Medya
16 Tem 2012 13:50 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:55

MİLAT GAZETESİ'NDEN ŞOK İDDİA: F 4'Ü RUSYA DÜŞÜRDÜ!

Milat gazetesi yazarı Erdal Şimşek, Ak Deniz'de düşürülen F 4 uçağı ile ilgili yaptığı araştırmanın sonucunu okurlarıyla paylaştı.

Şimşek’in ulaştığı kaynakları, F 4’ü bir komşu ülke Elektronik Harp yöntemi ile ulaştığını öne sürmüşler. Şimşek’in gündeme getirdiği veriler yenilir yutulur gibi değil.

İşte Şimşek’in o ilginç yazısı:

İşte F 4’ümüzü düşürenler

F 4 düştüğünde uçağın beyninin kilitlendiğini ve pilotların manual yöntemle kurtarmaya çalıştıklarını, bu yüzden uçakla birlikte düştüklerine dair tahminlerimi öne sürmüştüm.
Ve yaklaşık bir aylık süreçte maalesef haklı durumdayım. Gerek Türkiye ve gerekse NATO üyesi ve ABD müttefiki başka ülkelerin emekli pilot, Hava Kara, Hava Muhaberat, Hava Füze subaylarından edindiğim bilgiler ve Türk Hava Kuvvetleri’nin Eskişehir’deki fabrikasının uzman kadrodan oluşturulan ekibin Cumartesi günü itibarı ile ulaştıkları sonuçlar hiç de iç açıcı değil.
Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın düşürülen F 4 ile alakalı açıkladığı bilgiler maalesef gerçek.
Hava Gözlem, Füzeci ve F 4’lerde yetişmiş, F 16 kullanan pilotlardan edindiğim bilgileri bir araya getirince Malatya Erhaç Filosu’na bağlı F 4 Fantom uçağımız kesinlikle Elektronik Harp Sistemi ile düşürülmüş.

Şimdi fotoğrafın parçalarına bakıp resmi tamamlayalım:

Obama rejimi, Türkiye’yi de yedeğine alarak Ortadoğu’nun siyasi haritasının yenilenmesi çabalarını İngiltere, Fransa ve İtalya’ya rağmen destekliyor. İngiltere, geçtiğimiz yüzyılda Ortadoğu’nun hem coğrafi hem de siyasi haritasını değiştirmişti. Bu yüzden kendisine rağmen bölgede yapılan her hareketi sıkı kontrol altına alır. (Fransa ve İtalya’nın da Kuzey Afrika’yı şekillendirdiğini unutmayalım.)

İtalya, ekonomik krizle boğuştuğu için Kuzey Afrika devrimlerine sessiz kalmak zorundaydı.
Fransa, Zeynelabidin Bin Ali adlı Fasık’ın ülkesinde zemin kaybını Libya’da öne çıkarak daha NATO emir vermeden saldırıp sahneyi kapmak istedi. Ancak Kaddafi devrildikten sonra Türkiye-ABD bloğu, Libya sokağındaki güçlerini bir ziyaret ile gerçekleştirdiler. Akabinde İngiltere başbakanı ve Fransa’nın Siyonist bücürü Sarkozy de Trablus’ta boy göstermeye çalıştılar. Ancak iki yüz civarında insan toplayabildiler.

2007 yılında Afganistan’da İngiliz diplomatlarının El Kaide ve Taliban ile gizlice işbirliği içerisinde olduğu ABD ve Karzai rejimi tarafından ortaya çıkarılınca, bu İngiliz diplomatlar non person grata ilan edilip sınır dışı edilmişlerdi.
Dikkat edin Afganistan’da her ABD askeri öldürüldüğünde mutlaka İngiliz üslerine saldırı yapılır ve İngilizler de can kaybı verir. Ne güzel müttefiklik.
Suriye açıklarında uluslararası sularda düşürülen uçağımızla alakalı başta İncirlik olmak üzere Türkiye’deki tüm hava gözlem sistemleri ile dost ve müttefik ülkelerin radar sistem kayıtları tarandı ve hiç bir takip sisteminde füze izi tesbit edilmedi.
Ne hikmettir bilinmez ama, uçağımızın düştüğü yerin burnunun dibinde bulunan Kıbrıs’taki İngiliz üssü hava gözlem verilerini Türkiye ile bir türlü paylaşmadı. Bir süre sonra paylaşacaktır ama onlar da "temizlenmiş veriler" olacaktır.
Görüş alışverişinde bulunduğum Türk ve NATO üyesi ile Bu uçakları kullanan dost ülkelerin pilotlarının, ilgili subaylarının tümümün ortak görüş ve kanaati, F 4’ümüzün Elektronik Muharebe Sistemi ile düşürüldüğüdür.

