Keskin Kalem
17 Eki 2016 07:27 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:36

Musul operasyonu başladı, hangi haber kanalı ne yaptı? Keskin Kalem izledi ve yazdı!

Irak'ın en büyük ikinci kenti Musul'u IŞİD'in elinden almak için operasyon başlatıldı. Keskin Kalem gelişmeleri hangi haber kanalının nasıl verdiğini irdeledi.

Sevgili Dostlar Merhaba

Hepinize güzel ve sağlıklı bir hafta dilemek istiyorum.

Bugün bol haber içeren bir yazıyla karşınızda olmak istiyordum!

Ancak olmadı, olamazdı da!

Yazmak için bilgisayarın karşısına oturduğumda saat 00.45'i gösteriyordu.

Çayımı demleyip, televizyonu açtım ve başladım yazımın kurgusunu çatmaya ki, Son Dakika haberi geldi.

Çat pat Fransızca biliyorum diye TF1 açıktı uydu yayınımda.

Sonra BBC'yi açtım.

Her ikisi de Irak’ın Musul kentini terör hareketi DAEŞ’ten kurtarıp özgürleştirmek için kara operasyonunun başladığını haber veriyordu.

Bizim kanalları açıp anladığım dilden izlemeye başladım gelişmeleri.

İşte bu son dakika gelişmesi yüzünden yazacağım konuları yarına bıraktım, başladım Musul yayınlarına ilişkin gözlemlerimi sizlerle paylaşmaya.

Anlayacağınız yarı yarıya 'Son Dakika' yayıncılığıyla ilgili karne denebilecek bir yazıda karar kıldım.

* * *

Günlerdir NTV’de 15 Temmuz darbe girişimi gecesine dair sağlam bilgilerim ve Oğuz Haksever’in sitemizi küçümseyerek adımızı anmadan yaptığı açıklama ağırlıklı yazmamın bir ön yargıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını sorgulayanlar oldu.

Kesinlikle böyle bir şey yok.

* * *

Musul’a DAEŞ'i devirmek için başlatılan operasyonu birinci sınıf yayıncılıkla veren kanal NTV oldu.

01:45 sularında gelen son dakika haberini kimi kanal alt yazıyla, kimisi de yayın akışını değiştirerek stüdyodan sunucusuyla vermeye başladı.

Gerek cephe hattından bağlantı, gerek stüdyodan veya telefon hattından yorum yapanların niteliği ile özellikleri itibarıyla NTV dört dörtlük yayıncılık gerçekleştirdi.

NTV’de Dış Haber Koordinatörü Ahmet Yeşiltepe ve Pasaport programını hazırlayıp sunan, muhabirlerin üstadı Mete Çubukcu kardeşim on numara dört buçuk yıldız iş yaptılar.

NTV, ABD’de muhabir bulundurmanın zorunluluğunu en iyi bilen haber kanalı olduğunu bir kez daha gösterdi.

BBC Türkçe kökenli Hüseyin Günay, Musul operasyonunun Washington ayağı gibi en önemli noktasından çok aydınlatıcı bilgiler verdi.

* * *

CNN Türk’te deneyimli bir sunucu, Deniz Bayramoğlu ekrandaydı ve Musul operasyonu ile Suriye’deki gelişmeleri akademisyen konuklarıyla ele alıyordu.

Son dakika haberi kulağına aktarıldıktan sonra uzun uzun onları izledim. Çok başarılı bir yayındı..

CNN Türk, rakibi NTV’den geri kalmadı.

Ancak şunu demeden geçemeyeceğim.

Geçen hafta CNN Türk, 17 yılı geride bıraktı, yaş günü kutlaması yaptı diye yazmıştım.

Yazımın bir yerinde CNN Türk’e dair “Türk CNN” dememe kızanlar oldu.

O sevgili dostlara haklılığıma dair bir şey diyeceğim; CNN bir Amerikan markası.

