Gündem
03 Eki 2012 21:55 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:13

NURAY MERT: AÇIK KONUŞMAKTAN ÇEKİNMEDİM, BUNUN BEDELLERİNİ ÖDEDİM!

Uzun bir aradan sonra canlı yayına çıkan Nuray Mert yine çarpıcı açıklamalar yaptı.

Milliyet gazetesinden kovulduktan sonra muhafazakar medyanın hedefi olan ve Kürt sorununa dönük tutumuyla dikkat çeken Nuray Mert, SKY Turk 360 ekranlarında çarpıcı açıklamalar yaptı.  Hilmi Hacaloğlu’nun sunduğu "Şimdi Söz Sizde"ye konuk olan Mert "çözüm isteyenler Abdullah Öcalan’ı muhatap almak durumunda" dedi.

Programda Başbakan Erdoğan’dan Kürt meselesinin çözümü için adım atmasını bekleyen aydın ve gazetecileri eleştiren Mert, “demokrat arkadaşlarımız hala kendilerini oyalıyor. Sayın Başbakana göre, demokrasi demek diğerlerini himaye edecek onlar da sadakat gösterecek gerisi fitne fesat. Kongrede dağ fare doğurdu. Aslında ne dağlar ne fare sürüleri doğuruyor Türkiye’de” dedi.

Kürt sorunu ve demokratikleşme konusunda şu aşamada beklenti içinde olmadığını belirten Nuray Mert, “barış umudu boş hayaldir. Başbakanın böyle bir şeyi ima etmesi üzerinden barış umudu beslemek boş hayaldir . Bu tipik bir otoriter rejim örneğidir. Bütün otoriter rejimnlerde siyaset iktidardan tek kişiden ibarettir. O yüzden imalar üzerinden koca koca beklentiler üretioruz, koca koca yazarlar kaşı mı oynattı ne anlama gelir diye yorum yapıyor. Bir demokraside bunlar tartışılmaz” dedi.

Annemizden istedik olmadı babamızdan isteyelim’
Nuray Mert, Başbakan Erdoğan’ın beklentileri karşılamayan kongre konuşmasının ardından Meclis’in açılışında daha demokratik bir tavır sergileyen Cumhurbaşkanı Gül’e bel bağlanmasına da tepki gösterdi.

Mert, Ben Türkiye’de demokratikleşme meselesini Çankaya’yla Başbakanlık makamı arasında sıkıştırmaya karşıyım. Buraya sıkıştırırsanız orada olan bitenle yetinirsiniz. Demokrasi kimsenin cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık makamaından lütfedeceği bir şey değildir. Kürt meselesi  annemizden istedik olmadı babamızdan isteyelim tutumuyla çözülmez. ‘Erdoğan sertleşince bari Gül’ denerek toplum oylanıyor. Bunun maliyetiini de hep birlikte öderiz” dedi.

Mert: Çözüm için yumuşama şart, Öcalan ve PKK’yla görüşülmeli
“Demokrai mücadelesi vermeyen ülkede demokrasi gelmez. Onbinlerce insan barışı getirin diye bağırmazsa barış gelmez. Osloyla Berlin’le barış gelmez” diyen Mert’e göre, öncelikle Öcalan ve PKK’yla müzakere etmek gerekiyor.

Mert, “bunun için de toplumsal ortamı yumuşatacaksınız. AKP, tepkiden çekinip Habur sonrası milliyetçilik dalgası üzerinden geri adım attı. Çünkü bu kolayına geldi, ama çok maliyetliydi. Toplumu birbirine düşman ettikten sorna barışma zor oluyor. Türkiye toplumu şunu bilmeli bu silahlı mücadeleye girişmiş insanlarla rutin dışı müzakere edip silahsızlanmayıa son verceksiniz. Öcalan’ı muhatap alacaksınız. Risk alacaksınız görüşeceksiniz. Topluma bunu analatacaksınız. Ayrıca PKK’nın silah bırakması ön koşul olamaz” dedi.

Mert: Kurbanlara sahip çıkılmadığı sürece demokrasimiz bu kadar olur
En son Milliyet’ten de ayrıldıktan sonra da ana akım medyada yer almadığını söyleyen Mert, “açık konuşmaktan çekinmedim, bunun bedellerini ödedim. Böyle düşünüyorsanız konuşacaksınız çünkü mücadele etmedikçe özgürlük kısıtlanıyor. Kurbanlara sahip çıkılmadığı sürece özgürlük kısıtlanıyor “dedi.

Mert, Hilmi Hacaloğlu’nun “28 Şubat döneminde yakın olduğunuz arkadaşlarınızdan yeterli destek gördünüz mü? Hayal kırıklığına uğradınız mı” şeklindeki sorusunu ise “ ben birtakım arkadaşlarıma güvenerek bu işleri yapmadım. Ama kişiliksizlikleri konusunda hayalkırıklığına uğradığım arkadaşlarım oldu” diye yanıtladı.