbir itibarı yok. Bana cevap veremedikleri için ancak küfür ediyorlar. Çünkü tabularına dokunduğum için çaresizce çırpınıyorlar” ifadeleriyle yanıtlamıştı. Özdemir Erdoğan şimdi de Yeni Akit gazetesine verdiği röportaj ile gündemde. Özdemir Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin olarak, “O sözleşme eşcinselliği dayatıyor” dedi…

yeniakit.com.tr’den Alican Öztekin’e konuşan sanatçı Özdemir Erdoğan’ın röportajı şöyle;

Toplumumuzun ahlak yapımızı bozmak isteyenlerin oyunlarına değinen Duayen Sanatçı Özdemir Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’nin kültürel yapımız üzerindeki tahribatına dikkati çekerek, “Kahraman Türk milletimiz, eşcinselleştirilmek isteniyor. İptal edilen bu sözleşmede ülkemize dayatılan şey tam olarak buydu” dedi.

Kültürünüz yoksa bitmişsinizdir
Akit’e konuşan Özdemir Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Batı hayranlığının örf ve adetlerimiz ile dini değerlerimiz üzerinde yol açtığı tahribata değinen Erdoğan, şunları dile getirdi: “Bir ülke, kendi kültürünü ve kendi güvenliğini kendisi temin etmiyorsa ve bunu başka bir ülkeden bekliyorsa o ülke bitmiştir. Ülkemizde Batıcılık hadisesi Atatürk devrinden beri tamamen yanlış anlaşıldı. Türk milletine doğru olmayan bir şekilde adapte edildi. Günümüzün kadın ‘sanatçıları’, işte o yanlış özenti ile soyunmaya başladılar. Sahnelere o halleri ile çıkıp, televizyon ekranlarında o halleri ile görünerek gençlerimize rol model oldular. Bu çok yanlış.”

Değerlerimizi öğretmeliyiz
Genç nesle, kültürümüzün ve dini değerlerimizin öğretilmesinin gerekliliğine vurgu yapan duayen sanatçı, şöyle devam etti: “Biz çocuklarımıza kendi kültürümüzden hiçbir şey vermeden sırf lisan öğrensinler diye onları papazların eline verdik. Fransız liselerine, ABD kolejlerine gönderdik. Şimdi Ateizm, Deizm yaygınlaştı diyenler var. Ne bekliyordunuz? Bizim burada bir apartman görevlimiz (çok sevdiğim de bir arkadaşımdır), çocuklarını devlet okullarına gönderiyor ama hafta sonları da Kur’an Kursu’na veriyor. Olması gereken budur. Biz çocuklarımıza dini, kültürel sorumluluklarımızı ve değerlerimizi öğreteceğiz. İlerleyen yaşlarda buna uyup uymamak kendi bileceği iştir ama biz sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız.”

Ertuğrul Özkök batı ile endeksli
Gazeteci Ertuğrul Özkök’ün şarkıcı Aleyna Tilki ile ilgili kendisine yöneltilen bir teklifi de anlatan Erdoğan, şunları aktardı: “Aleyna Tilki bir şarkı yazmış. Şarkının ismi ‘Nasıl olsa olacak bari senle olsun.’ Bu kız 16 yaşında. Bir rol model ve bizim kızlarımız da bunu dinliyorlar. Ertuğrul Özkök de bana ‘Niye Aleyna Tilki ile şarkı yapmıyorsun?’ diyor. Çünkü adamın kafası orada. Adamın bütün değer yargıları Batı’ya endeksli.”

Eşcinsellik propagandası
Batı’nın toplumumuzun ahlak yapımızı bozmak için oynadığı oyunlara da dikkati çeken Özdemir Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’ne göndermede bulunarak şunları söyledi: “Bir devlet, kadınlara haklarını uluslararası anlaşmalarla kazandıramaz. Devlet eğer kadının yaşam haklarını koruyabiliyorsa koruyordur. Koruyamazsa bunu uluslararası anlaşmalarla sağlayamazsın. Ve o uluslararası anlaşmanın içinde türlü melanetler var. Kahraman Türk milletimiz, eşcinselleştirilmek isteniyor. İstanbul Sözleşmesi’nde dayatılmak istenen şey buydu.”

Salgını bile siyasallaştırdılar!
Muhalefete yönelik eleştirilerde de bulunan Sanatçı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben dünyada günümüzdeki gibi bir muhalefetin eşine rastlamadım. Hükümetin icraatlarına katılır ya da katılmazsınız. O başka birşey ama devlete zarar vermek çok kötü bir durum. Biz buna en çok da pandemi sürecinde şahit olduk. Hayati bir salgın mücadelesi bile, iktidara yüklenmek için siyasallaştırıldı. Ülkemize zarar verenlerin altını bir karıştırdığınızda da iş Washington’a kadar gidiyor. O altına basarak her zaman söyledikleri Atatürk ilkeleri her zaman bağımsızlıktan yana. Her Allah’ın günü yeni bir spekülasyonla iktidarı eleştirmek akıl alır gibi değil. Bunu yaptıklarında iş eleştirmeye değil düşmanlığa geliyor. Hükümete düşmanlık etmenin, ne milletimize ne ülkemize bir faydası yok.”