Çünkü, ne NATO füze kalkan sistemi, ne İncirli, ne Malatya-Diyarbakır, ne Kuzey Kıbrıs’taki Radar sistemimiz ve ne de dost Arap ülkelerinin hiç birinin radar sisteminde füze kesinlikle tesbit edilmemiş. Eğer F 4’e füze fırlatılmış olsaydı, iki subayımız da elektronik koltuklarını harekete geçirir uçaktan paraşütle atlardı. Pilotlarımız atlamadığına göre, Uçağın kontrolü ellerinden çıkmış ve onlar da canları pahasına uçağı kurtarmaya çalışmışlardır.

Bu vakadan iki ay önce Konya’da düşen eğitim uçağının pilotunun, Kule’nin ısrarla "atla" emrine rağmen "bu uçakta tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Kurtarmayı denemeyi sürdüreceğim." Ve bir kaç saniye sonra maalesef uçak pilotla beraber yere çakıldı. AK Deniz semalarındaki pilotlarımız da bu kaygıyı güderek uçaktan atlamadıkları kanaati hakim.
İddia şu: Uçağı Rusya düşürdü. Ancak Rusya’nın elinde Türk ve NATO uçaklarının yazılım ve donanım verileri yok. Bu durumda F 4’ü düşürmeleri imkansız. O zaman şu fotoğrafa bakalım:
Rusya-Hindistan-Çin triosu askeri işbirliği ve güvenlik konusunda müttefik. Şangay Güvenlik Örgütü’nün "üç As’ı".
Yazılım sektöründe Hindistan dünya devi. Bütün yazılım devlerinin merkezinde Hintliler bulunuyor. 2003’ten beri Hindistan, Çin finansıyla askeri muharebe ve elektronik yazılımlarını sürekli geliştiriyor.

Rusya’nın askeri ve uzay teknolojisinin gelişimi için kesenin ağzını ardına kadar açmış. Rusya da buna karşılık her iki alanda Çin’e teknoloji birikimi transferi yapıyor.
Çin’e toprakları dar geliyor ve komşu ülkelere büyük göçler yapılıyor. Çin göçü tehdidinin altında. 2020’de Avustralya nüfusunun yüzde 15’i Çinli olacağı tahmin ediliyor. İngiltere sömürgesi olan Avustralya ve Yeni Zelanda var. Avustralya’nın "bağımsız" olduğuna bakmayın. Ordusu yoktur ve Avustralya’da İngiliz ordusu bulunmaktadır.
Şimdi fotoğrafın Ortadoğu kısmına bakalım: Suriye, Rusya’nın AK Deniz’deki biricik karakolu.
İran, İngiltere’nin yer yüzündeki en güçlü müttefiki ve Ortadoğu’daki en büyük ticari partneri. İngiltere, Ortadoğu’dan ayağının kesilmesini istemiyor.
Petrol akışı olmazsa Çin, ekonomik olarak sürekli kan kaybeder. Ve Ortadoğu’da meydanı ABD’ye bırakmak istemiyor.
Fransa ve İtalya da, her ne olursa olsun Ortadoğu’da meydanı Türkiye-ABD ikilisine bırakmak istemiyor. Bu yüzdendir ki Avrupa Birliği, Suriye konusunda ayak sürtüyor, ABD ile Türkiye’ye ters düşüyor.

Türk, Arap, NATO ve Pakistanlı Hava Subayları ile pilotlarının ortak görüşü: F 4’ümüzü, Hint yazılımı ile Rusya düşürdü.
Zayıf bir ihtimal de, İsrail. İsrail’in Esed rejiminden yana olduğunu bilmeyen yok. Çünkü Baba Esed, Oğlunun iktidarı karşılığında Golan’ı İsraillilere bıraktığını daha önce ifşa etmiştik. Türkiye’yi Suriye’ye çekerek Esed rejiminin ömrünü uzatmayı hedeflemiş olabilir tezini de bir kenara not etmek lazım.

Uçakları düşüren elektro manyetik dalga yayan füzeler dahi radarlarda görünmediği kesinleşti. Peki Esed niye "uçağı biz düşürdük" dedi. Teneke devlet Suriye diktatörü kendi halkına yönelik bir propaganda aracı olarak uçağımızı kullandı. Türkiye’yi plansız bir şekilde Suriye’ye çekmek istediği için kolpa yaptı ama Türkiye bunu yemedi.
Ağustos’un sonunu bekleyelim.