ABD’nin dört bir yanında ofisleri var. Hangisinde derseniz size 10 metrekarelik bir ofis alanı verirler, muhabirinizi orada oturtursunuz herhalde!

CNN Türk’ün Washington’da neden habercisi yok?

Ey CNN Türk’ün patronu Aydın Doğan, ey CNN Türk’ün başına atanmış yılların yöneticisi, eski haberci Erdoğan Aktaş; ABD başkentinde muhabir istihdam edemeyecek durumda mısınız?

Sabaha karşı 04.00 sularında CNN Türk, Washington’daki Hürriyet gazetesi temsilcisi Tolga Tanış’a bağlanarak açığı kapatmaya çalıştı. Çok da iyi oldu. Tolga bey sayesinde ABD’nin Musul operasyonuna ilişkin stratejisinden, Türkiye’nin harekâta katılmasına neden mesafeli durduklarından bayağı haberdar olduk.

CNN Türk, Musul yayını konusunda tüm bu eleştirilerime rağmen NTV’den sonra geldi.

* * *
Gece yarısı gelen Musul’a operasyonun başladığı haberinde fiyasko yayının adı Habertürk televizyonu oldu.

Veyis Ateş kardeşime tavsiyede bulunmak zorundayım; Turgay Ciner ile Kenan Tekdağ’ı ikna et ve şu Prompter Spikerlerinden kurtul!

Musul’a operasyonun başladığının ilk dakikalarından itibaren Habertürk ekranında maalesef adını sanını bilmediğim bir kadın spiker vardı.

Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski başkanı İsmail Hakkı Pekin’le gerçekleştirdiği telefon bağlantısında yönelttiği sorularıyla saç baş yoldurdu. 

Son dakika haberini de ancak önüne gece vardiyasındaki editörün yazıp koydukları çerçevesinde okuyabildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teyzesinin oğlu Cengiz Er’in sahibi olduğu bir internet sitesinde yazan, Habertürk TV’de de daimi yorumcu olarak izlediğim Metehan Demir bir ara imdadına yetişti. Demir sayesinde spikerimiz nefes aldı!

Eski bir Hava Kuvvetleri subayı olan gazeteci Metehan Demir nöbetçi yorumcu olarak ekranlardaydı.

Dünyadan bir haber olmanın bas bas bağırdığı spiker hanımın imdadına sabah haberlerini sunan Ceren Bektaş yetişti!

Prompter Spikeri hanımefendi ekranda görünmeden nöbeti devretti.

Ceren Bektaş da ekrana getirilmedi ama, O kendisini takdim etti “ben geldim” dedi!

Ceren Hanım daha akıcı, eeeeee uzatmalarıyla ne diyeceğini bilememenin telaşında olduğunu izleyiciye hissettirmeden başladı aktarmaya ve kulağına denilenler ile prompter’a yazılanları söylemeye.

Bektaş gelene dek, adını maalesef bilmediğim o Prompter Spikeri de, biz ekran başındakiler de gerçekten çok kıvrandık, acı çektik!

Halbuki, Murat Karataş gibi hayran olduğum bir muhabir kardeşimiz Musul sınırındaydı. Yayını tümüyle Karataş’a bıraksalardı Habertürk süper bir yayıncılık yapmış olacaktı.

Veyis Bey, keşke Sorel Dağıstanlı ve Benan Kepsutlu gibi bu işin sahadan gelme değerlerini göreve çağırsaydınız!

Neyse, sabah spikeri Ceren Bektaş genel hatlarıyla konuşsa da Musul yayınını kurtarır gibi oldu!

Veyis Ateş bey kardeşim şunu da demeden edemeyeceğim; NTV gibi seçkinci bir kafa yapısında olmadığınızı takdirle gözlemliyorum.

Toplumun tüm katmanlarına uzanan yani halka inen bir habercilik anlayışınız var. Ama ekran yüzlerinizin bazıları sadece editörler sayesinde spikerlik yapabiliyor. Bu çok bariz belli oluyor.

