Medya
14 Eyl 2012 11:03 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:08

ORAL ÇALIŞLAR'DAN ERTUĞRUL KÜRKÇÜ'YE DESTEK "GAZETECİLİK BU MU?"

Radikal yazarı Oral Çalışlar, Ertuğrul Kürkçü ile Genç sevgilisinin görüntülenmesine tepki gösterdi

Ertuğrul Kürkçü ve Nilüfer Zengin...

BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün, kadın arkadaşı Ayşe Nilüfer Zengin’le tatil fotoğraflarının yayımlanması “siyasi bir eleştiri” midir yoksa “benzersiz bir gazetecilik başarısı” mıdır?

Önce konuya gazetecilik tarafından bakalım: Ertuğrul Kürkçü gibi siyasi misyonu olan insanların özel hayatları haber olabilir. Yanlarındaki kişilerin kim olduğu toplumun ilgisini çekebilir.

Önemli olan, haberin nasıl sunulduğu ve hangi amaçla kullanıldığıdır. Magazin haberleriyle öne çıkan bir gazete haberi şöyle bir başlıkla sunmuş: “Dağda kucak, plajda yatak.”

Spotta ise şunlar yer alıyor: “BDP’li Ertuğrul Kürkçü, Şemdinli’de teröriste, Kaş’ta sevgilisine kucak açtı. Geceliği ... liralık otelde kaldı. Plajdaki yataklara uzanıp sık sık genç aşkının ...”

Kürt sorununda şiddet dilinin iyice öne çıktığı, gerginliğin tırmandığı bir ortamda, BDP’li bir milletvekiline yönelik böyle bir haber sunumu, “linç haberciliği”dir. Yok edici, hedef gösterici bir habercilik geleneğinin devamıdır.

Cinsel çağrışımlarla, siyasi hücumu birleştiren böyle bir “haber”in, haber olmanın çok ötesinde anlamlar taşıdığı açık. BDP’li Ertuğrul Kürkçü’nün hem siyasi hem insani bakımdan zor duruma düşürülmesi, köşeye sıkıştırılması amaçlanıyor.

Tabii, BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için kamuoyunda psikolojik zemin çalışması yapıldığı da düşünülebilir.
Bu haberlerin ardından, sosyal medyada, Kürkçü ve kadın arkadaşına yönelik küfürlerle dolu, çok ağır bir hakaret furyası da patlak verdi.
İnsani boyutu...

Karalama kampanyasının “siyasi boyut”unun içine, kaçınılmaz olarak, erkek egemen ve maço bir dil de karışıyor. Birkaç hafta önceki Meltem Cumbul’a yönelik küçümseyici haberleri anımsadım. Cumbul’a, “Genç erkeği kapattı koca kadın” havasında sataşmalar yapılmıştı.
Şimdi de Ertuğrul’a simetrik bir “vuruş” yapılmak isteniyor...

“Erkek ve kadın arasındaki yaş farkı” gibi bir konu üzerinden “siyasi ahlak ölçümü” yapmaya çalışmak, zorlama bir yaklaşım ve rasyonaliteden uzak.

Yapay ‘siyasi ahlak’ tartışması İşin ilginci, otelin ücreti üzerinden de yoğun bir tartışma dönüyor. Ahlak linççileri, ürettikleri yapay siyasi ahlak tartışmasına, ekonomik bir boyut da katmaya çalışıyorlar. Galiba, sadece “cinsel ahlak” üzerinden geliştirilen “absürd” bir manipülasyonun, yaşadığımız dönemde yeterince etkili olamayacağının onlar da farkındalar.

Siyasetçiler, siyasi görüşleri, açıklamaları ve bazı durumlarda yaşam tarzları nedeniyle eleştirilebilirler. Seçmenin siyasetçilerin kişisel yaşamlarını merak etmesi, “siyaset”te, oyunun bir parçası olarak bile görülebilir.

Siyasi ahlak ile gündelik kişisel ahlak arasında belli bir bağlantı da kurulabilir. Ancak özel hayatı cinsel çağrışımlarla gündeme getirerek bel altından vurmanın gazetecilikle bir ilişkisinin olmadığı açık. Böyle bir “özel hayat karesi”nden yola çıkarak örneğin Kürt sorununa ilişkin herhangi bir “analiz” veya “veri” elde etmeye çalışmak, sadece zaman kaybıdır.

Nilüfer’in işi daha zor
Nilüfer’in durumuna gelince: Onun işi daha zor, karşı karşıya kaldığı “şiddet” daha yoğun. Kişisel dünyası, beraber olduğu kişi nedeniyle bir anda altüst oldu. Pek çok hakarete uğradı. Eğitimi, mesleği, ailesi, geçmişi, saçma sapan bir şekilde ortalığa döküldü.

Ertuğrul’u 40 yıldan fazla bir zamandan beri tanırım. Yaşamının çok uzun bir bölümünü cezaevinde geçirdi. Siyasi tercihleri nedeniyle ödediği bedeller ortada. Birkaç yıldır da Nilüfer’le hayatı paylaşıyorlar. Şimdi ise, Ertuğrul’a yeniden “bedel ödetmeye çalışan” bir toplumsal ortam var.

Oral ÇALIŞLAR / RADİKAL