O tokat hepimize atılmıştı! Tokatçı Muharrem Sarıkaya Habertürk'e nasıl döndü?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Yoldaş, yoldaş… Güzel yoldaş…
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe…

Bu güzel Hasan Hüseyin Korkmazgil dizeleriyle girmek istedim yazıma bugün…
‘Dostum’ kısmını da siz yoldaşlarıma ithafen, yoldaş diye değiştirdim.
Çünkü medya dünyamızın en büyük skandalını yazmaya hazırlandığım şu anda, ruh halimi tam da bu sözler yansıtıyor.
Yazımı okuduğunuz süre boyunca, fonda da bu şarkı çalsın.
Ahmet Kaya’nın bestesi ve Selda Bağcan’ın sesiyle…

Bir yanım yaprak döküyor.
Çünkü bir emekçiyi kameralar önünde dövecek kadar gözü dönmüş birine, iade-i itibar girişimi var.
Bir yanım da bahar bahçe…
Çünkü ‘toplumumuz balık hafızalı, bu rezaleti unutmuştur, seni geri döndürelim’ diyen zihniyet,
dünden beri duvardan duvara çapıyor.
Evet, sırdaşlar, başlıktan da anlayacağınız üzere, Habertürk ekran yüzü, yazarı Muharrem Sarıkaya mevzumuz.

Sarıkaya’nın, kendisine yardım etmek isteyen, İHA muhabiri Ahmet Demir’i tokatladığı görüntüler, günlerce konuşuldu.
Çünkü ülkede namusuyla ekmek kazananların bam teline bastı.
Bir emekçi dizlerinin üzerinde, telaşla bir teknik sorun çözmeye çalışıyor.
Koltuğunda oturan, karşısındaki siyasetçiden konum ve güç devşiren, bir başka ‘gazeteci’ kendini meslektaşından üstte görüyor.
Hadsizce yapıştırıyor tokadı…
Siyasetçi izliyor…

Sonra ne oldu?
Türkiye yıkıldı, ünlüler bile ayaklandı.
Skandal merkezi Habertürk biraz tepkilerin dozunu ölçtü o zaman.
Sonra da çaresiz, yarım ağızla ‘özür dileriz, Sarıkaya görevlerinden alınmıştır’ açıklaması yaptı.

O dönem yazdığım yazıda Habertürk’ün Sarıkaya’yı kovmadığını, ortamın soğumasını beklediğini, uygun zamanda yeniden piyasaya süreceğini söylemiştim.
Buyurun okuyun:

KAMUOYUNU NASIL KANDIRDILAR?
SARIKAYA HALA HABERTÜRK’TE
Medya Grup başkanı Kenan Tekdağ, Sarıkaya’nın kovulmamasından yanaymış.
Nedeni de uzun yıllardır Habertürk’te çalışan Sarıkaya’nın patronajla çok yakın olması
ve daha önce kurum adına pek çok meselede devreye girmesiymiş.
Uzun lafın kısası: Çok şey bilmesi…
Neyse Tekdağ kamuoyu tepkisini yakından takip etmiş.
Tepkiler dinmeyince, Sarıkaya’ya ‘görevimden istifa ediyorum’ açıklaması yaptırmış.
Herkes tabii Sarıkaya istifa etti diye paylaşım yaptı, Habertürk’ün oltasına geldi.
Ama Keskin Kalem’iniz gerçeği açıklasın.
Sarıkaya sadece Ciner Medya Grubu Ankara Temsilciliği'nden istifa etti.
Köşesi duruyor, sunduğu programdaki yeri duruyor…
İnanmayan açsın Habertürk’ün sitesindeki köşeler kısmına baksın.
Sarıkaya birkaç aylığına izne gönderildi.
Ortalık durulunca köşesini yazıp ekrana çıkmak üzere…
Hatta o izni de evinde geçirmiyor.
Habertürk binasına gidiyor!

Buyurun iki ay önce yazdığım yazı, dün itibarıyla gerçek oldu.
Herkes gibi ben de çok öfkeliyim ve lafı eğip bükmeyeceğim…

O TOKAT HEPİMİZE ATILMIŞTI.
SARIKAYA’YA İADE-İ İTİBAR DA HEPİMİZE YAPILAN BİR HAKARETTİR.

Habertürk yönetiminin izlediği ‘unutulur’ taktiği evet işe yaramadı.
Umut verici.
Ama tepkiler sürmez de Sarıkaya aynen yazmaya devam ederse, biz emekçiler daha çooooook tokat yeriz.
Medya yöneticileri ve onların kullanışlı aparatları altında daha çoooook eziliriz.