CNN Türk bu açıdan mükemmel.

Veyis Bey, bu dediklerimle ilgili ister kızın, ister 40 yılı aşkın mesleki tecrübenin samimi ve vallahi billahi tümden önyargısız eleştirisi kabul edin.

* * *

Sevgili Dostlar; “Dişi Ekranlar” diye bir yazı hazırlıyorum, ileriki günlerde çok kızanım olacak ama belki faydam dokunur.

* * *
Kanal 24'te Prompter Spikeri bir kardeşimiz vardı.

Kanalın Genel Yayın Müdürü Murat Çiçek ile uluslararası haberleri kendine özgü üslubu ve birikimiyle ekranlara taşıyan Selim Atalay gelene kadar evlere şenlik bir yayın yaptılar.

Çiçek ve Atalay gayet mükemmeldiler.

Ama ben daha çok NTV ve CNN Türk'ü beğendim!

* * *

A Haber’de Orhan Sali vasat bir sunumla ekrandaydı, konukları da Hüseyin Bayazıt, Abdullah Çiftçi ve İdris Kardaş, Musul operasyonu konusunda değerlendirme yaptılar.

A Haber geçenlerde de vurgulamıştım, haber konusunda harika bir reflekse sahip, sabaha karşı 04’te Saime Toktaş canlı yayınla Türk askerinin üs bölgesi Başika’dan karşımızdaydı. Arkasında da kum torbalı bir askeri mevzi görünüyordu.

* * *

Musul’a operasyon başlamasıyla birlikte ekran ekran gezen bir isim dikkatimi çekti!

Yeni Şafak gazetesi yazarı, AK Parti’den milletvekili aday adayı olmuş gazeteci Kemal Öztürk, “nöbetçi telefon konuğu”ydu!

Çünkü Kemal Öztürk doğru zamanda doğru yerdeydi. Musul’a harekâtın en önemli savaşçı gücünün harekete geçirildiği, 15 bin Peşmerge’nin cepheye sürüldüğü Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin başkenti Erbil’den konuşuyordu.

Erbil, Musul kentine 45 dakikalık bir taksi yolculuğu mesafesinde.

* * *

TVNET’de isabetli bir yayıncılık gerçekleştirdi!

Köy Korucuları Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen’e, şaka gibi bir soru yönelttiler; “Türkiye de zamanla bu operasyona katılacak mıdır?”

Ziya efendi böylesi devlet kararı gerektiren bir konuda ne diyeceğini bilemedi vallahi!

* * *

A. Mücahid Ören’in eski spiker olan karısı Aslıhan Ören’in kontrolündeki TGRT Haber’de Hakan Dede’nin sunduğu ‘Tarafsız Saha’ adlı futbol programı yayınlandı, hem de banttan!

* * *

ÜLKE TV’de ise Fatih Camii’nin tarihçesinin anlatıldığı bir program ekranlardaydı.

Sevgili Dostlar, hep televizyonları yazmak gibi bir planım yok!

Bu sütunlar babamın malı değil!

Güneş gazetesinin gazete olduğu yıllardan bugünlere uzanan onlarca yıllık medya tecrübemi sizlerin emrine sunmak için sabırsızlandığımı itiraf etmeliyim.

Rahmetli Talat’ın kahvesinden, sevgili Uğur Dündar’ın kaptanlığındaki yıllarımızdan, muhabirlik yıllarında birlikte habere koşturduğum sonra ‘büyük gazete patronu’ olan Zafer Mutlu ile geçen günlerimizden bugüne uzanan yılların değerli anıları, sizlerle paylaşacak çok şeyler var.

Neyse, çok yakında diyeyim.

Bana müsaade.

Sevgili Dostlarım, yarın devam ederiz inşallah! 

KESKİN KALEM

E-Mail: medyaradar@gmail.com