Gündem
09 Şub 2023 23:52 Son Güncelleme: 10 Şub 2023 00:22

Nihat Hatipoğlu depremle ilgili konuştu: "Bilim adamlarının sözü bizim için dini bir emir gibidir"

İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, deprem felaketinin ardından dikkat çeken açıklamalar yaptı. Bilim adamlarının ve işin uzmanlarının sözünün dini bir emir gibi olduğunu ifade eden Hatipoğlu, "Onları dinleyeceğiz, bundan sonraki süreçte de dinlemek zorundayız. Başımıza felaket gelmişse bunu kaderle ifade etmeyeceğiz, kader bu değil kader akıllı düşünmektir, kader tedbir almaktır" şeklinde konuştu.

Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem sonrası enkazlardaki arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Deprem faciasında yeni yapılan binaların ve rezidans olarak satılan büyük yapıların da yıkılması facianın boyutlarını artırdı. Ünlü ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu da depremle alakalı açıklama yaptı.

"KADER BU DEĞİL"

ATV Haber'de konuşan Hatipoğlu, bilim adamlarının sözünün dinlenmesi ve tedbirler alınması gerektiğinin altını çizdi. Hatipoğlu şu ifadeleri kullandı: "Şu anda bilim adamlarının işin uzmanlarının sözü bizim için dini bir emir gibidir. Onları dinleyeceğiz bundan sonraki süreçte de onları dinlemek zorundayız. Geçmiş olan süreçte dinlemediğimiz için başımıza felaket gelmişse bunu kaderle ifade etmeyeceğiz. Kader bu değil kader akıllı düşünmektir, kader tedbir almaktır. "Akıldan daha büyük tedbir yok" diyor Sevgili Peygamberimiz. Hz. Peygamber devesini bağlamayıp mescide gelene soruyor 'Deven nerede?' diye. 'Allah'a emanet ettim' diyor. 'Bağladın mı onu' diyor. 'Yok bağlamadım' deyince 'Git deveni bağla sonra Allah'a emanet et' diyor. Bizim kader anlayışımızda bu vardır."

"HESABINI ÖYLE BİR SORMALIYIZ Kİ..."

"Bütün tedbirleri alacağız tedbirleri aldıktan sonra bize rağmen bir hadise olursa yapacak bir şey yok tabi. Bir yıllık binalar yıkılıyor. Demek ki orada bir hile var bir hurda var orada. Büyük fiyatlarla satılan yeni binalar bir anda yıkılıyor bunun hesabını kime soracağız. Elbette bu işi yapanlara soracağız. Hem de öyle bir sormalıyız ki bir daha böyle şeye tevessül edemesinler"