Medya
22 Haz 2015 11:09 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:40

Nuray Mert yine ters köşe yaptı! AKP ile uzlaşın, Erdoğan'ı sıkıştırmayın!

Cumhuriyet gazetesi yazarı Nuray Mert, 19 Haziran tarihli tepki toplayan koalisyon yazısının ardından bugünkü yazısında da aynı konuya devam etti.

19 Haziran günü yazdığı "Çare: Siyasi restorasyon, büyük uzlaşma" yazısındaki ifadeleri nedeniyle büyük tepki toplayan Cumhuriyet yazarı Nuray Mert bugün "Türk Barış Süreci" başlığıyla aynı konuya devam etti. Mert, önceki yazısı nedeniyle tepki topladığını söylese de fikirlerinin arkasında olduğunu belirterek "Türkiye barış süreci"ne ihtiyaç olduğunu, AKP ile uzlaşılması ve   önceliğin Erdoğan'ı sıkıştırmak olmaması gerektiğini söyledi.

Mert'in yazısının ilgili bölüm şöyle:

"MHP Kürt barış sürecine kategorik olarak karşı çıktığı için, MHP ile koalisyon Türk barış sürecini de imkânsız kılacak, hal böyle iken CHP’nin bu konudaki ısrarcı tavrını anlamak mümkün değildi. Dahası belli ki, bu tür bir koalisyonun temel amacı, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AK Partisi’ni hedef alacaktı, inanın böylesi de Türkiye barış sürecine hizmet edecek bir iş değil. AK Partisi’nden Erdogan’ı feda etmeyi talep etmek, olmaz bir iş, zira AK Partisi Erdoğan demek. Geçmişte onun dışında bir parti olmadığını gördük, bu partiden hiç kimse, Erdoğan’ın siyasetine, otoritesine karşı çıkma kapasitesi gösteremedi. Bu durumu Erdoğan’ın baskıcı kişiliği ile açıklamak kolaycılıktan başka şey değil, zira otoriter liderler, etraflarındaki el pençe duranların çokluğu ve inisiyatifsizliği ile güçlenir.

Kısaca, toplumsal-siyasal barış sürecini gerçekleştirmenin yolu AK Partisi-CHP koalisyonu gibi görünüyor. Bu durumda her iki tarafın da aklı selimle davranması gerek; öncelikle AK Partisi’nin, Başkanlık sisteminden vazgeçip, güçlü bir demokratik parlamenter sistem inşasına razı olması, bunun önemini kavraması gerekiyor. Dahası, her iki partinin de Kürt barış sürecini temel hedeflerden biri olarak görmesi gerekiyor. ‘Büyük uzlaşma’lar zor süreçlerdir, iki tarafında bu konuda tavizler vermek zorunda olduklarını bilerek yola çıkmaları ile mümkün olur. O nedenle, iki tarafın da, birbirini fazlasıyla zora sokacak konuları bir yana bırakmasında fayda olduğunu düşünüyorum. CHP’nin seçmenini, önceliğin ‘Erdoğan’ı köşeye sıkıştırmak’ değil, demokratik bir restorasyon, yani geleceğimizi kurtarmak olduğuna ikna etmesi gerekiyor."