Neyse sırdaşlar, lafı uzattım biliyorum ama, bunları yazmasam olmazdı.
Şimdi gelelim işin kulis kısmına.
Sarıkaya zaten dönmek üzere gönderilmişti ya, neler yaşandı da, dönüşü bu kadar erken oldu?
Açıkçası ben en az bi 6 ay kızağa çekileceğini, ortalık iyice yatıştıktan sonra döneceğini düşünüyordum.

Şimdiiiiiiii Keskin kulaklarıma gelenlere göre,
Sarıkaya geçtiğimiz hafta sonunda Habertürk’ün İstanbul’daki merkezindeymiş.
Yakın çevresine de ‘Kenan abiyle (Tekdağ) görüşmeye geldim' demiş.

Sarıkaya Tekdağ’la yaptığı uzun mu uzun görüşmeden sonra, yine Tekdağ’ın kararıyla yazılarına dönmüş.
İlk yazısında ikinci bir şans isteme fikri de Tekdağ’ınmış.
Sarıkaya görüşmeden sonra çevresine böyle anlatmış.

Oysa ki bakın aynı Tekdağ, o skandal görüntüleri ortaya çıkaran gazeteci Talat Atilla’ya olaydan sonra ne demişti?

Habertürk gurubunun yönetim kurulu başkanı Kenan Tekdağ'a, Muharrem Sarıkaya'nın durumunu sordum.
"İstifa etti, habertürk tv ve http://habertürk.com yazıları sonlandı" yanıtını verdi.
Grubun marka degerini koruduğu için Kenan Tekdağ'a teşekkür ederim.

E şimdi biz gülelim mi?
Ağlayalım mı?
Habertürk yönetimi tarafından kamuoyu olarak aptal yerine konulduğumuza kızalım mı?

Bu arada Habertürk koridorlarında, Sarıkaya’nın araya bazı hatırlı kişileri koyduğu,
Tekdağ’ın da ‘Muharrem kurumun pek çok sorununun çözümünde yardımcı oldu’ dediği konuşuluyor.

Bir diğer kulis de Sarıkaya’nın yazısına dair.
O yazıda bir ifade dikkat çekici:
Ciner Medya Grubu yöneticilerimin, meslektaşlarımın ve arkadaşlarımın bana karşı tutumları, destekleri de en büyük tesellim oldu.

Evet yönetim belli ki kendisini desteklemiş ama, kulaklarıma fısıldananlara göre, meslektaşları ve arkadaşları Sarıkaya’ya pek de destek vermemiş.
Hatta Habertürk’te büyük bir rahatsızlık söz konusuymuş.

Biz istediğimiz kadar rahatsız olalım, medya patronları ve onların aparatları ‘biz yaptık oldu’ zihniyetiyle, bildiğini okumaya devam ediyor.
İnanmazsanız açın bakın, dünden beri gelen onca tepkiye rağmen Sarıkaya bu sabah da yeni yazı yazmış.
O yazı da yayınlanmış.
PESSSSSSSS!

HABERTÜRK’E DÖNECEK SIRADAKİ SÜRGÜN KİM?

Hep Sarıkaya’yı konuşup duruyoruz da, benzer bir durumu sessiz sedasız yaşayan bir isim daha var.
Sevilay Yılman.

Sessiz sedasız diyorum amma, sosyal medya hesaplarından ‘sıkıldım, yakarım bu dünyayı’ gibi tehdide varan paylaşımlar yapıyor.
Mesajlarının adresi belli ki Habertürk yönetimi.

Neyse sırdaşlar.
O dönem çiçeği burnunda Maliye Bakanı olan Nureddin Nebati’yle yaptığı röportajı sonrası sırra kadem bastı Yılman.
Ne Tweet atıyor ne yazı yazıyor.
Biliyorsunuz köşe komşusu Fatih Altaylı o röportajın Nebati’den izinsin yayınlandığını iddia etmişti.

Artık ne yaşandı bilemiyoruz.
Ancaaaaak Yılman da son zamanlarda amiyane tabirle su kaynatıyormuş.
‘Kurban verildim, bekliyorum ama hala yazılarıma dönemiyorum’ diyormuş yakın çevresine.
Gerçi maaşı tıkır tıkır ödeniyormuş…
O da yakın çevresine ‘Kenan abi beni mağdur etmedi para konusunda’ diyormuş.

Fakat yatan maaşa rağmen yazılarına dönmek istiyormuş Yılman, Sarıkaya meselesi de kendisini umutlandırmış.
Yine Keskin kulaklarıma gelenlere göre, Yılman’a da tıpkı Sarıkaya gibi yazılarına dönme sözü verilmiş.
‘Fakat birkaç hafta daha bekle, bakanlıkla aramızı iyice düzeltelim’ denilmiş.

Yani anlayacağınız, bir diğer Habertürk sürgünü yiyen ve adaya veda eden Yılman da,
pek yakında ortalığı karıştıran yazılarıyla karşınızda olacak.